20 Haziran 2018 Çarşamba

YARGI KARARLARI ÜLKEMİZDE NEDEN UYGULANMIYOR. ADALET KİŞİYE GÖRE Mİ UYGULANIYOR? GÖRMEK İSTİYORUZ.!.....

YARGI KARARLARI ÜLKEMİZDE NEDEN UYGULANMIYOR. ADALET KİŞİYE GÖRE Mİ UYGULANIYOR? GÖRMEK İSTİYORUZ.!.....

Sayın Samsun Valimiz Osman Kaymak'ın “İlimizde tekli eğitime geçmek için bin 200 dersliğe ihtiyacımız vardı. Şu anda 800 dersliğin inşaatı devam ediyor. 400 dersliği de 2019 sonu itibariyle bitirmek zorundayız. Samsun'da kaynaktan öte arsa sorunu yaşıyoruz. Özellikle İlkadım, Atakum ve Canik'te arsa sorunu yaşıyoruz. Kaynak problemimiz de var ancak hayırsever Samsunlu iş adamlarının desteğini bekliyoruz.“  diye beyanatı var.
(Bakınız: http://www.gazetearena.com/makale/egitimde-kalite-yukseliyor/ 21 Nisan 2018 tarihli Gazete Arena Mahalli gazete baskısı)
Dünde ilimize gelip miting yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı sıfatı ile şunları söyledi:
“16 nisan 2018 Recep Tayyip Erdoğan açıklamasında Eğitimde 4579 yeni derslik, öğrencilerimize 73 trilyon burs verdik. İkinci devlet üniversitesini faaliyete geçiriyoruz. 8 bin 440 kapasiteli yüksek öğrenim yurdu yaptık. Çarşamba, Tekkeköy, Kavak, Alaçam ve Terme’de 5 bin 550 kişilik yeni yüksek öğrenim yurtları yapıyoruz. “ ve “Ayrıca bir üniversite daha yapıyoruz” diye beyanda bulundu.
Bu ne tezatlıktır ki Büyükşehir belediye eski başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da bir okulu yıkıyor, önce “protokol camisi yapacağım” diye tutturuyor. Caminin protokolü mü olur Herkese ayrı ayrı camimi yapılacak. Dinimizin neresinde var protokol cami yapmak!. Kuranda belirtilen bir “DIRAR” mescit olayı var. “ Müslümanlara zarar verme amacıyla yapıldığı için Kur'an'da Mescid-i Dırâr olarak nitelenmiş ve daha sonra bu adla anılmıştır. Hz. Peygamber (s.a.s), münafıkların amacını bildiren vahiy üzerine bu mesciti yaktırarak müslümanlar arasında fitne kaynağı olmasına izin vermemiştir. Ve Alllah c.c o mescidi yıktırmıştır. Tevbe, 9/107-110.”
DIRAR mescidi olayı gibi bu kez yapılamayan protokol camii yerine hızını alamadı kin ve intikam hırsıyla okul öğrencilerini kışın ortasında Tekkeköy’e yatılı ortaokuldan bozma binalara postaladılar . Protokol cami tutmayınca da bu kez de “park bahçe yapacağım” diyor.


İŞTE YATILI  ORTAOKULDAN BOZMA OKUL VE YATAKHANESİ BUYURUN BAKIN





Peki sayın Valimiz “okul yapmak için arsa bulamıyoruz” diye beyanat verirken Sayın eski başkan Yusuf Ziya Yılmaz hangi dünyada yaşıyor da okul yapılacak yeri park yapmaya and içmiş. Sayın Yusuf Ziya Yılmaz parklarda bahçelerde mi okudu?
Şimdi Valimize mi inanacağız! sayın Cumhurbaşkanına mı  inanacağız! Yusuf Ziya Yılmaz’a mı? Biz okul yapılsın istiyoruz sizin gibi. Samsun’a ikinci Üniversite yapılmasına da emeği geçenlere evet deyip teşekkür ediyoruz.
O okulun arazisi ile ilgili İdare Mahkemesinden, Bölge İdare Mahkemesinden ve Danıştay 8. Dairesinden okul aile birliğinin haklılığı hakkında karar var. “Oraya okul yapılacaktır. Belediyenin öne sürdükleri gerçek dışıdır” demektedir. Ayrıca Maliye Bakanlığı Samsun Defterdarlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı İl Milli Eğitim Müdürlüğü’de okul yapımı için görüş bildirip “Belediyenin aldığı kararlara” itiraz edip gerçek dışıdır” diyor. Belediye bunca mahkeme kararı olmasına rağmen hala komisyonlarda İl Genel Meclisinde aynı kararları alıp bozuk bant gibi yeniden olayı sulandırıp tekrar tekrar oyunlar sergiliyor. Bu ülkeye bu oyunlar yakışıyor mu? Biz halk değil miyiz? Mahkemeler karar vermiş Belediye mahkeme kararını uygulamıyor ve yok sayıyor. Ondan sonra Sayın Cumhurbaşkanı ve Valimiz “Şu kadar derslik okul yaptık. Şu kadar derslik daha yapacağız arazi yok” deniyor. Başkanımızda orada park yapacağım diyor. Demek ki olayın özü arazisinin rant kokmasında. Başka açıklaması var mı? bu sahnelenen oyunlardan sonra!.
İşte mahkeme kararları Buyurun sizlerde bakın, uygulansın. “Ülkemizde adalet var mı yok mu bizde hep birlikte görelim, bizde bilelim” ;


Samsun 1nci İdare Mahkemesinin Esas No:2017/961, Karar No:2018/660 09/05/2018 tarihli kararı 








Samsun Bölge İdare Mahkemesinin 2 nci Dava Dairesinin Y.D İtiraz No: 2017/597 sayılı kararı 








Samsun Bölge İdare Mahkemesinin Y.D İtiraz No : 2014-567 sayılı kararı









Danıştay 8 nci dairesinin Karar No: 2015/5660 sayılı kararı 








M.E.B.LIĞI İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN BELEDİYENİN İŞLEMLERİNE İTİRAZ VE MAHKEMEYE MÜDAHİL YAZISI













M.B.LIĞI İL DEFTERDARLIĞININ BELEDİYENİN İŞLEMLERİNE İTİRAZ VE MAHKEMEYE SUÇ DUYURUSU YAZISI




İŞTE BELEDİYEMİZİN ONCA YÜKSEK YARGI KARARINA RAĞMEN YENİDEN OYUNLARA GİRİŞTİĞİ İL GENEL MECLİSİ KARAR TUTANAĞI




Hukuk devletinde miyiz.  Sizler devletin en tepesinde kanunların yürütücüsüsünüz. Peki, bunca mahkeme kararı varken Büyükşehir Belediyesi hangi kanunla gerekçe ile yargı kararlarını uygulamıyor. Bunu defalarca Sayın Başbakana, Sayın Cumhurbaşkanına yazdım. “Devlet yargı kararlarını ve kanunları uygulamıyorsa kayırmacı olarak uyguluyorsa o zaman tüm vatandaşlar bizde uymuyoruz yargı kararlarına dersek!” ne olacaktır? Yada bu Belediyemiz başka devletin belediyesi ise bizde oraya başvuralım olsun bitsin.
Ne bekleniyor anlamadık. Üç kez aile birliği adına Sayın Yusuf Ziya Yılmaz’dan randevu talep ettik randevumuza cevap bile vermeyen başkan şimdi milletvekili adayı olarak biz halkın karşısına çıkıyor! Şimdi biz ona hangi açıdan bakıp güveneceğiz !
Yeni başkanımızdan da randevu talep ettik maalesef bizi halk olarak kabul edip randevu vermedi! Ne oldu şimdi? Verdiğimiz oylar ne oldu? Hesap sormayacak mıyım?
O araziyi ele geçirmek için aşırı solcu bir okul aile birliği diye basına da karalandık. Ben ülkücüyüm Sayın Cumhurbaşkanına ve Başbakana bile yazmaktan çekinmedim. Bu adalete güvensizliğe halkı teşvik etmek değil midir? Bu suç değil midir?
En son o okulun yerini moloz  çöp dökme yeri yaptı. Kısacası moloz park. Yüzlerce de kamyon toprak ve çöpü oraya döktü. O ağaçları kurumakla kaderine terk etti 

Sayın Yusuf Ziya Yılmaz. Eseri ile öğünsün doya doya da baksın Molozpark resimlerine…
















BAKIN BU OKULUN ÖĞRENCİLERİ AKILLI OKUL PROJESİ ÜRETİP ULUSAL VE AVRUPA'DA PROJE KAZANDI. BU PROJEYİ TÜRKİYE'DE VE AVRUPA'DA TEK OLACAK OKULUN YAPILMASINI İSTİYORUZ












                                              KLİNİKLER




                                            ÖĞRENCİ PANSİYONU



İşte belgeler
Bu ülkede adalet varsa hukuk varsa gereğinin yapılmasını arz ediyoruz.
Halka artık yargı ve adalet açısından güven gelmesini istiyoruz.




BU YARGI KARARLARININ UYGULANMASI İÇİN BAŞBAKANLIĞA BAŞVURDUĞUM YAZI

1801020072 Başvuru Detayı
Başvuru Tarihi:
Başvuru Yolu:
Başvuru Tipi:
İLGİ: a. Samsun 1nci İdare Mahkemesinin Esas No:2017/961, Karar No:2018/660 09/05/2018 tarihli kararı 
b. 1800653297 sayılı başvurum 
c. 1701878725 sayılı başvurum 
d 1701750694 sayılı başvurum 
e 1701828605 sayılı başvurum 
f. 1701699065 sayılı başvurum 
g 1701696480 sayılı başvurum 
h 1701711725 sayılı başvurum 
ı. http://www.gazetearena.com/makale/egitimde-kalite-yukseliyor/ 21 Nisan 2018 tarihli Gazete Arena Mahalli gazete baskısı 
i. Samsun Bölge İdare Mahkemesinin 2 nci Dava Dairesinin Y.D İtiraz No: 2017/597 sayılı kararı 
j. Samsun Bölge İdare Mahkemesinin Y.D İtiraz No : 2014-567 sayılı kararı 
k. Danıştay 8 nci dairesinin Karar No: 2015/5660 sayılı kararı 
l. Milli Eğitim Bakanlığının 23.2.2018 gün ve SAYI: 38473911-754-E-3927828 sayılı okul arazisi ile ilgili olumsuz görüşü 
m. M.B Defterdarlık Kızılırmak Milli Emlak Müdürlüğü 07.07.2017,Sayı :81249893-300-[55010100085]-9984 (1700869790) olumsuz görüş yazısı 
n. Samsun Büyükşehir Belediyesi il genel meclisi İmar,hukuk,bayındır Komisyonunun tutanağı 10-11-12.04.2018 tarihli tutanağı 

1. İlgi a ile Samsun Atakum Veteriner Tarım Meslek lisesinin yıkılmasını müteakip arazisinin Samsun Büyük Şehir Belediyesince türlü imar engellemeleri ile karşı karşıya kaldığımızdan 1 nci idare Mahkemesi de buradaki Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve İl Belediye Mesclisinin almış olduğu kararla hukuksuzluğu bir kez daha teyit edilmiştir. 
2. Bu arada Sayın Samsun Valimiz Osman Kaymak'ın “İlimizde tekli eğitime geçmek için bin 200 dersliğe ihtiyacımız vardı. Şu anda 800 dersliğin inşaatı devam ediyor. 400 dersliği de 2019 sonu itibariyle bitirmek zorundayız. Samsun'da kaynaktan öte arsa sorunu yaşıyoruz. Özellikle İlkadım, Atakum ve Canik'te arsa sorunu yaşıyoruz. Kaynak problemimiz de var ancak hayırsever Samsunlu iş adamlarının desteğini bekliyoruz. “ mahalli basına beyan vermesini de manidar bulup takdirlerinize arz ediyorum. 
3. Samsun Büyükşehir Belediyesi, il genel meclisinin İmar,hukuk,bayındır Komisyon tutanağı ile Samsun Atakum Veteriner Tarım Meslek Lisesinin arazisine okul yaptırmayacağım bizim parka ihtiyacımız var orayı “Kentpark yapacağım” diyor. Sayın valim diyor ki :” Bölgede okul yapılmaya arsa yok”, Belediye başkanımız diyor ki : “Ben o okulun arazisine park yapacağım”.diyor Sayın Başbakanım bu ne tezatlıktır? Halk tabiri ile buna demezler mi? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu ! Dilim varmıyor ama ortada ki durum bu değil midir? 
4. Kaldı ki İlgi i : k ile Bölge İdare mahkemesi, Danıştay 8 nci Dairesi de Okul aile birliğini haklı bulmuş buradaki arazinin Milli Eğitim Bakanlığı adına okul yapımı adına tahsis edilmiş bir arazi olduğunu tescil etmiş buraya okul yapılmasına hükmetmiştir. Aynı zamanda İLGİ l : m ile Büyükşehir Belediyesinin belirtmiş olduğu kararların tümü cami yapımı amacıyla yapılmış yazılardan ibaret olduğunu belirtmişler, burada bir kamu zararının oluştuğunu ve suç duyurusunda bulunmuşlardır. Yine İLGİ a da görüleceği üzerede Mahkeme buradaki kararların cami zamanında ki yazışmalarının olduğunu, geçersiz olduğunu, buradaki düzenlemeleri tamamen durdurmuştur. 
5. Büyükşehir Belediyemiz neyin inatlaşmasını yapmaktadır bilmiyoruz. Kamu mallarının istimlak yönetmeliğine göre istimlak edilecek kamu malının eşdeğerinde bir arazi gösterilmesini emrederken bu günümüze kadar karşılığında hiç bir eşdeğer arsayı bilinçli olarak göstermemiştir. Hiç bir uzlayışı görüşmeye girmemiştir. Kaç kez randevu talep edildiyse de randevu verilmemiştir. Biz Vatandaş değil miyiz sayın Başbakanım. Bende bu yerel yönetime oy verdim. Karşılığında bunu mu bulacağım. Kaç kez randevu talep ettim Büyükşehir Belediye Başkanımız randevuma olumlu olumsuz cevap vermemiştir. 
6. Sayın Başbakanım. Bir tarafta Sayın Valimizin Atakum, Canik ve İlk adım bölgesinde okulluk arsa bulamıyoruz beyanatı, diğer taraftan Belediye Başkanımızın okulu yıkıp, tüm yargının okul yapılacak kararına rağmen ısrarla inatla park yapacağım inatlaşması. Takdirinize bırakıyorum. Bu okullar bizim okullarımız. Bu yargı, Bu hukuk ne için vardır? Bu Belediyemiz hangi devletin belediyesidir. Eğer Belediyemiz "Ben hukuğu tanımıyorum, uygulamıyayacağım" deme lüksü var mıdır? Bize açıkça belirtin de biz hangi ülkenin vatandaşıyız, hangi ülkeye tabiyiz o ülkeye gidip başvuralım. Suç duyurusunda da bulunsam kar etmiyor. Böyle bir kinci bir anlayış devlet makamlarına yakışıyor mu sayın Başkanım. Bu okul, bu öğrenciler, bu veliler her üç ayda bir bozuk takılan bir bozuk bant gibi ikide bir mahkeme kapılarına mı taşınacağız. Bu devletin başka sorunları yok mudur?. Devlet vatandaşına ceberut anlayışı güdebilir mi? Adalet ilkesini misyon edinmiş Adalet ve Kalkınma Partimizin kurucularındansınız. Bende hiç bir zaman ülkücü kimliğimi zatıalinizden ve Sayın Cumhurbaşkanımızdan saklamadım. 
7. Tüm kararlar EK'tedir. Yapılan bu hukuksuzluklar ve davranışlar vatandaş olarak ağırıma gitmektedir. Eğer hukuk devletinde isek yargı kararlarının uygulanmasını zatınızca emir verilmesini arz ederim. 

Ekli Dosyalar:
 Başvuru hareketleri için tıklayınız.
 13.06.2018 14:50 tarihinde internet üzerinden başvuru alındı.

 19.06.2018 15:39 tarihinde BİMER tarafından SAMSUN VALİLİĞİ tarafına sevk edildi.




BU YAZI İLE SAYIN CUMHURBAŞKANINA YAZDIĞIM YAZI










Başvuru №
3667136
Gönderme Tarihi
19/06/2018
Başvuru Metni








Sayın Cumhurbaşkanım Önce İlimize hoş geldiniz. Samsun ile ilgili yapılan yatırımlardan ötürü çok teşekkür ediyoruz. Samsunda okul yapımları hakkında bilgi verdiniz. Anca Onca yargı kararı var iken Sayın Yusuf Ziya Yılmaz ın kindar tutumu nedeniyle bu yargı kararlarına uyulmadı. 1801020072, 1800653297, 1701878725, 1701750694, 1701828605, 1701699065, 1701696480, 1701711725 ve diğer yazılarım buraya sığmayacağından yazılarımla okulun yapımı ile ilgili en üst yargının karar verdiğini ve kararın uygulanmasını istedim. Hala verilmediği gibi, Sayın Yılmaz da şu an ki başkanımızda bize görüşmek için vatandaş kabul edip randevu vermedi. Yargı kararları söz konusu yazılarımın eklerinde mevcut olup. En son bu yazıyıda zatıalinize kendi köşemde yazdım ve zatıalinize kopyalıyorum. Tüm belgeleride yayınladım. (http://www.samsunhaber.com.tr/ulkemizde-yargi-kararlari-neden-uygulanmiyor-ulkemizde-adalet-var-mi-yok-mu-gormek-istiyoruz-makale,167.html)  Bu işe el atmanızı,adaletin bir an önce tesis edilmesini arz ederim



Sayın Başbakana, Sayın Cumhurbaşkanına yazdıklarımı da gördünüz. Evet hepsini tek tek tüm halkımıza arz etmiş oldum. Sizlerde gördünüz. İnceleyin tek tek inceleyin.Bu adalet sadece bize mi var? Bu adalet kişilere göre ayrı ayrı mı var? Biz bu ülkenin halkı değil miyiz. Şimdi bu adaletin nasıl tecelli edeceğini hep birlikte göreceğiz. Tabi ülkemizde adalet varsa !!!


Saygılarımla



Mustafa Kemal Bektaş 

18 Haziran 2018 Pazartesi

http://www.samsunhaber.com.tr/dugunlerde-oynanir-cenazede-aglanir-su-dolandiricilik-turlerine-bakin-makale,166.html

http://www.samsunhaber.com.tr/dugunlerde-oynanir-cenazede-aglanir-su-dolandiricilik-turlerine-bakin-makale,166.html

DÜĞÜNLERDE İTİNA İLE OYNANIR CENAZEDE DE İTİNA İLE AĞLANIR…. ŞU DOLANDIRICILIK TÜRLERİNE BAKIN…

DÜĞÜNLERDE İTİNA İLE OYNANIR CENAZEDE DE İTİNA İLE AĞLANIR…. ŞU DOLANDIRICILIK TÜRLERİNE BAKIN…

Artan ekonomik kriz nedeniyle ülkemizde de buna paralel olarak acayip bir iş türleri türemeye başladı.
Sülün Osman, Raki, Jetpa, Deniz feneri, Ympaş derken ülkemizde sonunda akla hayale gelmeyen dolandırıcılık türleri,  müteşebbis iş türleri  ortaya çıktı.
Düğünlerde itina ile oynanır, cenazede de itina ile ağlanır.  
Çorum'da işsiz olan arkadaşlarını toparlayıp bir dernek kuran Dernek Başkanı Oğuzhan Arslan, “20 arkadaşla derneği kurduk. Kişi başına 70 TL ücret karşılığında bu hizmeti veriyoruz. Bu yıl 20 düğünde oynadık, 10 cenazede ağladık. Vatandaşların isteği doğrultusunda 50 kişi bile olabiliyoruz. Düğünde halay, oyun havası, kınayı getir aney, ağlama, mezar kazma gibi hizmetlerde bulunacağız" diyor.
Yine yeni çıkan bir ekipten birkaç yıl önce 'Cenaze Ağlama Derneği'ni kuran  Ali Oflu bu işin öncülerinden. 300 kişilik ekip kuran Oflu Ali, “verilen ücrete göre, istenirse 70 kişi feryat figan ağlıyor. Diyelim ki cenazeniz var, ücretin bir kısmını kalanı iş bitince ödenecek şekilde anlaşıyorsunuz. Sonrasında belirlediğiniz kişiler, tabuta sarılarak, feryat figan ağlıyor.” diyor. Bu ekip düğünlerde oynama tekliflerine de açık.
Sektörü temsil eden en önemli isimlerden biri olarak OFİDER Başkanı Gültekin Tepe "Artık insanlar cenazeye gelen misafirlerini daha rahat ağırlamayı arzu ediyor. Helva siparişi veren, yağmurdan güneşten korumak isteyen bu şirketlere gidiyor" diyor. Son verdiği örnek ise her şeyi özetliyor: "Müşterimiz bir fotoğraf attı. 60 yaşında bir prenses resmi gönderdi. Çocuğunun doğum günü için bir pamuk prenses istemiş bir firmadan 60 yaşında bir nine göndermişler." diyor.
Yine bir siyasi partimizin Denizli mitinginde bir grup “Ödemiş seninle gurur duyuyor” diye slogan atınca, bunlarında siyasi parti etkinliklerine katılan bir iş gurubu olduğu ortaya çıktı. Hatta bu gruba dönüp “Ya arkadaşlar Denizli’de de mi Ödemiş var. Allah Allah” diyerek tepki göstermek zorunda kaldı. Demek ki amatör iş gurubuydu !!!!
Aşağıda ki dolandırıcılık iş gurubundan “Kendine ait olmayan yeri/malı satma” aynen bir arkadaşımıza ait babadan kalma mülkün bizzat tapu dairesinden iştirak ederek haberleri olmadan satıldığına bizzat şahit olduk. Kendisi şu anda hukuki mücadelesine başladı bile.
Buyurun buradan yakın.
Şu dolandırıcılık türlerine bakarmısınız?
Kamuoyunda bilinen türü kapıdan satış, Senet imzalatma odaklı satış, Davul zurna ve konvoy ile asker uğurlama 500 lira, Çekiliş bahanesiyle satış, Ön ödeme” dolandırıcılığı, Çekiliş/kampanyaları, Mevduatta biriken para/SGK geri ödemesi, Emeklilik/İş bulma vaadi, Hacca yazdırma, Vergi borcunu sildirme, Ehliyet veya SRC belgesi alınmasına aracılık etme, Kredi temin etme, Geçmişe yönelik kredi kartı aidatlarını geri alma, Özürlü raporu alma, Afrika kökenli ön ödeme, Kendini kamu görevlisi olarak tanıtma (Polis v.s), Kendini firma/kuruluş yetkilisi gibi tanıtma, Kendini bir tanıdığı ya da tanıdığının yakını olarak tanıtma, Arkadaşı olarak tanıtma, Yardım vaadi, Kazadan sonra kasko sigorta, Alkollü şoförün değiştirilmesi, Arıza giderimi/ asılsız çalıntı bildirimi, Usulsüz “Pert (ağır hasarlı)” kaydı, Hayvancılık Hastalanan veya ölen hayvanın kulak küpesinin sigortalı olan hayvanınki ile değiştirilmesi, Anlaşarak boşanma, Ölenin maaşını alma, Başkasının sağlık sigortasının kullanılması, SGK'lı gösterme / İşsizlik maaşı alma, Eczane ve hastane işlemlerinde usulsüzlük, Eczanelerde sahte reçete düzenlenmesi, Eczanelerde  reçetelere sahte küpür eklenmesi, Sahte rapor düzenlenmesi suretiyle usulsüz ilaç alımı; Devletin engelli ve 65 yaş üstü muhtaç kişilere yaptığı yardımdan yararlanmak, Piramit ya da zincir usulü satış, İnsanlar bazen dini inançlarına bağlı olarak, bazen amansız hastalıklardan bir ümit de olsa kurtulabilmek amacıyla muskalı sistem cincilik dolandırıcılığı, “Büyü bozdurma”, “üfürükçülük”, “muska yazdırma” gibi ruhani ya da çeşitli mucizevi tedavi yöntemlerini yapmak, Dini duyguları kullanarak dolandırmak, Genellikle yaşlı erkeklerin bir aracı vasıtasıyla ya da bir şekilde tanıştığı kadınla yapılan evlendirme dolandırıcılığı, Kendine ait olmayan yeri/malı satma/kiralama, Olmayan yerin satılması / kiralanması, Bir firma ile alıcı olarak anlaşıp başka firma ile de satıcı olarak anlaşarak  kişilerin dolandırılması, Sözde fırsat yatırımı, Altın satışı, Bahçesinde duvar örerken bir miktar “Reşat” “Hamidiye” veya “Osmanlı” altını bulduğu, bunları uygun fiyattan satacağı, isterse bir tane numune gönderebileceğini belirten dolandırıcılığı, Define haritası dolandırıcılığı, Tarihi eser / define satışı, Hiçbir tarihi eser niteliği olmayan heykel vb.nin, önceden toprağa gömülüp, ardından harita yoluyla yeni bulunmuş gibi yapılması ya da çeşitli senaryolarla dolandırıcılık, Diğer Mal satışı, Elinde kaçak sigara, alkol, akaryakıt, uygun fiyatlı demir, şeker vb. mal bulunduğu dolandırıcılığı, İnternetten satış, Hileli tartı veya tartıda hile, Çek, senet gibi alışverişte kullanılan ödeme belgeleri ile piyango, tiyatro, maç ve otopark bileti gibi değerli kâğıtların üretilmesi, Kimlik ve kredi kartı dolandırıcılığı, Kredi kartı bilgilerinin ele geçirilerek karttan harcama yapılması; Kimliğin/Kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi/istismarı, Devletin gerek sosyal hizmet gerekse tarım vb. alanlarında üreticileri desteklemek anlamında uyguladığı maddi desteklerin suiistimal edilerek, haksız kazanç elde edilmesi, Destekleme ödemesi, Devlet tarafından, pamuk, hububat vb. bazı ürünlere elde edilen ürünle orantılı bir şekilde yapılan destekleme yardımından hak edilenden fazla alınması  Rehabilitasyon eğitimi, Devletin özürlü çocukların eğitimi için sağladığı maddi destekten faydalanmak amacıyla bazı çocuklara özürlü olmadığı halde özürlü raporu aldırılması, Tırnakçılık/el çabukluğu, Kasada oyalama/kafa karışıklığı yaratma, Değersiz döviz, Bankamatik, Bankamatiklere yerleştirilen bir düzenekle kartın sıkışmasının sağlanması, Borsa dolandırıcılığı (pump and dump), Çalıştığı kurumu/iş yerini dolandırma, Nakliye için verilen malı satma/kullanma, Jigololuk bu böyle uzayıp gidiyor.

Türkiye'de yapılan dolandırıcılıklar ve oranları da şöyle:

* Kamudan haksız menfaat (Yüzde 18.5),
* Sosyal mühendislik/senaryo (Yüzde 16.5),
* Kapıdan satış (Yüzde 12),
* Sözde fırsat yatırımı: (Yüzde 9),
* Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) Dolandırılması (Yüzde 8.5)
* Evlendirme veya evlenme yoluyla dolandırıcılık (Yüzde 6.5)
* Satış işlemlerinde dolandırıcılık (Yüzde 6) / Çek ve senet değerli kağıt (Bilet vb.) ile dolandırıcılık (Yüzde 5),
* Ön ödeme ile dolandırıcılık (Yüzde 3.5),
* Büyü, muska (Yüzde 2.5)
* Kendisine ait olmayan yeri/malı satma/kiralama (Yüzde 2.5),
* Kimlik ve kredi kartı dolandırıcılığı (Yüzde 2),
* Sigorta (Yüzde 1.5),
* Para toplama (Yüzde 1.5),
* Diğer yöntemler (Yüzde 4.5). 

Evet okudunuz gün geçmiyor ki ülkemizde yeni dolandırıcılıklar ortaya çıkmasın. Her gün bir kurban seçiliyor ve dolandırılıyor. Maalesef bunun içinde Prof. Canan Karatay gibi ünlülerde var. Bunun içinde bende varım.
Siz siz olun bu dolandırıcılara denk geldiğinizde hemen 155 POLİS’i arayın.

Saygılarımla


Mustafa Kemal Bektaş

17 Haziran 2018 Pazar

http://www.samsunhaber.com.tr/devletimize-bayragimiza-zarar-veren-asla-dostum-olamaz-makale,164.html

http://www.samsunhaber.com.tr/devletimize-bayragimiza-zarar-veren-asla-dostum-olamaz-makale,164.html

VATANIMIZA, DEVLETİMİZE, BAYRAĞIMIZA ZARAR VEREN ASLA DOSTUM OLAMAZ.

VATANIMIZA, DEVLETİMİZE, BAYRAĞIMIZA ZARAR VEREN ASLA DOSTUM OLAMAZ.

Merhabalar dostlar
Bir bayramı daha bitirdik. Bir daha ki bayrama kim öle, kim kala Allah c.c bilir. Allah c.c ömür verirse yine hep beraber olacağız inşallah.
Bir bayramı da buruk geçirdim. İnsanın sevdikleri ahrete intikal edip yanında olmayınca içi buruk oluyor. Her geçen gün yoklukları daha iyi anlaşılıyor.
Arife gününde Urfa Suruç’ta bu siyaset yüzünden kan döküldü üç kişi hayatını kaybetti onlarca yaralı var. Kendilerine Allahtan rahmet diliyorum. Bir daha böyle olayların olmamasını cenabı Allah’tan c.c. diliyorum.
Sevgili dostlar bayram dolayısıyla Samsun ve Havza köylerinde eş, dost, akraba ziyaretinde bulundum.  Nereye ziyaret etsem  gündem malum. Her yerde siyaset, seçim konuşulmakta. Herkes kendisine göre anket belirleyip söylüyor.  Herkes gönlündekini destekler mahiyette kazanıyor,  ama kaybeden hiç yok.
Artık kabak tadı verdi. Siyaset dolayısıyla tüm suçlamalar iyice çirkinleşmeye başladı. Falana verirsen vatan hainisin. Filana verirsen milliyetçisin. Ben bunu Havza’da da Samsun’da da köylerinde de yaşadım. Herkes ayar memuru olmuş ayar vermeye çıkıyor.
Ne münasebet efendim kimsenin haddi değil milliyetçilik ve vatan hainliği ile ilan etmeye! “Ben kimliğimi saklamadım ki Ülkücüyüm, milliyetçiyim. Vatanım söz konusu olduğunda tüm kimliğimi bir tarafa bırakırım. Benim için aslolan görüşü ne olursa olsun vatanını seven sahip çıkan milliyetçidir. Yirmi kaç sene Silahlı Kuvvetlerinde şanımızla şerefimizle görev yapacağız, gecemiz gündüzümüz olmayacak,  bana akıl vermeye kalkacak. “ Ya da bir başkası içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Devlet dairesinde şanı ile şerefi ile görev yapacak yüzünün akı ile emekli olacak birileri çıkacak vatan haini, yada din düşmanı ilan edecek.
“Hadi be gidin oradan…  Vara varası altı üstü bir seçim. Bir oy hakkımız var. Gider sandığa veririz. Kimsenin haddi değil böyle ithamlar etmeye. İyi bari alın sandığı önünüze herkes dilediği oyu bizlerin adına versin olsun bitsin herkes kurtulsun. O zaman ne diye biz halkın önüne geliyorsunuz, sandık getiriyorsunuz.”
Allah c.c bize akıl vermiş yaşananları görüyoruz işte. Böyle hakaret ve ithamlarla bir yere gidemezsiniz, bir yere de varamazsınız.
İki gündür Sabah gazetesinde Mahmut Övür köşesinde kozmik oda ile ilgili açıklamalar yapıyor, bilgiler veriyor. Yine diğer gazetelerimizde de kozmik oda ile bilgiler verip Sayın Eski Genelkurmay Başkanımız İlker BAŞBUĞ’un demeçleri var. “Biz o oda için yetkili yerlere müracaat ettik. Sonuçta o izini vermeseydik faili meçhul cinayetler Silahlı Kuvvetlerin ve kendisinin üzerine kalacaktı” beyan ediyor. Bir kamyon belge Fetönün devşirme hakim ve savcıları eli ile Alıp götürülüyor. Müttefik saydığımız altımıza sürekli kuyu kazan ülkelere resmen belgeler uçuruluyor. 800 e yakın da ülkemiz için çalışan istihbarat elemanı deşifre ediliyor ve yok edildiğinden bahsediliyor.
Silahlı Kuvvetler kadrolarında çalıştığım için o odaları bilirim. Yetkisiz hiçbir kimse oralara giremez. O odalarda devletin en mahrem gizli bilgileri olur. Yıllarca emek sarf edilerek oluşturulan bilgiler devletimizin bekası için o odalarda saklanır. İhtiyaç doğduğunda orada ki bilgiler yetkililerce alınır kullanılır. Şimdi ne oldu. Yıllarca ter atarak oluşturduğum parayla ölçülemeyecek emeğimiz, bilgilerimiz, sırlarımız fetönün devşirmeleri tarafından yurt dışına, bize hasım olan ülkelere uçtu gitti.
Hadi bunun hesabını verin ve sorun. Öyle ucuz ucuza, yok bilmem milliyetçisin, değilsin, vatan hainisin, yok bilmem pkk lısın, yok efendim din tacirisin, pkk lı ziyaretlerini, bu ayakları bırakın.  Hadi bunun hesabı sorulsun.
Bu fetönün adamları bu ülkeye hangi amaçla sızdı. Devlete ne tahribatlar verdiler. Daha bunun araştırılması bile muammalı.!
Devletin kadrolarında, bizim vergilerimizle bu milletin ekmeğini yiyerek halkımızın başına bombaları yağdıran asalaklardan, hainlerden  Silahlı Kuvvetleri dahil devletin tüm kadroları temizlenmelidir.  Pensilvanya yollarını kabe yolu yapanlar kim olursa olsun siyasiler dahil temizlenmelidir. Pkk  ları başımıza bela eden, onlarla görüşüp dost olup, ikili oynayanlardan da hesap sorulmalıdır.
Ortalık öyle bulanık ki her şeyi köşenizde yada sosyal medyada yazamıyorsunuz, ya da ulu orta konuşamıyorsunuz. İşte o hale geldik!  Devlet sırları konularda var. Anında başınızın sıkıntıya girmemesi mümkün değil. Bazı kendini çok akıllı sananlar ara gazı verip “şunuda yazsananız, bunu da yazsananız” diye durmadan ara gazı vermeye kalkıyorlar. “ Siz neden yazmıyorsunuz eliniz var, sizi tutan mı var “dediğimde selam sabahı kesenlerde var. Varsın kessinler. Benim yazdığımın onda birini yazabilen var mı? Sırf görüşüme uymuyor diye karalayan yazı yazamam, yazmadım.  Devletin bilgi ve belgelerinden hareket ederim. Hakaret etmeden, sövüp saymadan medeni bir şekilde yazdığımız sürece, birde bilmesi gerekenler prensibine uyduğunuz sürece bir problem oluşmayacaktır.
Hakaret etmek, sövüp saymak yazı yazmak değildir. Yada bir yerlerden kopyala yapıştır yapmak da yazı yazmak değildir. Koyarsın ortaya belge ve bilgileri, kaleminin ve bilginin gücü yetiyorsa yazarsınız. Yada yorum yaparsınız. Bu iş öyle sırf içinde tuttuğun siyasi oluşuma destek vermek amacıyla bodoslama olmaz.
Vatanını seven sayan, devletinin yanında yer alan, devletine, bayrağına sahip çıkan dostumdur, milliyetçidir. Devletimizi karşısına alan, devlete zarar veren, devletini satan, bayrağına ve milletine zarar veren asla asla dostum olamaz, düşmanımdır.
Saygılarımla

Mustafa Kemal Bektaş


14 Haziran 2018 Perşembe

SEVGİLİ DOSTLARIM, SEVGİLİ HALKIMIZ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...

SEVGİLİ CAN DOSTLARIM, SEVGİLİ HALKIMIZ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...

Sevgili Dostlarım;
Bir bayrama daha kavuştuk. Bir sene boyunca hayatta olup da bu bayrama kavuşamayanlarımızda var.
Bu bayram oldukça hüzünlüyüm, üzgünüm. Bir ay önce annemi kaybettim. İkinci sene oldu ağabim Gülbey Bektaş'ı da kaybetmiştim. İnsanın yakınlarını bir bir kaymetmesi çok üzücü.
Kendimde bir kalp ve zatürre rahatsızlığımdan yoğun bir tedavi geçirdim. Ama ne olursa olsun buradan size bir şeyler yazdım.
Bu bayram kendimi bu nedenle yalnız hissediyorum. Ama bu yalnızlığımı sizler sayesinde gidermekteyim.
Aranmak, hatırlanmak güzel bir şey. Dilerim ki tüm dostlarım sevdikleri ile uzun, mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürsün.
Bu gün bu düşünceler ile 1990- 1993 yıllarında birlikte görev yaptığım mümtaz insan Sayın Em. Kurmay Albay Nedim Tetik komutanımızı aradım. Hüzün dolu bir konuşma oldu. Yine yüzbaşılığından beri ailecekde görüştüğümüz mümtaz insan Em.P. Albay A.Doğan Gürtunca ile görüştüm. Tüm dostlarımla da görüştüm. Bir nebze olsun bayramı sevdiklerimle mutlu  geçirmek istedim. Buradan tüm meslek guruplarımızında (Silahlı Kuvvetler ve Emniyet teşkilatımızın,Doktorlar, mühendisler, Mimarlar, öğretmenler, Veterinerler Hekimler, Veteriner Teknisyenleri, Hemşireler, bilumum sağlık çalışanları, Devlet görevlileri isimlerini sayamadığım tüm meslek gurupları) bayramlarını kutluyorum.
Tüm hastalarımıza şifa, dertlilere deva, borçlularımıza eda versin yüce Rabbim.
 Yine tüm şehitlerimize Allah'tan c.c rahmet diliyorum. Tüm şehit annelerimizin, ailelerinin bayramlarını kutluyorum. Ne kadar şehitde olsalar bir bayramda yokluğunu hissetmek çok üzüyor insanı. Bu bayram annemde yok bu nedenle onları daha iyi anlıyorum.
Yine bugün soyal medya da (Facebook, Linkedin, Twitter) taradım, tüm dostlarımın paylaşımlarına cevap vermeye çalıştım.
Yarın bayram. Küsler barışır. Akraba dost ziyareti başlıyor. Önümüzde de bir seçim var. Bakıyorum hakaretler uçuşuyor. Ne olursa olsun bayramlarda itidalli olmakta fayda var. Bizler kardeşiz. Her zaman yüzyüze bakacağız. Hükümetler, seçimler gelip geçicidir. Ama vatanımız ve halkımız bakidir.
Ben tekrar tüm dostlarımın sevdikleri de dahil ramazan bayramını canı gönülden kutlar sağlık, mutluluk dolu uzun yaşam sürmelerini diliyorum.
Herşeyin başı sağlıktır. Sağlığınız dikkatedin. Dünyada kalp kırmak kolay ama kırılan kalbi tamir etmek en zor olanıdır. Esen kalın
Saygılarımla

Mustafa Kemal Bektaş

http://www.samsunhaber.com.tr/sevgili-can-dostlarim-sevgili-halkimiz-bayraminiz-kutlu-olsun-makale,163.html

http://www.samsunhaber.com.tr/sevgili-can-dostlarim-sevgili-halkimiz-bayraminiz-kutlu-olsun-makale,163.html

http://www.samsunhaber.com.tr/kadinlarimiza-sahip-cikalim-makale,162.html

http://www.samsunhaber.com.tr/kadinlarimiza-sahip-cikalim-makale,162.html