BİR KÖPEK EĞİTİCİSİ İLE SÖYLEŞİ... SADIK
DOSTUMUZ KÖPEK VE EĞİTİMİ....
Sevgili dostlar;
Bu gün sizlere siyasetten, ülke
sorunlarından farklı bir konu ile karşınızdayım. Bende sizler gibi biraz olsun
uzaklaşmak istedim. Ortam yeterince gergin bir gün olsun bizde gerilmeyelim.
Önce Silahlı Kuvvetlerde Köpek eğitimin
öncüsü Rahmetli Tuğgeneral Orhan ÖNCÜL'ü rahmetle anıyorum. Bizlere büyük
yardımı oldu.
Samsun’da Büyükşehir Belediyemiz sahilde
Mert plajının karşısına Mert kafe yapmış. Kafenin yanına da köpeği olan aileler
in yararlanabilmesi için bir tel örgülü alan yapılmış. Her gün orada onlarca
köpek görüyorum. Sevmeye de gidiyorum. Kimisi kendisine göre sözde eğitim
yapıyor. Kimisi köpeğine pat pat vurup dövüyor. Kimisi de neye kızdığını
bilmiyorum köpeğine öyle azarlıyor ki zavallı köpek kuyruğunu kıstırıp olduğu
yere çöküyor. Ya da “Ben sana arabada
uslu dur dedim böyle mi yapacaksın” diye azarlıyorlar. Yani kafayı sıyırmak
içten değil.
Bu nedenle size köpek eğitimi,
köpeklerle ilgili bilgi ve bu köpek eğitiminde uzun süre askeri koşullarda hem
görev yapan hem de sivil koşullarda, NATO’da uzun süredir eğitim yapıp
uzmanlaşan bir arkadaşımı da takdim edeceğim.
Dünya’da en geniş coğrafyaya yayılan ve
en çok beslenen iki evcil hayvanından birisi kediler diğeri de köpeklerdir. 2018
yılı tahminlerine göre dünyada 600 milyondan fazla köpeğin olduğu tahmin
edilmektedir.. Köpekler 12 bin yıldan daha uzun bir süreden beri insanoğlunun
av partneri, koruyucusu ve arkadaşı olagelmiştir. Köpekler insana en
candan dosttur. Adeta gözleriyle gözlerinizin içine bakar. Ona sevecen
yaklaşmanızı bekler.
Görünüş ve büyüklükleri farklı olan
yaklaşık 400 türden oluşan Köpeklerin vahşi türleri olduğu gibi evcil türleri
de mevcuttur. Köpekler çakallarla ve tilkilerle akrabalardır.
Köpeklerin en önemli özelliklerinden birisi koku alma ve duyma yani ses
duyularıdır. Aldığı kokuyu yıllar boyu unutmayan köpekler bu özelliği ile
dikkat çekmektedir. Bu nedenle hem koku alma özelliklerinden dolayı ve hem
de eğitimde aldığı yetenek becerilerinden dolayı insanlar muhtelif hizmetlerde
kullanılmaktadır. Narkotik aramalarda, bekçi köpeği olarak, altı nokta görme özürlülere
destek olmak amacıyla v.s. kullanılmaktadır.
Köpekler sadık oldukları kadar
merhametlidirler. En vahşi Köpekler bile çoğu zaman insanlara durduk yere
saldırmaz, özellikle de çocuklarla çok iyi geçinirler.
Yıl 09.09.1981.
Tam 7 Veteriner Sağlık Teknisyeni
arkadaş Tarım Hayvancılık Bakanlığından istifa ederek Türk Silahlı Kuvvetlerine
girdik. 1 seneye yakın temel, tekâmül eğitimi boyunca topluca köpek eğitimi de
aldık. Daha sonrada bir kısmımız Köpek eğiticisi olarak, bir kısmımızda atçılık
üzerine görev aldık. Bende uzun yıllar atçılıkla ilgili çalıştım, uzun sürede
at bindim. Bu arada Türkiye’de Türk silahlı Kuvvetlerinde Nalbant Çavuş Talimgâh
Komutanı tek benim. Aşağı yukarı Veteriner Sağlık Teknisyenleri Okulundan devrelerimin
bir çoğu Gemlik as. Vet.Ok. ve Eğt. Mrk. K.lığına benim Talimgâh Komutanlığıma
gelip eğitim görüp Silahlı Kuvvetlerin diğer birimlerine dağıtım oldular.
Yetiştirdiğin elemanım şu anda Veli efendide sayılı nalbantlardan Ramazan Can.
Bu arada Nalbantlım sivil memur Ali Koçak’ı da rahmetle anıyorum.
Neyse biz konumuza dönelim.
Yıllardır köpek eğitimini Veteriner
Teknisyeni Astsubayı olarak hem Silahlı Kuvvetlerde ve sivil otoriterlerde
görev yapan İsa Aksu’dan bahsedeceğim size.
Tabi bu arada Tekkeköy Gelemen Veteriner
Tarım Meslek Lisesinde de Kanserli hastaları teşhis amacıyla köpeklerin koku
alma duyularından yararlanarak teşhis etmek amacıyla bir çalışmanın yapıldığını
buradan duyurmak istiyorum.
Köpek eğitimi önemli bir meseledir. İnsan
yaşamında önemli bir yere sahiptir Maalesef Çin malı gibi ülkemizde de köpek
yetiştiricileri ve eğiticileri türemiş, ve bir ticari meta haline getirmişlerdir.
İsa Aksu diyor ki:
--“Pet
shoplarda satılan akvaryum cam havuzlardaki egzotik hayvanlar kedi köpek
yavruları kuş börtü böcekler görüyoruz. Peki, sizi de kafese koyup pazara köle
diye satışa çıkarsalar gönlünüz razı olur mu?”
--“Döverek
eğitim yapmak, aç bırakarak eğitim cezası uygulamak eğitimin neresinde var. Siz
çocuğunuzu döverek mi eğitiyorsunuz. Canlılara eziyet etmek dinen yasaktır. Oda
nihayetinde bir canlı. Maalesef Türkiye’de hayvan hakları Avrupa’da ki anlayış gibi
tam uygulanamıyor. Onlarında bu yaşadığımız dünyada tapu hakkı var
Köpek
kedi tüm hayvanlar biz insanlara bir terapi kaynağıdır. Onlar bakacağım diye
alınıp iki gün sonra sokağa bırakılıp atılacak canlı değillerdir. Siz kızınca
çocuğunuzu sokağa atıyor musunuz?”
Yine İsa Aksu;
--“Ülkemizde
tecavüz dâhil tüm hayvanlara sapık yaklaşımda bulunanlarda mevcuttur Tüm hayvan
hakları olarak konu ele alınmalı podyumlarda pavyonlarda kürk giymekle yanına
aldığın köpeği azarlayarak tokatlayarak bu iş olmaz.”
--“Köpekler
bizim canımızı koruyan sınırda karakollarımızı, askerimizi, polisimizi,
evimizi, bahçemizi, bizi koruyan en önemli varlığımızdır. İleri itaat sonu
branş eğitimlerinde mayın, iz takibi, detektör, narkotik, bomba bulma gibi konularda uzmanlaşarak yeri geldiğinde
binlerce insanımızı canını kurtarabilmektedirler.”
--“Köpeklerimiz
yeri geldi mi altı nokta gözü görmeyen insanlarımıza kılavuz, hastalarımıza terapi
olmaktadırlar.”
--“Maalesef
basına K9 şapkası giyen, kopek tişörtü giyenler kendisini eğitimci zannediyor. Sayın
Mustafa Kemal Bektaş beyde bu meslekten gelen bilinçli bir arkadaşımızdır. O da
takdir edecektir ki; ali cambaz hacı yatmazlar mantar gibi türemişlerdir. Bu
eğitimler devlet kontrolünde, güdümünde olmalıdır. Veteriner Teknisyenlerinden,
Veteriner Hekimlerden koruma polis teşkilatı kurulmalı, ihbar mekanizmaları
isletilmelidir.”
Demektedir.
Evet, İsa Aksu arkadaşımız bunları
söylüyor. Haksız da değil. Hayvanlara işkenceyle üretim, bakım, eğitim olmaz. Kendisi
uzun süredir NATO’da da görev almış sayılı eğitimcilerdendir.
Önce 3 aylık yavrular tasma eğitimine
başlanır. Daha sonra 6ncı ayına kadar komutlara alıştırılır. Ondan sonra itaat
eğitimi sonrada ileri itaat eğitimine tabi tutulur. Sonrasında da branş
eğitimine tabi tutulur. Önce herkes kendi mizacına, beden yapısına göre
köpeğini seçmelidir. Cılız bir insanın Danua cinsi köpeği zapt edemeyeceği
gibi, boylu boslu birinin de küçücük bir köpeği, yine aşırı şişman birisinin de
çok hareketli dobermanı edinmesi uygun olmaz.
Yine hayvanlardan insanlara geçen bir
sürü ölümcül olabilecek hastalıklar mevcuttur. Köpeklerle haşır neşir olanlar
mutlaka hijyen kurallarına uymalıdırlar. Bir köpekte kullanılan köpeğin
malzemesi ne olursa olsun diğer köpeklerde kullanılmaz.Aşıları ve parazit
ilaçlamaları düzenli yapılmalıdır.
Sevgili arkadaşımız İsa Aksu bir sonraki
yazılarımda köpek eğitimin püf noktalarıyla ilgili bilgileri verecektir.
Kendisine verdiği bu bilgiler için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla
Mustafa Kemal Bektaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder