8 Mayıs 2018 Salı

ÜLKEMİZİ BU EKONOMİK PROBLEMLERE BU SICAK PARA GETİRDİ? PEKİ AMA BU SICAK PARA İLE BİZ NEYİ ÇÖZDÜK? Evet Ülkemizi ekonomik problemlere bu sıcak para getirdi. Bu sıcak para neyin nesiydi. Gelin hep beraber bu sıcak para ile ülkemizin ilişkisine bakalım. Sıcak para nedir önce ona bakalım: A ülkesine ait yatırımcılar B ülkesine gidip fabrika, market, otel, maden ocağı v.s yapıp işletip her hangi bir kriz durumunda, savaş durumunda mallarını paraya hemen çevirip kaçamazlar. Hemen mallarını paraya çeviremez, döndüremezler. Bunun yerine A ülkesinin yatırımcıları B ülkesinin A tipi, B tipi fon, tahvil, hisse senedi v.s alırlarsa bir risk durumunda mallarını hemen paraya çevirip gidebilirler. İşte bu ülke içine giren yatırıma dönen bu paraların risk durumunda ülkeden dışarı çıkarılıp anında paraya dönüşmesine sıcak para diyoruz. Buna kısa süreli sermaye girişleri ya da portföye yatırımları da diyebiliriz.

ÜLKEMİZİ BU EKONOMİK PROBLEMLERE BU SICAK PARA GETİRDİ? PEKİ AMA BU SICAK PARA İLE BİZ NEYİ ÇÖZDÜK?


Evet Ülkemizi ekonomik problemlere bu sıcak para getirdi. Bu sıcak para neyin nesiydi. Gelin hep beraber bu sıcak para ile ülkemizin ilişkisine bakalım.
Sıcak para nedir önce ona bakalım:
A ülkesine ait yatırımcılar B ülkesine gidip fabrika, market, otel, maden ocağı v.s yapıp işletip her hangi bir kriz durumunda, savaş durumunda mallarını paraya hemen çevirip kaçamazlar. Hemen mallarını paraya çeviremez, döndüremezler. Bunun yerine A ülkesinin yatırımcıları B ülkesinin A tipi, B tipi fon, tahvil, hisse senedi v.s alırlarsa bir risk durumunda mallarını hemen paraya çevirip gidebilirler. İşte bu ülke içine giren yatırıma dönen bu paraların risk durumunda ülkeden dışarı çıkarılıp anında paraya dönüşmesine sıcak para diyoruz. Buna kısa süreli sermaye girişleri ya da portföye yatırımları da diyebiliriz.
Kısaca yurt dışındaki büyük yatırımcıların ülkeye soktuğu paraya denilmektedir. Bu büyük yatırımcılar, ülkeler olabileceği gibi kişilerde olabilir kurumlarda. Kendi ülkelerindeki faiz ve hisse senetlerinden daha fazla kazanmak için başka ülkelerdeki piyasaya sıcak para girişi yaparak kısa vadede büyük karlar elde etmek isterler. İthalat, ihracat her ülkede yapılan iç ve dış satıştır. Bunlar arasındaki dengenin sağlanamadığı ülkelerde yani gelişmekte olan ülkelerde bu sıcak para girişi piyasayı aniden etkilemekte, canlılık kazandırmakta ve bu sayede borsada yükselişler meydana gelmektedir. Borsada yatırım yapmak isteyenler genelde sıcak paranın girişini dört gözle beklemekteler ve giriş yaptığı zaman yatırım yapmaktadırlar. Bu yatırımlar hisse senedi olarak olsun yada faizle alakalı olsun kıymetli evrak alımı olarak nitelendirilmelidir.
Sıcak para çeşitli faktörlerden dolayı ülkeler arasında kısa süreli olarak yer değiştirir. Sıcak para giriş-çıkışlarını yurtiçi faiz oranı, güvenirlik, ekonomik ve siyasi istikrar, istikrarlı döviz kuru, enflasyon oranı gibi faktörler etkiler. Ekonomide çift haneli enflasyona, katiyen düşüş göstermeyen işsizlik oranlarına, rekorlar kırarak artan cari açığa bir de sıcak para çıkışı ve döviz kurunun tırmanışı eklendi. Merkez Bankası’nın 9 Mart’ta yayımladığı verilere göre son 1,5 ay içinde 1,2 milyar dolar döviz çıkışı yaşandı. Bu, ekonomisinin yegane beslenme kaynağının sıcak paraya bağlanması sonucunda TL’nin döviz kurları karşısında değerini yitirmesi sonucuna yol açtı. Ekonomi uzmanları, ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artımına giderek sonucunda da Türkiye’deki döviz kuru tırmanışına ivme katacağını sürekli uyarmaktalar.  Merkez Bankası’nın da faiz artımına gidip gitmeyeceği tartışmaları sürekli Ülkemizin gündeminde.
Kısacası ülke olarak borçlanarak ve tüketerek büyüyoruz. Bu büyüme hormonlu büyümedir. Bu nedenle hem enflasyon hem de cari açık artıyor. Türkiye’de hükümet sıra dışı teşvik paketleri, vergi indirimleri, istihdam destekleri ile ekonomiyi ayakta tutmaya çalışıyor. Ama sokakta vatandaş yüzde 7,4’lük büyümeyi kendi bütçesinde hissetmiyor, tenceresinde göremiyor. Çünkü bu büyüme, adaletli bir gelir dağılımı ile topluma yansımıyor. Son dönemde Türk Lirası’ndaki (TL) erime de dikkat çekiyor. 15 Temmuz'dan bugüne TL'deki değer kaybı yüzde 35'i geçti. Analistler, önümüzdeki dönemde dolardaki yükselmenin devam edebileceğini belirtiliyor.
Ocak 2003-Ocak 2018 arasında tam 555 milyar 411 milyon dolar cari işlem açığımız oluşmuş. (Dış ticaret açığından turizm gibi hizmet gelirleri düşülünce kalan net açık)
Lakin yabancılar bize aynı dönemde 642 milyar 338 milyon dolar yollamışlar. Yani her yıl açığımızı yabancılar kapatmış.
Peki, biz 642 milyar doları alınca ne yapmışız ?
Fabrika mı yapmışız ?
Yatırım mı yapmışız ?
Ya da daha yüksek üretim mi yapmışız ?
Hayır..
İnşaat yapmışız !
Parayı ulufe gibi yoksullara dağıtmışız !
Devleti şişirdikçe şişirmişiz ! Nerede ise her yıl yeni vergi ve vergi artışı ile özel sektörün boğazına yapışmışız….  Ama sakın ha yanlış anlamayın. Rant kesimine vergi getirip-atıl sermayeyi cezalandırdığımızı sanmayın. Kim ki üretim yapmış, kim ki yatırım yapmış...Yolunacak kümesteki kaz misali üzerine atlamışız. Finans sistemine bir türlü temel çözüm üretmemişiz. Herkesi kredi-faiz bataklığına mahkum etmişiz. GSYH’nın yüzde 12’sinden yüzde 70’in üzerine çıkan kredi oranına rağmen üretim gücümüz  GSYH’nın yüzde 20’sinden yüzde 15’lerine gerilemiş. Maalesef gizli bir el ülkemizin üretim gücünü bitiriyor. Ama buna sesimiz çıkmıyor. Yabancının parası ile şişen ekonomimizi övüp duruyoruz.
Bir elimizle 3 kuruş veriyor gözükürken, diğer elle 30 kuruş alıyoruz. Merkez Bankası parasal sıkışıklık yapıyorum derken,  maliye politikası ile piyasaya para saçıyoruz.
Sonuç ortada:m50 milyar doların üzerinde cari açık...
Portföy yatırımları sıcak paranın sevdiği bir ortamdır. Dünyada çok hızlı hareket ettiği ve girdiği ekonomiyi ısıttığı için, sıcak para denilmiştir. Sıcak para dünyada ki ekonomik gelişmelere ve özellikle de ülke içinde faiz-kur makasına bağlı olarak girip çıkmaktadır. 
Bizler, sıcak para ve spekülatif sermaye, reel sektör ile finansal sektör arasındaki dengeyi bozduğu için sürdürülemez diye tahmin ediyorduk. Oysa ki artan bir tempoda sürüyor. 2009 krizi oldu ve fakat hızla toparlandı.
Türkiye'de, kırılganlık arttıkça sıcak para girişi de artıyor. Kurt karanlığı sever. Sıcak para da kırılgan ve spekülatif ortamı sever. Biz Türkiye olarak cari cari açığı sıcak para ile kapatıyoruz. On yıl önce portföy yatırımları 120,6 milyar dolar iken, bugün 172,3 milyar dolara çıktı.
Sıcak para ne zaman çıkacağı belli olmayan kısa vadeli dış borçtur. Manipülasyona ve spekülasyona açık olduğu için piyasa düzenini de bozmaktadır. Dünyada borsa hareketlerini üç-beş büyük uluslararası fon belirlemektedir. Sıcak para ekonomide daima kırılganlık yaratmaktadır. Maalesef dünyanın en kırılgan ülkesi olmamıza sıcak para neden olmuştur. Sıcak para aniden çıktığı için döviz dengelerini alt-üst ediyor... Ve yüksek kur dalgalanmalarına neden oluyor... Bu nedenle, Merkez Bankası yüksek miktarda döviz rezervi tutmak zorunda kalıyor... Döviz tutmanın da bir maliyeti bulunmaktadır. Merkez Bankası bu dövizlere faiz ödemektedir. Buna rağmen çok hızlı çıkışlarda panik yaşanıyor bu paniğe  rezervler de yetmiyor... Çünkü, çıkan yalnızca sıcak para olmuyor...
Siyasi iktidarlar sıcak para serabı içinde gerçekleri göremiyor. Gerçekte ise sıcak para ekonomide geçici rahatlık yaratır.
Çözüm için; birinci doğru, cari açığı önlemektir. İkinci doğru, bu açığı uzun vadeli yabancı yatırım sermayesi ile kapatmaktır. Bunları yapacak olan siyasi iktidarlar ve Hükümetlerdir. Ama her durumda siyasi istikrar gerekir. Sıcak parayı dizginleyemezseniz ne mi olur ?n Ne enflasyonu dizginleyebilirsiniz  ! Nede işsizliği önleyebilirsiniz! Ancak seçimlere 1 yıldan fazla süre varken soluğu seçim ekonomisinde alırsınız…. Tıpkı 24 Haziran’da seçime gideceğimiz, içinde bulunduğumuz seçim ekonomimiz gibi…

Saygılarımla

Mustafa Kemal Bektaş


KAYNAKLAR:
1.Dr. Mahfi EĞİLMEZ Erken Seçime Doğru
2.Özcan KADIOĞLU Dövizin Ateşi Neden Yükseliyor
3.Uğur GÜRSES Kur Hasarının Faturası Borç Öteleme
4.Dr. Mahfi EĞİLMEZ 2017 Büyümesinin Analizi
5.İbrahim KAHVECİ Uyguladığımız İktisadi Program Ne Kadar Sürdürülebilir
6.Prof.Dr. Nevzat SAYGILIOĞLU Türkiye ekonomide Dünyadan ayrışıyor mu?
7.İsmet ÖZKUL Ödemeler Dengesi 2018’de Erken Seçim Diyor
8.Uğur CİVELEK Faiz Tartışmalarının Arka Planı
9.Esfender KORKMAZ Sıcak Para Tuzağı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder