24. KÖKNAR AĞACI
20-70 m boylarında, yalnız uzun sürgünler taşıyan, kısa sürgünleri olmayan, yaprak dökmeyen bir orman ağacı. Göknar olarak da bilinir. gövdeleri düzgün, açık boz renktedir. Dallar yatay uzar, gövdenin alt dalları erken kurur. Yaprakları yassı, şeritsi, üst yüzü koyu yeşil, alt yüzü iki paralel beyaz çizgilidir. Koparıldığı zaman, yaprak tabanında küçük dairemsi bir tabla görülür ve dal üzerinde dairemsi bir iz kalır. Kozalaklar, dal üzerinde dik olarak oturur. Olgunlukta, kozalak pulları dökülür. Yalnız eksen kalır. Tohumları üç köşeli ve kanatlıdır. Köknar, gölgede, derin ve zengin topraklarda iyi yetişir. azami 300 yıl yaşar. Soğuğa dayanır.
Çamgiller familyasının abies cinsini oluşturan ve yapraklarını dökmeyen 40 kadar ağaç türünün ortak adına Köknar denir. Doğal olarak yetiştiği yerler Kuzey ve Orta Amerika, Kuzey Afrika, Asya ve Avrupa’dır. Köknarlar, olgunlaştığında koni biçimini alan ve dalları gövdeye çevrel olarak dizilen yüksek orman ağaçlarıdır.
Doğrudan doğruya dallardan çıkan, iğnemsi ve genellikle yassı yaprakları döküldüğünde, dalların üstünde halka biçimindeki bir iz bırakır. Dallara dik olan kozalaklar çoğu kez tepeye doğru daralan silindir ya da yumurta biçimindedir ve her biri geniş kanatlı iki tohum taşıyan çok sayıda puldan oluşmuştur. Tohumlar olgunlaştığında kozalakların pulları dökülür ve geriye başağı andıran bir eksen kalır
Memleketimizde dört köknar türü vardır. Bunlar: (A. bornmüllerianae) Kuzeybatı Anadolu Dağlarında; (A. nordmanniana) KuzeydoğuAnadolu Dağlarında; (A. cilicica) Toros Dağlarında; (A. equi-trojani) Kaz Dağında yetişir.
Diğer bazı köknar türleri ise şunlardır: (A. alba): Avrupa dağlarında, ormanlar halinde yetişir. Fransa’da gövdesinden terementin elde edilir. (A. balsamea): Amerika’da çok yaygın olan bu türün gövdesinden yaralama ile elde edilen reçineli balsam, Kanada balsamı adını alır. Optik sanayiinde kullanılır. (A. concolor): Kuzey Amerika’nın batı bölgesinin dağlarında yetişir. İstanbul’da da yetiştirilir. Makbul bir park ağacıdır.
Kullanıldığı yerler: Kerestesi yumuşak, beyaz, hafif ve reçinesizdir. Memleketimizde, odunundan kağıt fabrikalarında selüloz elde edilir. İnşaatlarda kalıplık olarak kullanılır. Köknarın körpe dal ve yaprakları ve taze meyvaları solunum organları hastalıklarında kullanılır. Eterik yağ banyoları, insanı rahatlığa kavuşturur, canlılık verir. İnce ufalanmış köknar kabukları ile yün, siyaha boyanır.
Köknar Türkiye’de yetiştiği yerler: Karadeniz, Akdeniz, Marmara bölgelerinde deniz seviyesinden 300-1800 m yüksekliklerde.
Çeşitleri
Köknarın Balsam Köknarı, Yunanistan Köknarı, Kafkasya ya da Doğu Karadeniz Köknarı, Uludağ Köknarı, Kazdığı Köknarı gibi çeşitleri vardır. Çoğunlukla süs ve Noel ağacı olarak kullanılan köknarın yaprakları gibi ilaç yapımında kullanılan türleri vardır.
Köknar ağacının renkli özodunu bulunmayan ve reçine kanalları, içermeyen beyazımsı odunu, selüloz ve kâğıt sanayisinde, inşaatlarda, mobilyacılıkta, müzik aletleri yapımında ve ambalaj malzemesi üretiminde kullanılır.
25. LADİN AĞACI
Ladin Türkiye’de yetiştiği yerler: Doğu Karadeniz.
Kışın iğne yapraklarını dökmeyen, daimi yeşil sürgünleri bulunan ağaçlar. Yalnız, uzun iğne yaprakları, dallar üzerinde teker teker bulunur. Yapraklar kısa, dört köşeli ve her bir yüzeyinde beyazımsı bir mum çizgisi olup, yaprak uçları batıcıdır. Kozalakları dallarda sarkık durumda bulunup, olgunlaşan kozalaklar bütün olarak düşer ve esmer renktedir.
Ladin, serin ve rutubetli sahalarda ve rutubetli topraklarda yetişir. Köknar ve diğer ağaç türleri ile ormanlar meydana getirirler. Ladinin kökleri yayvandır ve derine gitmez. Bu sebepten rüzgardan devrilebilirler. Azami 400 sene yaşayabilirler.
Ladin ağacının gövdesi düzgün olup, kırçıl renktedir. Kerestesi yumuşak, hafif, reçineli ve köknarınkinden daha makbuldür. Dayanıklı değildir. Memleketimizde bulunan Doğu ladini (P.orientalis), Doğu Karadeniz bölgesinde, dağların denize bakan yamaçlarında, 1200-2000 metrelerde yayılış gösterirler.
Kullanıldığı yerler: İnşaat kerestesi ve mobilyacılıkta kullanılır. Odunundan kağıt fabrikalarında selüloz elde edilir.
Türkiye’de yetiştiği yerler: Doğu Karadeniz.
26. ARDIÇ AĞACI
Üremesi , bir başka türe bağlı bir ağaç türü. Ardıç ağacı tohumlarını yere döker ancak bu tohumlar bir ardıç kuşu ( Karatavuk) tarafından yenmedikçe hiçbir işe yaramaz. Ardıç kuşunun
Karatavuk Yaşadığı yerler: Palearktik bölgenin dağlık, ormanlık, fundalık ve bahçelerinde. Özellikleri: Uzunluğu 25 cm erkeği kara, dişisi kahverenklidir. Sarı gagalı, ötücü göçmen kuşlardır. Çeşitleri: Tek türü bilinir.
Karatavukgiller familyasından, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da yaygın olarak bulunan, güzel ötücü bir kuş. Boyu 25 cm kadardır. Erkeği kara, dişisi kahverengi tüylüdür. Dağlık, ovalık, fundalık ve ormanlarda bulunur. Çam ormanlarında rastlanmaz. Gagasıyla topraktan çı
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
sindirim sisteminde ardıç ağacının tohumlarının kabukları açılır.
Sindirim sistemi veya gastrointestinal sistem, sindirim borusu (sindirim kanalı veya gastrointestinal kanal) ile sindirim bezlerini içeren, çok hücreli hayvanlarda yiyeceğin vücuda alınımı, sindirilmesi, gerekli besin ve enerjinin absorbe edilmesi ve atık maddelerin vücuttan atılması ile ilgilenen organ sistemidir.
...Tümünü okumak için linke tıklayınız.
Ardıç kuşu dışkısı ile birlikte toprağa karışan tohumlar tutar. Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi-Orta Anadolu
Kışın yapraklarını dökmeyen daimi yeşil ağaçlardan. Yaprakları küçük pulsu veya iğne şeklinde olup 1-2 cm uzunluğundadır. Bir evcikli veya iki evcikli bitkilerdir. Ardıç yemişi diye anılan kozalakları dişi ağaçlar üzerinde bulunur. Ardıç türleri kozalaklarının büyüklüğüne, rengine ve özellikle her kozalağın içinde bulunan tohumlarının sayısına göre birbirinden ayırt edilir.
Çeşitleri ve kullanıldığı yerler: Sıcak iklimlerde ve korunmuş alanlarda ağaç gibi büyümesine karşılık, soğuk bölgelerde çalı manzarasındadırlar. Genel olarak odunu yumuşak ve dayanıklıdır. Kurşun kalem yapılır. Kerestesi de demiryolu traversi olarak kullanılır.
Bütün Kuzey Yarımküre’de yetişen 60 türü vardır. Memleketimizde 8 ardıç türü yetişmekte olup önemlileri şunlardır:
Katran ardıcı (Juniperus oxycedrus): Trakya ve Anadolu’da yaygındır. Çalı veya küçük bir ağaç şeklindedir. Yaprakları üçlü ve batıcıdır. Kozalakları kırmızımsı olup iki tohumludur. Dallarından elde edilen katranı cilt hastalıklarında kullanılır.
Adi ardıç (Juniperus communis): Memleketimizde Trakya bölgesinde tesadüf edilen çalımsı veya küçük ağaçlardandır, yaprakları batıcıdır. Kozalakları mavimsi siyah renkli, üç tohumludur. İdrar söktürücü olarak kullanılır.
Bodur ardıç (Juniperus nana): Memleketimiz dağlarında, özellikle Kuzey Anadolu dağlarında geniş topluluklar meydana getirir. Kozalakları mavimsi siyah renklidir. Yenir ve idrar söktürücü özelliktedir.
Kokar ardıç (Juniperus foetidissima): Doğu Akdeniz Bölgesi ağacıdır. Memleketimizin dağlık yerlerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli, kozalakları mavimsi siyah renkli, 1-2 tohumludur. Yapraklar ezildiği zaman fena kokular çıkarır.
Yüksek ardıç (Juniperus excelsa): Memleketimizin dağlık bölgelerinde yetişir. Sürgünleri dört köşeli değildir. Kozalakları mavimsi siyah renkli, 4-6 tohumludur.
Finike ardıcı (Juniperus phoenicea): Batı ve Güney Anadolu’da yetişen çalımsı, bodur ağaçlardandır. Kozalakları kızılımsı kahverengi, 4-9 tohumludur.
27. LİMBA AĞACI
Limba tropikal ağaç türlerinde olup Afrika’da yetişmektedir. Limba yumuşak bir ağaçtır, bu nedenle çok rahat işlenmektedir ve oyulmaktadır. Fakat dayanıklılığı meşe veya gürgene göre daha düşüktür. Yumuşak bir ağaç türü olan Limba, tropikal iklime alışkındır, aynı zamanda yumuşak olması sebebiyle uygulanacağı alanlar belirlidir. Benzer unsurları çam ağacı için de söyleyebiliriz. Çam ağacı da yumuşak ağaç türlerindendir ve bu nedenle de süresiz garanti verilebilecek imalatlar için kullanılması uygun değildir. Limba, dekoratif kaplama levha imalinde, kontraplaklarda, mobilya, iç marangozluk işlerinde, tornacılık, oymacılık ve markiteride kullanılır. Kayın ağacının kullanılmadığı riskli yerlerde Limba alternatif olarak kullanılabilinir. Ancak rutubetli yerlerde demirle temasından etmesi önlenmelidir.
Tomruk özellikleri : Diri odun 10 cm kadar genişlikte, Öz odunla aynı renkte, öz odun sarımsı kahverengi, bazen koyu renkli şeritler nedeniyle güzel görünüşlü, lif yapısı düzgün ve girift, hafif parlak, dekoratif. Öz odun mantarlara karşı dayanıksız, termit ve böceklere karşı hassastır. Kurutulması kolay ve hızlıdır. Diri odun orta derecede güç, öz odun son derecede güç emprenye edilir.
28. DUT AĞACI
Dut Alm. Maulbeerbaum (m), Fr. Murier (m), İng. Mulberry tree. Familyası: Dutgiller (Moraceae), Türkiye’de yetiştiği yerler: Bütün Anadolu’da yetiştirilir.
Nisan-mayıs aylarında yeşilimsi renkli çiçekler açan 3-15 m boyunda, tek evcikli bir ağaç. Vatanı Çin’dir. Gövde silindirik, dik ve kalın; kabuk çatlaklı ve gri-kahve renklidir. Yaprakları saplı, iki sıra üzerine dizilmiş, tabanı yuvarlak veya kalp şeklinde, üst yüzü koyu, alt yüzü ise daha açık yeşil renklidir. Kenarları dişlidir. Çiçekler, tek cinsli yaprakların koltuğunda ve saplı durumlar yaparlar. Erkek çiçekler uzunca silindirik gruplar halindedir. Dişi çiçekler oval veya toparlakça durumlar halindedir.
Yenilen meyve, dişi durumdaki çiçeklerin, çiçek örtü yapraklarının etlenmesiyle meydana gelen bileşik bir meyvedir.
Dut odunu “morin” maddesinden dolayı sarı bir renk almıştır. Dayanıklı olduğundan tarım araçları, takunya vesaire yapılır.
Dut ağacının türleri, uzun zamandan beri yenen meyveleri veya ipek böcekçiliği için yetiştirilmiştir. Birkaç türü ve bazı bahçe formları park ve bahçelerde süs bitkisi olarak da yetiştirilmektedir.Oymacılıkta kullanılmaz fakat dayanıklı mobilyalarda yada müzik enstrümanlarının yapımında kullanılır
Türkiye’de yetiştirilen dut çeşitleri:
Ak dut: 10-15 metre boyunda, geniş taçlı (dal ve yaprakları kısmı) bir ağaçtır. Ak dutun vatanı Çin’dir. Yenen tatlı meyveleri vardır. Yaprakları ipekböcekçiliği için yem olarak kullanılır. Türkiye’nin birçok bölgelerinde meyvesi ve yaprakları için yetiştirilmektedir. Güneydoğu Anadolu’da Kahramanmaraş, Gaziantep, Kuzey Anadolu’da Tokat ve Doğu Anadolu’da Erzincan dolaylarında meyveleri kurutulduğu gibi pekmezi, pestili de yapılmaktadır. Bursa’da ve başka yerlerde yapraklarından ipekböcekçiliğinde faydalanılmaktadır. Erkek ak dut ağaçları, Batı Anadolu’da İzmir ve Selçuk’ta cadde ve yol ağacı olarak kullanılmaktadır.
Kara dut: 10-15 metre boyunda, kalın dallı bir ağaçtır. Olgun meyvesi siyah renkte suludur. Tazeyken yenir veya şurup yapılır. Yaprakları kaba ve tüylü olduğu için ipek böceklerine yem olarak verilmez.
Kara dutun vatanının İran olduğu zannedilmektedir. Eskiden, köklerinin çok acı olan kabukları solucan düşürmek için ilaç olarak kullanılmaktaydı. Bunun da odunu çeşitli dayanıklı eşyaların yapımında kullanılır. Türkiye’de ak dut kadar olmasa da bahçelerde rastlanır. Sarkık dallı olanları süs bitkisi olarak yetiştirilir.
Mor dut: 15-20 metre boyunda kalın dallı bir ağaçtır. Olgun meyve, mor renkte ve tadı hafif mayhoştur. Yendiği zaman dil ve dudakları boyar. Parmaklarda leke bırakır. Mor dutun vatanı Kuzey Amerika’dır. Meyve ağacı olarak az miktarda Türkiye’nin değişik bölgelerinde yetiştirilmektedir. Ağız ve boğaz iltihaplarına karşı kullanılır ve dut şurubu gargaraları iyi gelir.
Dut yetiştirilmesi: Kışı çok soğuk olmayan ve derin toprağı olan yerlerde yetiştirilmesi iyi sonuç verir. Tohumla üretilir. Tohumları taze haldeyken sarı ve parlak renkte olup, kolaylıkla çimlenirler. İlkbaharda bu tohumlar serpme veya sıra usulünde ekilirler. Üzerleri hafifçe örtülür. Yaz boyunca sulama ve çapalama yapılır. Dut fidanlarına göz aşısı uygulanır. Aşılı fidanlar, 5-6 yıl sonra meyve verirler.
Kullanıldığı yerler: Karadut meyvelerinde şeker, organik asitler (satrik, malik vs.), müsilaj, tanen, boya maddesi (siyanin), pektin ve vitamin C vardır. Karadutun meyvelerinden yapılan şurup, boğaz ve diş etleri iltihaplarına karşı gargara halinde özellikle küçük çocuklarda kullanılır. Kök ve gövde kabukları kurt düşürücü olarak halk arasında kullanılmaktadır. Yaprakları da idrar söktürücüdür.
Beyaz dutun meyveleri tatlı olup yenir ve vitamin C ihtiva eder. Daha çok yaprakları ipek böceklerine verilir. Kabukları Doğu Asya’da kağıt imalinde kullanılır.
29. OKALİPTÜS AĞACI (Bataklık Ağacı / Eucalyptus Tree)
Okaliptüs, birçok türü bulunan geniş bir ağaç (nadiren çalı) cinsi.
Türleri Avustralya\\\'nın ağaç florasında egemendir. Çoğu Avustralya\\\'ya özgü olan, 700\\\'den fazla türü mevcuttur; bazı türler de Yeni Gine ve Endonezya\\\'da bulunur. Kıtanın neredeyse tüm bölümlerinde bulunan okaliptüs, Avustralya\\\'daki her türlü iklim koşuluna adapte olmuştur. Okaliptüs dünyanın en uzun boylu ağaçlarından olup 100 metrenin üzerinde boya sahip bireyleri olduğu bilinmektedir.Uzun ve iri gövdeleri sayesinde diğer ağaç türlerinden farklı olarak yetişkin bir okaliptüs ağacı bünyesinde 200 ila 1000 litre su bulundurabilir.Bu özelliğinden dolayıda bazı bataklık alanlara dikilerek o bataklık kurutulabilir ve ülkemizdede hayli örneği vardır ve başarılı bir yöntemdir.
-Bataklıkta yetişir. Bu sebepten dolayı \\\"Bataklık Ağacı\\\" da denilir.
-Tohumla üretilir, çiçekleri beyazdır.
-Mobilya, parke ve kâğıt yapımında kullanılır.
-Okaliptüs türleri; Yaprak, Tohum (Kapsül), Kabuk, Meyve şekili ve dizilişine göre ayrılır.
30. ŞİMŞİR AĞACI
YETİŞTİĞİ YERLER:
Karadenizin doğusundan Kastamonu ve Zonguldak’a kadar uzanan bölgede yetişir.
YAPISI:
Şimşir, ogun odunlu ağaçlar grubundandır.dağınık gözenekli bir ağaçtır. Gözenekleri çıplak gözle görülmeyecek kadar küçüktür. Yerli şimşirde öz ışınlar görünmez. Çok ince ve sık olan yıl halkaları belirli şekilde birbirlerinden ayrılmaz. Bu yüzden öz damar kesitinde canlı damar deseni yoktur.
RENGİ:
Şimşirin iç odunu ile dış odunu arasında belirli renk farkı yoktur. Rengi açık sarı ile koyu sarı arasında değişir.
ÖZELLİKLERİ:
Türkiye’de yetişen en sert ağaçlardan biridir. Çok sıkı yapılıdır. Bu iki sebepten zor işlenir. Fakat çok düzgün ve parlak yüzey verir. Bükülgendir. Zor yarılır. Basılma, vurulma, sürtünme, aşınma gibi fizik etkilere karşı büyük dayanımı gösterir. Değişik hava koşullarından az etkilenir. Kolay çürümez. Böcekler ve mikroorganizmalar tarafından kolay yıkımlanamaz. Az çalışır, az çeker. Boyanma ve verniklenme niteliği artar.
AĞIRLIĞI:
En ağır yerli ağaçlardandır. Hava kurusunun özgül ağırlığı yaklaşık olarak 0.95 gr/cm3 tür.
KULLANILIŞI:
Küçük ölçülü fakat üstün nitelik isteyen işlerin yapımında şimşirden yararlanılır. Tornalı işlerde, müzik aletlerin küçük bölümlerinde, ders aletleri, mekik, makara, kaşık, tavla pulu, satranç taşı yapımında kullanılır. Kakmalı işlerde ve filata hazırlamada değerlendirilir.
PİYASADA BULUNUŞU:
Küçük bir ağaç olan şimşir büyük boy kereste vermez. Dal veya gövde halinde ve tartılarak, kilo ile satılır.
31. ABANOZ AĞACI (MAKASAR)
YETİŞTİĞİ YERLER:
Siyah abonoz Seyhan, Samanta ve Bombayda, Kahverengi abonoz Makasar adasında yetişen abonoz ağacında siyaha yakın koy zeminde kırmızı kahverengi çizgiler bulunur. Abanoz ağacının bu türü daha çok makasar adı ile tanınır.
YAPISI:
Göbek odunludur. Dış odunu geniştir. İnce gözeneklidir. Gözenek çukurları kendine özgü bir madde ile doludur. Çok dekoratif çizgi ve damar desenleri yapar.
RENGİ:
Dış odunu pembe gri veya soluk kırmızı kahverengidir. İç odunu siyahtır. Üzerinde düzensiz, açık ve koyu renkli damarlar bulunur.
ÖZELLİKLERİ:
sert üretimine çok elverişlidir. Değişen hava koşullarında üstün dayanım özellikleri gösterir. Kururken çok çeker ve çatlar. Zımparalanırken çıkan tozlar göze ve solunum organlarını rahatsız eder.
AĞIRLIĞI:
Hava kurusu makasarın özgül ağırlığı 1.10 gr/cm3 tür.
KULLANILIŞI:
Üstün değerli ve pahalı mobilyalarda, süsleme elemanlarının yapımında kullanılır. İçmimarlıkta da aynı amaçla değerlendirilir. Tornalı, kakmalı işlerde, müzik aletlerinde, mobilya ve kapı kulplarında, oymalı işlerde, bıçak saplarında özellikle aranır. Türkiye’de genellikle kaplama halinde kullanılır.
PİYASADA BULUNUŞU:
Abanoz ve makasarın masifi 20-40 kg lık parçalar halinde satılır. Türkiye’de bazen kaplama olarak satılır.
32. PELESENK AĞACI;
YETİŞTİĞİ YERLER:
Pelesenk ağacının yoğun olarak yetiştiği bölgeler Doğu Hindistan, Batı Hindistan , Cava, Seylan ve Brezilyadır.
YAPISI:
Göbek odunlu ağaçlar grubundandır. Dış odunu geniştir iri ve dağınık gözeneklidir. Çok ince ve belirsiz özışınları vardır. Damar kesitinde zengin damar desenleri bulunur. Yılhalkaları ince ve sıkı yapılıdır. İlkbahar ve sonbahar dokuları arasında belirli renk ve yapı farkı yoktur.
RENGİ:
Pelesenk ağacının dış odunu sarı, iç odunu çikolata kahverengi ile mor arasında değişir. Ayrıca iç odunda belirli siyah ve mor damarlar bulunur.
ÖZELLİKLERİ:
Pelesenk çok sert bir ağaçtır. Kururken az çeker, az kamburlaşır. Zor yarılır. Gevrek bir yapısı vardır. Zımpara tozları solunum organlarında rahatsızlık yapar. Basılma, ezilme, çizilme, aşınma gibi fizik etkilerine dayanımı iyidir. Değişik hava koşullarında üstün bir dayanım gücü gösterir. İyi işlenir. Çok boyar madde taşır. İyi verniklenir. Ancak polyester, poliüretan türünden kimyasal verniklerde olumsuz sonuçlar oluşturur.
AĞIRLIĞI:
Hava kurusu pelesengin özgül ağırlığı 0.85 gr/cm3 tür.
KULLANILIŞI:
Çok canlı görünüşü ve damar süsleri olan bir mobilya ağacıdır. İç mimarlıkta ve mobilyada kaplama olarak yaygın bir kullanılma alanı vardır. Tornalı işlerde, müzik âletlerinde, ağaçtan yapılan sanat eserlerinde de aranan bir gereçtir.
PİYASADA BULUNUŞU:
Türkiye’ye tomruk olarak getirilir. Kaplama halinde piyasaya sürülür. Kaplama üretiminden artan parçalar masif olarak satılır. B yüzden standart ölçülerde pelesenk kereste genellikle bulunmaz.
33. PADUK AĞACI (İROKO)
YETİŞTİĞİ YERLER:
Afrika’da gabun ve Kamerunda yetişen türüne Afrika paduğu veya mercan ağacı denir. Hindistan, Burma ve Güney Çinde yetişen türüne de Sudka veya karima Haouğu aoı vedmidb denir
YAPISI:
Göbek odunlu ağaçlar gurubundandır. Yılhalkaları arasında belirli renk farkı yoktur. Gözenek yapısına ve yönüne göre parıltılı damarları bulunur. Damarlı genellikle çizgiler halindedir. Dağınık gözeneklidir.
RENGİ:
Bazen açık kırmızı bir ağaçtır. Çoğunlukla parlak koyu kırmızıdır. Üzerinde aynı renk parıltı damarları bulunur.
ÖZELLİKLERİ:
Orta sertlikte bir ağaçtır. Sıkı yapılıdır. Hava değişikliklerine dayanıklıdır. Az çeker. Kolay işlenir. İşlenirken kendine özgü hoş bir koku çıkarır. Havada kısa zamanda rengi koyulaşır. İyi verniklenir ve çok canlı bir görüntü kazanır.:
AĞIRLIĞI:
Hava kurusu özgül ağırlığı yaklaşık olarak 0b65-0.85 gr/cm3 tür.
KULLANILIŞI:
Masif olarak küçük bir sanat eseri üstün mobilyalarda, oymalı, tornalı, kakmalı işlerde kullanılır. Daha çok bıçak kaplaması halinde değerlendirilir. Afrika\\\'nın çeşitli ülkelerinde yetişen bu değerli sert ağaç, ülkemizde iroko deck olarak yaygın biçimde kullanılmaktadır. Özellikle dış mekanlarda kullanılmaya çok elverişli olan bu Afrika menşeili sert ağaç ülkemizde yoğun olarak İroko bahçe mobilyaları yapımında, iroko yer döşemesi olarak, evlerde ve iş yerlerinde iroko parke olarak, yeni planlanan projelerde apartmanların ve mağazaların dış cephelerinde iroko ahşap dış cephe kaplaması olarak, ahşap merdiven yapımında iroko merdiven basamakları ve iroko merdiven sahanlıkları olarak kullanılmaktadır.
Dış mekanlarda hem iroko bahçe mobilyaları ile uyum sağlaması hem de dayanıklılığı sebebiyle iroko yürüme yolları yapımında, otellerde ve sitelerde iroko havuz kenarlarında tercih edilmektedir.
Son zamanlarda mağaza dekorasyonlarında da ahşabın tercih edilmeye başlanmasıyla, hem iç mekanda hem de dış mekanda kullanılmaya elverişli İroko mağaza standlarında da kullanılmaktadır.
Çocuk parkları ve bahçelerde de gerek İroko banklar gerek İroko saksılar karşımıza çıkmaktadır.
PİYASADA BULUNUŞU:
Türkiye’de bıçak kaplaması halinde satılır.Bazen kaplama artığı parçalar halinde masifide satılır
34. AUDİRE AĞACI
YETİŞTİĞİ YERLER:
Afrika’da fildişi sahillerinde ve Angola’da yetişir.
YAPISI:
Göbek odunlu bir ağaçtır. İç odunlu bir ağaçtır. İç odunu ile dış odunu belirli biçimde birbirinden ayrılmaz. İçinde farklı renkte çizgiler veya damarlar bulunmaz. Özkesitte ve damar kesitte görünen parıltılar, gözeneklerin değişik yönlerden kümelenmelerinden ileri gelir Gözeneklerinin değişik yönlerden kesilmesinden oluşturduğu yanar döner parıltı, ağaca canlı bir görüntü kazandırır. Dağınık düzende, orta irilikte gözeneklidir. Çok sayıda, değişik türü vardır.
RENGİ:
Soluk sarı ile sarı arasında değişir. Koyulaşınca altın sarısı olur.
ÖZELLİKLERİ:
Yumuşak, gevşek yapılı bir ağaçtır. Kolay işlenir. Yarı mat fakat düzgün bir yüzey verir. Az çalışır ve çatlar zımpara ile kolay perdah edilebilir. Sürtünme ve aşınma gibi fizik etkilere dayanımı zayıftır. Tutkala bağlantısı iyidir. İyi verniklenir ve parlaktır.
AĞIRLIĞI KULLANILIŞI:
Hava kurusu özgül ağırlığı 0.45 gr/cm 3 tür.
: mobilya üretiminde masif ve kaplaması kullanılır. Masifi oymalı, tornalı işlere uygun özelliktedir. Kaplaması geniş ve uzun olduğu için büyük ve geniş yüzeyli işlerde, örneğin yatak odası mobilyalarında, duvar kaplamalarında olumlu sonuç verir. Açık ve dengeli rengi yüzünden dolapların içlerinde de kullanılır.
PİYASADA BULUNUŞU:
Türkiye’de daha çok kaplama üretiminde kullanılmak üzere tomruk olarak getirilir. Kaplama halinde piyasaya sürülür. Kaplama üretiminden artan parçalar masif olarak satılır.
Ağaç seçimin ardından yapacağımız objenin kalıplarını çıkarırız.
[
Daha sonrada seçtiğimiz ağaçlardan oluşturduğumuz modele göre şerit de (Hızarda) kesime başlarız
Daha sonrada kesilen parçalar bir bütün haline glip oyulacaksa parçaların birleştirilmesine geçilir.
Birleştirme işleminin arkasından oyma işlemine geçilir.
Oyma işlemine geçtiğimize göre şimdi oymacılıkta kullanılan aletleri tanıyalım
Oyma işleminde kullanılan Malzemeler şunlardır.:
1. Tırnak bıçağı (V ağızlı alet)
2. Küçük oluklu ıskarpela
3. Küçük ağızlı yan bıçak
4. Büyük ağızlı yan bıçak
5. Geniş ağızlı bıçak
6. 8’lik oluklu ıskarpela
7. Geniş ağızlı bıçak
8. 10 oluklu ıskarpela
9. 14’lük oluklu ıskarpela
10. Eğri oluklu ıskarpela
11. Küçük oluklu ıskarpela
Düz kalem seti
Kargaburnu
Oluk seti
Tırnak seti
12. Temizleme aleti
13. Kıl Testere
14..Balon
15. Pırpır
16. Muhtelif numaralarda zımparalar
17. Yapıştırmada kullanılan tutkallar
18. Gönye
19. Muhtelif boyda ihtiyaca uygun İşkence
20. Cetvel
21. Kurşun kalem
22. Silgi
23. Kalıp çıkarma mukavvası
24. Şarjlı Matkap
25.Muhtelif vida çeşitleri
26. İhtiyaca göre muhtelif diğer malzemeler
muhtelif oyma aletleri
Oymacılıkta aletleri tanıdıktan sonra şimdi oyma işlemine geçebiliriz
Oyma yapacağınız objeyi işaretlersiniz
[IMG]
Gördüğünüz gibi kimi yerleri tırnAKLA KİMİ YERLERİ OLUK BIÇAĞI İLE KİMİ YERLERİDE DÜZ BIÇAKLA OYMAYA DEVAM EDERİZ. Bazı yerlerde tokmakla bazı yerlerde de avuç içinin itmesiyle hassas bir şekilde oymaya devam edilir.
oyma işlemi bittiğinde önce balonla temizliği yapılır
Daha sonrada pırpırla temizliği yapılır.
Zımparasıda yapılır
ve sonunda birleştirilmesi yapılır
Bütün bu el emeği ile uğraşın sonunda ortaya çıkan tablo size gurur verecektir.
http://www.hizliresimyukle.com/images/2013/06/16/PW5VZ.jpg
http://www.hizliresimyukle.com/images/2013/06/16/x5XZJ.jpg
Melike Sudenur Bektaş & Mustafa Kemal Bektaş
Melike Varakçılık
o.553.538 12 64
http://www.melikevarakcilik.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder