Sayın MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ ,
Cumhurbaşkanlığına göndermiş olduğunuz başvurunuz alınmıştır.Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.
Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip, sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir.
İyi günler dileriz. Başvuru Numaranız :1696050 Başvuru Metni:
Sayın Cumhurbaşkanım; Bugün haberlere Kendisini sözde tarihçi sanan milli değerlere hakaretlerde bulunan Kadir Mısıroğlu'nun sağlık durumundan dolayı spakülatif haberler gelmektedir.Anlaşılan o dur ki ! Allah'ü Azümüşşan Hz. daha fazla kendi akıl farizasında beslendirdiği bilgilerini insanların arasını açmakta fazla kullanıp insanları daha fazla kutuplaştırıp,zehirlemesin diye hayat fişini çekeceği yönünde olduğudur. Akıl Sahibi bir insanın "Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı.Hiç biri olmazdı, zerre kadar Atatürk' sevgisi,kırıntısı kadar da olsa cenazeme gelmesin" diyen,toplumu geren de olmadı. Bu vatandaşa Atatürk ne yapmıştır anlamadım? Sayın Cumhurbaşkanım bir ülkücü olarak Atatürk'ü seven birisi olarak zatınız nezdinde bu şahısın vefat etmesi durumunda çok sevdiği Yunanistana' gömülmesinin toplumda bir infiale neden olunmaması açısından ailesine telkin edilmesini arz ederim Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı
Sayın Başbakanım son bir aydır ilimizle birlikte hemen hemen tüm
illerimizde Kansersiz Yaşam ve Engelliler Derneği Ticari İşletmesi adı altında
bir yardım kuruluşu türemiştir. İlimizde de Hançerli Mahallesinde makbuz
üzerindeki adresten anlaşılan bu yardım kuruluşu her sabah Samsun Atatürk
Heykelindeki Samsun Simit Parkı önünde buluşup çay, kahve, pasta ikramını
müteakip başlarındaki 3 tane erkek şahısın 2-3 cilt makbuz dağıtımını müteakip
Yaklaşık 15 bayan ve erkek İl sokaklarına dağılmaktadırlar. Kendilerinin
tanıtımlarında sözde 15x15 cm ebatlarında olan bir kaç sayfalık boyama
kitapları verdiklerini beyan etseler de her defasında ellerinde bir tane
olduğunu beyan etmekteler. Belgelerini incelediğinizde Valilik tarafından
müsaade izni oldukları, bağış toplama izni olarak da Büyükşehir Belediyesinden
izinleri olduklarını beyan etmektedirler. Beyana baktığınızda ise sadece
müsaade için izin talebi var olup, sayfanın arkasına basılan kayıt kabul kaşe
üzerindeki kayıt sıra numarasını izin olarak göstermektedirler. Sokaklara
dağılan bağış toplayıcılarına bu işten kazancının ne denildiğinde her gün
toplanıldığında %15 ini kar olarak kendilerine verildiğini söylemekteler. Söz
konusu bağış makbuzları ve ilgili belgeleri Ektedir. Böyle bir yardım adı adı
altında makbuz karşılığı para toplama normal ise o zaman bizde makbuz bastırıp
böyle bir işletme açıp bizde toplayalım sayın Başbakanım. Bu iş bu kadar basit
midir? Bu dernekler kanuna bir çeki düzen verilmesinde bir fayda vardır diye
düşünüyorum. Çünkü aynı şey Cami derneklerinde de söz konusu. Adam kalkıp
Kars'dan Şurdan burdan gelip elinde makbuz mahalle arasında, pazar yerlerinde
para topluyor. Bozuk para verenlerin hepsine kendisine göre makbuz kesiyor.
Yani makbuza yazacağı rakam kalem ile makbuz arasında! Yine farklı derneklerde
de söz konusu farklı haller var. Ya kumar oynatılıyor, Ya fuhuş pazarlıkları
dönüyor. Evet Sayın Başbakanım bu dernekler kanunu hali hazırda bizim gibi
toplumlar için yetersizdir. Çünkü gayet işlerinde rahatlar. Yakalansak da sorun
yok düşüncesi içindeler.
Sayın Başbakanım bu arada tüm yurdumuzda gelen şikayetlerden ve gözlemlediğim
kadarıyla dilencilerde patlama yaşanmakta dilenenlerin yaz sayısı 3-4 yaşına
kadar düşmektedir. Yakında kundakta ki bebeklerini de yakınlarda muhtemelen
getirebilirler yada hazırlığındadırlar. Bu dilencilerle ilgili acil tedbirler
alınmazsa toplum sağlığını iyice bozacakları barizdir. Yakında dilenciler
memleketi halinde anılmamız her an söz konusudur. Çünkü yurdumuza gelen
yabancılar dahi hepimizi aynı gözle görmeleri mümkün olabilecektir. Bu
dilenciler ile ilgili ya yasa tasarısı yayınlanmalı, meslek olarak kabul
edilmeli ki onlar öyle görüyor, ödesin vergisini ne toplarsa toplasın (Bir
önceki Başvuru detayım da belirtmiştim.) Yada Kabahatlar kanunundaki ceza olan
bunlar için 80 tl gibi olan komik ceza yerine 300-500 tl gibi bir ceza
seviyesine çıkarılarak caydırıcı ceza olmalıdır.
Sayın Başbakanım, bu hal öyle bir hal ki oturup ailenizle, eşinizle dostunuzla
oturup, parkta, bahçede, kafe de ne bir bardak çay nede su içebiliyorsunuz,
inanın bunlar karıncalardan daha fazla çoğalıp daha fazla hareket halindeler.
Bunların sosyal yaşantısı bizden daha iyi. Milli Piyangocudan kazı kazan dahi
halkın içinde oynamaktadır !. Hele bir tanesini Samsunda ne polis ne zabıta
durdurabilmektedir. Yakında evimizdeki odalardan da çıkarsa hiç
şaşırmayız.Resimleri Ektedir. Hele bu kimsenin duruduramadığı yaşlı galiba
gelini ayrı yerde kendi farklı yerde dileniyorlar. Gelini ara ara ihtiyarı
yoklayıp kazandıklarını elinden almaktadırlar. Onları bilen tanıyanların
Çarşamba'da çocuklarının durumlarının iyi olduğu yönündedir.
Sayın Başbakanım; Polis ve Zabıta selahiyet kanununda değişiklikler yapılıp
etkin tedbirler artırılmadıkça, cezai düzenlemeler ya da vergi kanunlarına bu
vatandaşlar eklenmedikçe tolumda kimse rahatlığa kavuşmayacaktır. Bunlarla
artık Zabıtalarda, polislerde köşe bucak kovalamaktan bıkmış durumdalar.
Birde Suriyeli ve Iraklılar geldiğinden beridir bu dilencilik daha artmış
durumda. Iraklılar o kadar olmasa da bu Suriye'liler bizi bıktırmış durumdalar.
Çoluk çocuğu kundaktaki bebekleri de dahil hepsi hareket halinde dilenmekteler.
Kimisi elektrik makbuzlarını, misi su makbuzlarını gözümüze sokar gibi
sallandırıyorlar. Biz mi gel dedik onlara gözümüze parmaklarını sokarcasına
fatura sallandırıyorlar. Biz kendi faturalarımızı zaten zar zor ödüyoruz. Sonra
devletimiz bunlara yardım etmiyor mu? Hangisine sorduysak yemin billah ederek
etmiyor diyor? O zaman birileri bu topluma yanlış konuşuyor. Bunlara edilen
yardım nedir açıklayın toplum da bilinçlensin. Yalan mı doğru mu konuşuyorlar
anlayalım. Artık halk olarak psiklojimiz bozuldu Sayın Başbakanım.
Yardım ettiğinizle kalmıyorsunuz mesela Samsun'da hastane başı , anneler parkı
gibi yerlerde bunların çocukları çeteleşmişler o bölgede ikamet edenler gece 9
dan sonra sokağa çıkamadıklarını beyan etmekteler. Ya sigara ya para zorla
isteyip dövecek duruma kadar geldiklerini söylemekteler.
Artık bir düzen tedbir alınsın. Misafirperveriz tamam ama bunlar artık işin
suyunu çıkarmaya başladılar.
Toplumumuzda kanayan yara olan dilenciler için etkin yasalarla ile gereken
tedbirin alınması için emirlerinize arz ederim.
Saygılarımla
Sayın MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ ,
Cumhurbaşkanlığına göndermiş olduğunuz başvurunuz alınmıştır.Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.
Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip, sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir.
İyi günler dileriz. Başvuru Numaranız :1682865 Başvuru Metni:
Sayın Cumhurbaşkanım; Ülkemizde her genel ve yerel seçimlerde farklı siyasi konjonktür görünümleri ortaya çıkmakta, her seçimi alan yerel idarelerde bir takım nemalanlamaların olduğunu basından izlemekteyiz. Şöyle ki son zamanlarda bana birçok dostlarımdan şöyle bir bilgi akışı olmuştur. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde yerel idareleri kazanan HDP Belediye Başkanlarının belediyeye personel alımlarında kıstasın dağda bir sözde şehitlerinin olmasının kafi olması sebebiyle işe almanın yeterli olduğu şeklindedir. Bize göre terörist onlara göre şehit işe alma için kafi olduğu şeklindedir. Yine İhalelerde de aynı durum söz konusu olup, ihaleyi müteakip yapılan iş sonucu ihale PKK destekli kişilerin kurdukları firmalara ihalenin verildiği oradan da Kandil'e para girişinin yapıldığı şeklindedir. Sayın Cumhurbaşkanım; Tüm Belediyelerde ki işe alım ve ihalelerin incelenerek, söz konusu Anayasamızda ve kanunlarımızdaki adalete aykırı husus var ise gerekli işlemin yapılmasını arz ederim. Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı
Sayın Başbakanım;
Ülkemizde ticaret yapan irili ufaklı şirketlerin ticari olarak kolay para
transferi olarak,Kredi kartı bilgilerinin art niyetli kişilere karşı kişisel
bilgilerin saçılmaması için PayPal'ı kullanmaktalar.
Ülkemizde bugüne kadar en çok kullanılan ödeme sistemlerinden biri olan PayPal,
2016 Haziran ayı itibarıyla Türkiye faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.
Şirket,Türkiye’de ödeme faaliyetlerinde bulunmak için yaptıkları lisans
başvurusunun Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu nedeniyle faaliyetlerini
durdurma kararı aldılar
Konunun özünü tüm banka ve ekonomistlerde bilmektedir.Bankalar arası Kart
Merkezi A.Ş. (BKM) tarafından Eylül 2015’de duyurusu yapılan TROY; VISA,
MasterCard ya da AMEX gibi bir kart sistemi gibi Adını “Türkiye’nin Ödeme
Yöntemi” sloganının baş harflerinden alan TROY devreye girmiş olup, Türkiye’nin
yerel kart markası olarak, bankaların diğer ülkelerdeki faaliyetleri veya
uluslararası kart markaları ile yapacakları ortaklıklar ve anlaşmalarda
kullanılarak bir nevi kayıt dışı ekonomiyi kayıta alma girişiminin aşikar
olduğudur.TROY, VISA veya MasterCard gibi bir kredi kartı,banka kartı markası
olup,milli Markamızdır.Bunu biliyoruz.
Paypal bir ödeme işlemcisi.Troy bambaşka bir sistem. Bildiğimiz plastik kartlar
için, Visa ve Mastercard’dan farksız, her işlem için komisyonun daha düşük
olduğu ve ödemenin de Türkiye’de, BKM’de kaldığı bir sistemdir. PayPal,
internet üzerinden çalışan online bir ödeme sistemidir.Kredi kartı kullanarak
veya kullanmayarak, internet üzerinden güvenli alışveriş yapılmasını ya da
istenilen kişiye sadece bir e-posta adresi aracılığıyla para gönderilmesini
sağlar.
Ülkemizde bugüne kadar en çok kullanılan ödeme sistemlerinden biri olanPayPal,
2016 Haziran ayı itibarıyla Türkiye faaliyetlerini durdurduğunu açıkladı.Pekişimdi
ne olacak? Ancak Paypal sistemini kullananlar şimdi yeni bir ödeme sistemi
arayışında olan kullanıcılar Payoneer, Skrill,WebMoney, Payza ve BKM Express
gibi PayPal’e alternatif olacak servisleri denemekteler.Ancak bu sistemi
Türkiye’de kullanan ve banka hesabına para çekmek isteyen kullanıcılar için
biraz yüksek komisyon ücretleri bekliyor. Paypal
Belçika,Almanya,Avusturya,Fransa,İsviçre,İngiltere ve Amerika Birleşik
Devletleri’nde yerel web siteleri bulundurarak, bu ülkelerde sorunsuz çalışıyorsa
da Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 37 ülkedeki kişiler tarafından belli
kısıtlamalarla kullanılabiliyor.Dikkat edilmesi gereken nokta,Türkiye’nin de
dâhil olduğu bir grup ülkede bulunan yerel bir banka hesabına ödeme
yapılamamasıdır.
Paypal ile Amerikan Doları ve Yen gibi birden çok para birimini kullanarak
ödeme alabilir veya yapabilirsiniz.Bu para birimleri arasındaki değişimleri
Paypal otomatik olarak yaptığı için parite gibi detaylarla uğraşmanız
gerekmiyor.Tabii bu işlemler için belirli bir ücret alınıyor.
Dış ticaretimiz ve kayıt dışı ekonomi açısından;
-Türkiye içinde bir para döngüsü varsa bunun yasal olabilmesi ve kontrolü için
Türkiye'ye bir cevap vermek zorunda kalırsınız.PayPal bunu reddedince "Biz
de size lisans vermiyoruz" denmesi gayet doğal.dır.
-Avrupa Birliği'ne bağlı ülkelerin hepsinde faaliyette olan PayPal, her bir
ülkeye finansal verilerini sunuyor ve sunucularını bu ülkelerde barındırıyor.Bu
sebeple Türkiye'nin de tutulmasını istemesi gayet doğaldır.
-27 Haziran 2014’te Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşlarının Bilgi
Sistemlerinin Yönetimi ve Denetimine İlişkin Tebliğ, Resmî Gazete’de
yayınlanması ile resmileşen bu durumdan PayPal da tüm verileri tutmaktan
sorumluydu ve 2 sene gibi bir sürede bu noktada hiçbir adım atmadılar.Haliyle
kapatılması gerekiyor.Burası da doğal.
-Şirket içinde gerekli çalışmaları yaparak Sunucularını (finansal kayıtları
tutan birincil ve ikincil sunucular) Türkiye’ye taşıması bu sorunu çözüyor.Ama
bunu yapması en az 1 sene sürebilir
-PayPal herhangi bir yerel denetim sistemine girmediği için herhangi bir
vergilendirme de yapılmıyordu.Ki bu durum birçok insana yaradığı için PayPal
kullanmayı tercih etti.Kapanmasının devlete katkısı ise PayPal üzerinden
yapılan alışveriş ve para aktarımlarında vergi kaçırma rahat rahat
yapılabiliyordu.
-2013 haziranında Resmi Gazete'de yayınlanan ve 2015 haziran itibariyle
yönetmeliği yürürlüğe giren 6493 sayılı elektronik ödeme sistemleri
kanunu,Türkiye'de finansal işlem yapan firmaların sunucularını Türkiye'de
tutması şartını getiriyor.PayPal ise sunucularını Türkiye'ye getirmeden lisans
almaya çalıştı ve alamadı.
BDDK, para işlemlerini izleyebilmek, Türk tüketicilerini ve kişisel bilgilerini
korumak amacıyla tüm banka ve finansal kurumlara sunucuların Türkiye'de
bulunması koşulu getirdi. Bu hem sorunlu işlemlerde tüketicinin yabancı bir
ülkenin mahkemelerinde işlem yapmasını engellemek,hem de kişisel verilerin
(mali veriler ve diğer veriler) yurtdışına çıkarılmasının önlemek için konulmuş
bir şart.Avrupa Birliği de,Avrupa'da işlem yapmak isteyen banka ve finansal
kurumlarına benzer koşullar yani sunucuların yerel olması ve kişisel verilerin
dışarı çıkarılmaması şartını öne sürüyor.
Yalnız Paypal Yurt dışındaki bağlantıda olduğunuz insanlara banka komisyon ve
bürokrasisi ile uğraşmadan kolayca para transferi yapıyorsunuz.Yurt dışı ile
alım satım yapan ticaret erbabı için ödeme işlemleri gerçek anlamda bir
sorundur.En kötüsü bu tür ödeme işlemlerinin ülkemizde kapatılması bir müşteri
olarak çeşitli hizmetler alan bizlerin dünya ile bağının da kesilmesi
demektir.PayPal’ın çekilmesi internetten para kazanan küçük ve orta kademe
girişimcilere zarar verecek,dijitalde kan kaybına neden olacaktır.
Sayın Başbakanım PayPalın bilgi transferi için aşamalı kademe takvimi yapılarak
dövizlerin ülkemizde kalması tedbiri alınmalı,aksi takdirde hem dövizin yurt
dışına kaçışı olacak aynı zamanda da ticari işletmeler yurt dışına taşınarak
istihdam kaçışı oluşacaktır. Nasılki nereden buldun sorulmadan dövizler
ülkemize kazandırıldıysa bu düzenleme ile bu dövizler ülkemize
kazanırılmalıdır.
Bu konuda bir düzenleme yapılmasını arz ederim
Başvuru hareketleri için tıklayınız.
17.10.2017 21:49 tarihinde internet
üzerinden başvuru alındı.
Sayın Başbakanım,
İLGİ a. https://www.google.com.tr/search?q=baruthanedeki+vak%C4%B1flar+arazisi&safe=active&rlz=1C1AOHY_trTR708TR708&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=0ahUKEwiO-8XajvHWAhWhJ5oKHQ0oC2AQ_AUIDCgD&biw=1024&bih=509#imgrc=wrlHUV0S_OUlHM:
İLGİ b. http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=119819&start=20
İlimiz İlk adım belediyesi sınırları içinde Baruthane bölgesinde yurt arkasında
Vakıflar Genel Müdürlüğüne bağlı 10 dönüm bir birde 30 dönüm olmak üzere 40
dönüm olmak üzere toplam 40 dönüm arazi üzerinde sözleşme ile bir proje
başlatılır. 30 dönümlük arazi üzerinde 400 konutluk proje başlanır. Benin
kayıtlarıma göre 2013 ama eskide olabilir.
30 dönüm arazi üzerinde 400 dairenin de anlaşma payı % 40 ı Vakıflar Genel
Müdürlüğünün geri kalanı ise söz konusu işi bitiremeyen müteahhidindir. Nereye
giderseniz gidin inşaat sektöründe bu oran % 40 ı müteahhidindir % 60 ı mal
sahibindir. En fazla esnek payı +5 bilemediniz +10 dur. Hele hele o bölgede
nasıl bu oran kabul edilmiştir hangi emlakçıya sorarsanız sorun bir anlam
verememektedir.
Sayın Başbakanım, bu inşaat hala bitmediği gibi iki binadan başka yapılan bir
şey yoktur. Normalde Vakıflar Genel Müdürlüğü bu inşaat sözleşmesini iptal
etmesi gerekirken sanırım bu halen uygulanmadı? Bu inşaatın bağlı olduğu İlk
adım belediyesi de inşaat ruhsatını yenilemesi gerekirken bundan da bilgimiz
yoktur.
Burada ki inşaata neden Vakıf Genel Müdürlüğü müdahale etmesi gerekirken, o
inşaat orada atıl olarak durmakta devlet orada büyük bir zarara uğramaktadır.
İnşaat ruhsatı iptal edilmesi gerekirken bu da sanırım uygulanmamıştır. Sanki
müteahhit korunuyor görünümdedir.
Sayın Başbakanım, İlimiz İlk adım belediyesi sınırları içinde bulunan yaklaşık
40 dönüm arazi üzerinde gerçekleştirilerek bu proje gereği;
a. Atıl durumda bulunan bu inşaat ile ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü bitmediği
için inşaat durum tespiti yapmış mıdır?
b. Atıl durumda bulunan bu inşaat ile ilgili İlk Adım belediyesi Ruhsat
yenileme yada iptal gerekçelerini araştırıp sormuş mudur?
c. Samsun ve ülkemizin her bölgesinde özellikle Baruthane gibi değerli araziler
için inşaat paylarının genelde % 60 mal sahibine % 40 ını müteahhide neden
uygulanmamıştır. Diyelim ki +5 yada yine +5= 10 eklensin. bu oran % 50 yi
geçecek hangi özellik yada şartlara bağlanmıştır?
d. Şu an gördüğüm kadar bir kaç kez baktığım halde orada inşaatı koruyan devlet
malını koruyan bir bekçiye rastlamadım? Bu atıl inşaat talana karşı korumaya
alınmış mıdır?
e. Eğer şartlar devlet lehine ise Vakıflar Genel Müdürlüğü devlet lehine olarak
suç durusunda bulunup gerekli tedbiri alınmış mıdır. en azından suç duyurusu
gerektiriyorsa devletimizin kademeleri uyarılmış mıdır?
f. Devletimizin aleyhine olan tüm bilgi, belge toplanıp hukuki işlem başlanmış
mıdır?
Sayın Başbakanım buradaki hukuksuz bir durum hasıl olmuşsa hazine zararı
söz konusu ise zatı alinizin emriyle incelenerek gerekli hukuki işlemlerin
yaptırılması için emirlerinizi arz ederim.
Sayın MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ ,
Cumhurbaşkanlığına göndermiş olduğunuz başvurunuz alınmıştır.Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.
Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip, sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir.
İyi günler dileriz. Başvuru Numaranız :1675009 Başvuru Metni:
Sayın Cumhurbaşkanım,
İLGİ: http://www.hedefhalk.com/buyuksehirin-havas-intikami-608230yy.htm
Samsun halkı hava alanları kapatıldığı için iki ayı aşkın süredir,Ordu,Merzifon ve Sinop üzerinden uçuş imkanları arıyor. Özellikle Ordu’dan uçağa binecekler için yolculuklar çileye dönüştü.Uzun süredir halktan bana da bazı tepkiler geliyordu ancak, Hava alanının onarıma alınması nedeniyle BAFAŞ, HAVAŞ meydan savaşı iyice su yüzüne çıktı. İki şirket birde Büyükşehir Belediyesi çarpışıyor olan vatandaşa oluyor! Ben bu halktan gelen tepkilere öncelerde bir anlam verememiştim. Ama dinledikçe bir ticari,rant kavgası olduğu iyice ayyuka çıktı. Bir belediye ne diye şirketler savaşına karışır anlamış değilim.Sanki başka ülkede yaşıyor halkımız. Buyurun İLGİ linki verdim.Usta mahalli yazar Ragıp GÖKER kadar özetleyemezdim. Buraya sığmayacağı için linkini verdim. Sayın Cumhurbaşkanım hakikaten her gün halkımız bu hava yolu maceralarından meydan savaşından çıkmış gibi oluyor. El atmanızı arz ediyorum Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı
Sayın MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ ,
Cumhurbaşkanlığına göndermiş olduğunuz başvurunuz alınmıştır.Göstermiş olduğunuz duyarlılık için teşekkür ederiz.
Başvurunuz yasal sürede ilgili Kurum/Kuruluş tarafından değerlendirilip, sonucu e-posta/posta aracılığıyla tarafınıza bildirilecektir.
İyi günler dileriz. Başvuru Numaranız :1673469 Başvuru Metni:
Sayın Cumhurbaşkanım, 1701520792 Başvuru Detayım ile Sayın Başbakanımıza bildirdiğim İlimizde yapılmakta olan Lojistik köy ile ilgili en büyük problemi arz ediyorum.Her zaman zatı alinize arz ettiğim gibi, başarılı çalışmalar yapmak, yıldız olmak. hukuksuz işler yapmayı gerektirmez. Başarılı olabilirsiniz ama hukuksuz işler yaptığınızda onun adı değişir.İlimizde Lojistik köy yapılması kalkınma açısından güzel bir şey ama bu yerin yapılması için ıslah edilebilir verimli tarım arazilerini, halkın arazilerini hukuksuz bir şekilde gasp edilmesi son derece yanlış olup her konuda devletin vatandaşına ceberrut yaklaşımları son derece hem yakışıksız hemde hukuksuz işlerde patlamalara neden olur. Burada Adalet ve Kalkınma Partisinin tüm yerel idarecileri Partinin aldığı oy oranını müteakip, gücünü kendi şahsi emellerini gerçekleştirme misyonuna dönüşmesine yol açmakta görüntüsü vardır. Zatı aliniz bu işe el atınız. Aksi takdirde bunun hesabı partinize eksi olarak geçecektir. Arz ederim. Cumhurbaşkanlığı Halkla İlişkiler Başkanlığı
#1701520792 Başvuru Detayı
Başvuru Tarihi:
Başvuru Yolu:
Başvuru Tipi:
Sayın Başbakanım,
İLGİ a. http://www.hedefhalk.com/baskan-yilmaz-valiyi-yaniltiyor-1211855h.htm
İLGİ b. http://www.hedefhalk.com/lojistik-koyde-ortalik-karisti-1209834h.htm
İLGİ c.
http://www.hedefhalk.com/samsun-lojistik-koye-cifte-yargi-kiskaci-846135h.htm
İLGİ d.
https://www.samsunhaber.com/ozel-haber/samsunda-yapilan-lojistik-koy-hakkinda-carpici-iddia-h17614.html
Şimdi size İlimizde k en büyük problemi arz ediyorum. Bakın size mahalli
basından 4 adet ilgi verdim. Bu İlgi basın kuruluşlarının yazılarının iyi
incelenmesini arz ediyorum. Her zaman zatı alinize arz ettiğim gibi, başarılı
çalışmalar yapmak, yıldız olmak. hukuksuz işler yapmayı gerektirmez. Başarılı
olabilirsiniz ama hukuksuz işler yaptığınızda onun adı değişir. Onun adını zatı
aliniz koyun.
İlimizde Lojistik köy yapılması kalkınma açısından güzel bir şey ama bu yerin
yapılması için ıslah edilebilir verimli tarım arazilerini, halkın arazilerini
hukuksuz bir şekilde gasp edilmesi son derece yanlış olup her konuda devletin
vatandaşına ceberrut yaklaşımları son derece hem yakışıksız hemde hukuksuz
işlerde patlamalara neden olur. Devlet hukuğun temelleriyle vatandaşlarını
koruyup kollamak, vatandaşını kucaklamak zorundadır. Vatandaşına sevecen
yaklaşmak zorundadır. Ama vatandaşını ağlatan, vatandaşına problem yaratan
devletin adı hukuk devleti olabilir mi?
Zatı alinize defalarca yazdım. Sayın Cumhurbaşkanımıza da yazdım. Adalet ve
Kalkınma Partisinin hem adalet hemde kalkınma ana sözcüklerini misyon edinmiş
ismini bu iki sözcük Adalet, Kalkınma maalesef insanlarına eziyet eden bir hale
dönüşmekte gibidir.
Adalet ve Kalkınma Partisinin tüm yerel idarecileri Partinin aldığı oy oranını
müteakip, gücünü kendi şahsi emellerini gerçekleştirme misyonuna dönüşmesine
yol açmakta görüntüsü vardır
Şimdi size bu lojistik köy hakkında yapılan yanlışları arz edip, konunun özüne
döneceğim.:
Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Başkanı Hayati Tosun diyor ki: "
“Tarım master planı ile Gelemen’de kumluk arazide ve yolun altında 3 bin dönüm
atıl tarım arazisi varken orası kullanılmadı, geldi burası kullanıldı. Niye
burası kullanıldı? Yerleşim bölgesine yakın ve burada oluşacak olan bir rant
var. Aşağıda alanda ise oluşacak olan rant yoktu” şeklinde konuştu. Tosun,
“Lojistik köy olarak kullanılacak bölgenin lojistik araçlara yakın olması
lazım. Bugün hava limanına yakın, denize yakın, şehirler arası yolda bir
kesintiye yol açmayacak bir yere yapılacağına bir tarım alanına yapılması
yanlış bir uygulamadır" diyor.
Evet doğru söylüyor kimse bu ilimize lojistik köy yapılmasına karşı değildir.
Yıkılan Tarım Meslek Lisesi'ne uygulanan yöntemler burada da açıkça
görülmektedir. Nasıl ki yıkılan Tarım Meslek Lisesinin yerine Protkol cami
yapılması için imar oyunları yapıldıysa burada da halkın canını acıtıcı istila
resmen yapılmış görüntüsündedir.
Açıkça görülüyor ki bizim partimizin gücü arkamızda istediğimizi yaparız. Kimse
partisinin geleceğini düşünmüyor aksine bölge halkı daha da Ak Partiye iyice
soğuk bakmaya başlamıştır. Bunun müsebbibi yerel idarecilerdir. Bu basın yazılarını
size linkini verdim siz etüt ettirin.
Sayın Başbakanım; ana yolun altında bir çok atıl, tarım dışı arazi olmasına
karşın yolun üstündeki tarım arazileri neden illaki bu projede yapılmaya
çalışılıyor?
Oraya demir yolu gelecek, yollar tonaja göre yeniden ıslah edilecek, bu
çalışmalar yapılırken kimlerin arazisi gene gasp edilecek, kimler rant
sağlamakta bunlar düşündürücü değil midir? Yolun altında limanlar var iken
uzakta bir yere ıslah edilen meralara, milletin tarlasına neden bu proje
yapılmak isteniyor?
Yolun altında olsaydı devletimiz yer vermeyecek miydi? Devletin o bölgede
binlerce dönüm tarım dışı atıl arazisi varken ve kent planlarında lojistik
önerilen alanlar var iken neden yolun üstündeki vatandaşın kullandığı meralar
kullanılmaktadır?
Gerekçe olarak bazı bölgeler AKSA'ya kiralandığı söyleniyor! Devletin malı
kiralandıysa böyle önemli bir projede geri istenir alınır. Vatandaşın malına
neden el konuyor.?
Sayın Başbakanım, halktan bana çok sayıda çok farklı rant kokan bilgiler
gelmektedir. Tapu kayıtlarına bakılarak o bölgede kimlerin arazisi olduğu, yada
apar topar o bölgede önceden kararlaştırıldığından kimsenin haberi olmadan
kimler o bölgeden arazi alıp, bu lojistik köy uygulamasının baş aktörleri
olduğu tespit edilebilir. Ben kimseyi suçlamıyorum. Ama ortada büyük yanlış
var. Bu yanlış biraz fazlaca rant kokuyor gibi. Bu proje yapılırken Ak Partinin
ve Devletin gücü şahsi menfaatde kullanılıyor görüntüsü görülmektedir? Hiç
kimse partinizin gücünü şahsi menfaatde kullanılmamalıdır. Ama halktan gelen
tepki de bu yönde olduğunu zatı alinize bildiriyorum. Bu konuda tedbir almanızı
önermekteyim. Bu Ak Partiye zarar verir. Tüm partiler içinde bu geçerlidir.
Hukuksal yapılan iş hem partiyi vurur. Hemde milli birlik ve beraberlik
ülküsüne vurur.. Orada ki halk bir daha devletinin adaletine hiç güvenir mi?
Tüm yerel idarecilerinizin bu projede tekrar düşünmelerini zatı alinizin
duyarlı bir Başbakan olarak bu proje kapsamında A'sından Z'sine kadar
incelettirilmesini önermekteyim.
Büyük şehir Belediye meclisinin her aldığı karar ranta dönüşmemelidir?.. Bakın
metrük binanın altından fetöcü imam çıktı. Fetö efendinin imam avukatı 800
milyon tl ile yakalandı Çıka çıka Adliye sarayının arkasındaki metrük binadan
da çıktı. Büyük şehir Belediye meclisi de metrük binalar için karar aldılar..
Bir yanlış bir yanlışı beraberinde getiriyor? Bu Fetö efendinin adamları her
yeri sarmış. Devlet içinde, bürokraside ciddi bir temizlik gerekmektedir.
Hükümet bizde istediğimizi yaparız anlayışı ile halkı devlete ve hükümete
soğutmaktan başka bir işe yaramaz. Bu lojistik köy uygulamasında ki yanlışları
size yazdım. Bu lojistik köye uygulamasını Zatı aliniz ciddi bir şekilde
yerinde incelettiriniz! Burada gerçekten çok büyük düzensizlik, yanlışlık var.
Halktan gelen şikayet de bu yönde, yapılanlarda bu yönde. Varsa burada
suçluların zatı alinizce üzerine gidilmesini arz ederim.
Evet sonunda beni Facebook'a da şikayet ettiler ve beni engellemeye başladılar. Bazı aklı evveller bunun bilincinde değiller. . Bu neyi değiştirecek ki?! Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan bile beni engellemiyor bu aklı evveller beni engellemeye çalışıyor. Kötü mü yaptım ülkemin kör kuruşuna sahip çıktım. Şunu unutmadan söylemek istiyorum Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza yazdığım her müracaatdan devletin en alt biriminden bile gereği yapılarak bana bilgi verilmektedir. Ne zamandan beridir Anayasadan doğan vatandışlık görevi hakkım gereği yapmak suç olarak görülmektedir ? Söz konusu ülkem olunca gerisi teferruattır benim için
Hepinize saygılar sevgiler
Buyurun Facebookun yazısı ve cevabi yazım
• Gruplara katılman ve gruplarda paylaşımda bulunman geçici olarak 19 Ekim, 09:30 tarihine kadar kısıtlandı. • Bunu bir hata sonucu gördüğünü düşünüyorsan, lütfen bize bildir.
Facebook'un güvenli kalmasını sağlamak için bazen belirli içerikleri ve eylemleri engellemekteyiz. Bir hata yaptığımızı düşünüyorsanız, lütfen bize bildirin. Şikayetleri tek tek inceleyemesek de, belirttiğiniz görüşler Facebook'un güvenli kalmasını sağlama yöntemlerimizi geliştirmemize yardımcı olacaktır. Lütfen bunun neden bir hata olduğunu düşündüğünüzü açıklayın:
SAYIN YETKİLİLER. BEN ÜLKEM ADINA HUKUK MÜCADELESİ VERİYORUM. DÜZENSİZLİKLERİN, ADALETSİZLİKLERİN ÜZERİNE GİDİYORUM. BENİM PAYLAŞTIĞIM YAZILARA LÜTFEN BAKIN. TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN BAŞBAKANINA VE CUMHURBAŞKANINA YAZDIĞIM YAZILARI HALKIMIZA BİLGİ OLSUN DİYE PAYLAŞIYORUM. BU YAZDIKLARIM SONUCU BAZILARININ OYUNLARI AÇIĞA ÇIKACAĞINDAN DOLAYI BENİ BİLİNÇLİ OLARAK SİZLERE ŞİKAYET ETMİŞLERDİR. YAZILARIMA LÜTFEN BAKIN. EĞER YAZILARIMDAN RAHATSIZ OLACAK BİRİSİ VARSA Kİ O DA CUMHURBAŞKANIMIZ VE BAŞBAKANIMIZDIR. CUMHURBAŞKANIMIZ VE BAŞBAKANIMIZ DAHİ YAZDIKLARIMI TAKİP EDİYOR, YAZILARIMA CEVAP VERİYOR, HAKSIZLIKLARI GİDERTİYOR. RAHATSIZ OLANLAR İSE BENİ SİZE ŞİKAYET EDİYOR. BENİM PAYLAŞIMLARIM NE REKLAM NEDE HAKARET İÇERMEKTEDİR. BEN ÜLKEM ADINA HAK SAVUNUCUSUYUM. ÜLKEMİN MENFAATİNE ÇALIŞIRIM. HARCANAN HER KURUŞUN HESABINI SORARIM. GURUPLARA AÇIP AÇMAMAKTA SERBESTSİNİZ. ASLA YALVARMAM. GEREKİRSE FACEBOOK HESABIMI KAPATIRSINIZ YİNEDE ÜLKEMİN MENFAATİ İÇİN HUKUKSAL MÜCADELEMİ BIRAKMAM. BENİM PAYLAŞIMLARIMIN HEPSİ İNCELEYİN ÜLKEMİN MENFAATİ İÇİN HUKUKSAL BAŞVURULARIMDIR. KİMLER BENİ ENGELLEMEK İÇİN SİZE BİLDİRMİŞSE DEMEK Kİ KUYRUK ACISI VARDIR. GARİP GUREBANIN HAKKI HUKUKU ÇİĞNENSİN Mİ?SAYIN FACEBOOK YETKİLİSİ? KİME KÜFÜR ETMİŞİM, KİME UYGUNSUZ HAREKET YAPMIŞIM? SOYSUZLUK MU YAPMIŞIM? ÇALMIŞ ÇIRPMIŞ MIYIM? BEN ÜLKEMİN CUMHURBAŞKANINA VE BAŞBAKANINA YAZDIKLARIMI PAYLAŞIYORUM. ONLAR BENİ ENGELLEMİYOR DA SİZE NE OLUYOR SAYIN FACEBOOK YETKİLİSİ? ÜLKEM SAHİPSİZ MİDİR? SONUNA KADAR HUKUKSAL MÜCADELEMİ YAPACAĞIM. ÜLKEMİN HER KURUŞUNUN HESABINI SORACAĞIM. BİLGİNİZE RİCA OLUNUR...