VATANIMIZA, DEVLETİMİZE,
BAYRAĞIMIZA ZARAR VEREN ASLA DOSTUM OLAMAZ.
Merhabalar dostlar
Bir bayramı daha bitirdik. Bir daha ki bayrama kim öle,
kim kala Allah c.c bilir. Allah c.c ömür verirse yine hep beraber olacağız
inşallah.
Bir bayramı da buruk geçirdim. İnsanın sevdikleri ahrete intikal
edip yanında olmayınca içi buruk oluyor. Her geçen gün yoklukları daha iyi
anlaşılıyor.
Arife gününde Urfa Suruç’ta bu siyaset yüzünden kan
döküldü üç kişi hayatını kaybetti onlarca yaralı var. Kendilerine Allahtan
rahmet diliyorum. Bir daha böyle olayların olmamasını cenabı Allah’tan c.c.
diliyorum.
Sevgili dostlar bayram dolayısıyla Samsun ve Havza
köylerinde eş, dost, akraba ziyaretinde bulundum. Nereye ziyaret etsem gündem malum. Her yerde siyaset, seçim
konuşulmakta. Herkes kendisine göre anket belirleyip söylüyor. Herkes gönlündekini destekler mahiyette kazanıyor,
ama kaybeden hiç yok.
Artık kabak tadı verdi. Siyaset dolayısıyla tüm suçlamalar
iyice çirkinleşmeye başladı. Falana verirsen vatan hainisin. Filana verirsen
milliyetçisin. Ben bunu Havza’da da Samsun’da da köylerinde de yaşadım. Herkes
ayar memuru olmuş ayar vermeye çıkıyor.
Ne münasebet efendim kimsenin haddi değil milliyetçilik
ve vatan hainliği ile ilan etmeye! “Ben
kimliğimi saklamadım ki Ülkücüyüm, milliyetçiyim. Vatanım söz konusu olduğunda
tüm kimliğimi bir tarafa bırakırım. Benim için aslolan görüşü ne olursa olsun
vatanını seven sahip çıkan milliyetçidir. Yirmi kaç sene Silahlı Kuvvetlerinde
şanımızla şerefimizle görev yapacağız, gecemiz gündüzümüz olmayacak, bana akıl vermeye kalkacak. “ Ya da bir
başkası içinde aynı şeyi söyleyebiliriz. Devlet dairesinde şanı ile şerefi ile
görev yapacak yüzünün akı ile emekli olacak birileri çıkacak vatan haini, yada
din düşmanı ilan edecek.
“Hadi be gidin oradan…
Vara varası altı üstü bir seçim. Bir oy
hakkımız var. Gider sandığa veririz. Kimsenin haddi değil böyle ithamlar etmeye.
İyi bari alın sandığı önünüze herkes dilediği oyu bizlerin adına versin olsun
bitsin herkes kurtulsun. O zaman ne diye biz halkın önüne geliyorsunuz, sandık
getiriyorsunuz.”
Allah c.c bize akıl vermiş yaşananları görüyoruz işte.
Böyle hakaret ve ithamlarla bir yere gidemezsiniz, bir yere de varamazsınız.
İki gündür Sabah gazetesinde Mahmut Övür köşesinde kozmik
oda ile ilgili açıklamalar yapıyor, bilgiler veriyor. Yine diğer
gazetelerimizde de kozmik oda ile bilgiler verip Sayın Eski Genelkurmay
Başkanımız İlker BAŞBUĞ’un demeçleri var. “Biz
o oda için yetkili yerlere müracaat ettik. Sonuçta o izini vermeseydik faili
meçhul cinayetler Silahlı Kuvvetlerin ve kendisinin üzerine kalacaktı” beyan
ediyor. Bir kamyon belge Fetönün devşirme hakim ve savcıları eli ile Alıp
götürülüyor. Müttefik saydığımız altımıza sürekli kuyu kazan ülkelere resmen
belgeler uçuruluyor. 800 e yakın da ülkemiz için çalışan istihbarat elemanı
deşifre ediliyor ve yok edildiğinden bahsediliyor.
Silahlı Kuvvetler kadrolarında çalıştığım için o odaları
bilirim. Yetkisiz hiçbir kimse oralara giremez. O odalarda devletin en mahrem
gizli bilgileri olur. Yıllarca emek sarf edilerek oluşturulan bilgiler
devletimizin bekası için o odalarda saklanır. İhtiyaç doğduğunda orada ki
bilgiler yetkililerce alınır kullanılır. Şimdi ne oldu. Yıllarca ter atarak
oluşturduğum parayla ölçülemeyecek emeğimiz, bilgilerimiz, sırlarımız fetönün
devşirmeleri tarafından yurt dışına, bize hasım olan ülkelere uçtu gitti.
Hadi bunun hesabını verin ve sorun. Öyle ucuz ucuza, yok
bilmem milliyetçisin, değilsin, vatan hainisin, yok bilmem pkk lısın, yok
efendim din tacirisin, pkk lı ziyaretlerini, bu ayakları bırakın. Hadi bunun hesabı sorulsun.
Bu fetönün adamları bu ülkeye hangi amaçla sızdı. Devlete
ne tahribatlar verdiler. Daha bunun araştırılması bile muammalı.!
Devletin kadrolarında, bizim vergilerimizle bu milletin
ekmeğini yiyerek halkımızın başına bombaları yağdıran asalaklardan, hainlerden Silahlı Kuvvetleri dahil devletin tüm
kadroları temizlenmelidir. Pensilvanya
yollarını kabe yolu yapanlar kim olursa olsun siyasiler dahil temizlenmelidir.
Pkk ları başımıza bela eden, onlarla
görüşüp dost olup, ikili oynayanlardan da hesap sorulmalıdır.
Ortalık öyle bulanık ki her şeyi köşenizde yada sosyal
medyada yazamıyorsunuz, ya da ulu orta konuşamıyorsunuz. İşte o hale geldik! Devlet sırları konularda var. Anında başınızın
sıkıntıya girmemesi mümkün değil. Bazı kendini çok akıllı sananlar ara gazı
verip “şunuda yazsananız, bunu da
yazsananız” diye durmadan ara gazı vermeye kalkıyorlar. “ Siz neden yazmıyorsunuz eliniz var, sizi tutan mı var “dediğimde
selam sabahı kesenlerde var. Varsın kessinler. Benim yazdığımın onda birini
yazabilen var mı? Sırf görüşüme uymuyor diye karalayan yazı yazamam, yazmadım. Devletin bilgi ve belgelerinden hareket
ederim. Hakaret etmeden, sövüp saymadan medeni bir şekilde yazdığımız sürece,
birde bilmesi gerekenler prensibine uyduğunuz sürece bir problem
oluşmayacaktır.
Hakaret etmek, sövüp saymak yazı yazmak değildir. Yada
bir yerlerden kopyala yapıştır yapmak da yazı yazmak değildir. Koyarsın ortaya
belge ve bilgileri, kaleminin ve bilginin gücü yetiyorsa yazarsınız. Yada yorum
yaparsınız. Bu iş öyle sırf içinde tuttuğun siyasi oluşuma destek vermek
amacıyla bodoslama olmaz.
Vatanını seven sayan, devletinin yanında yer alan,
devletine, bayrağına sahip çıkan dostumdur, milliyetçidir. Devletimizi
karşısına alan, devlete zarar veren, devletini satan, bayrağına ve milletine zarar
veren asla asla dostum olamaz, düşmanımdır.
Saygılarımla
Mustafa Kemal Bektaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder