Pet
şişeler, kanser riskinin yanı sıra, üreme, hipofiz, tiroid ve meme gibi organ
ve dokuları da etkiliyor.
Bu ambalajlar içerdiği
fatalatın örtrojen hormonu gbi davranması nedeniyle erkekliğe zarar verdiği
Obama'ya sunulan akademik bir raporla ispat edilmişti.
Pet şişe ve damacana, plastik bardak, kaşık, çatal, pipet, biberon, emzik gibi ürünlerin, kanser riskinin yanı sıra, üreme, hipofiz, tiroid, meme gibi organ ve dokuları da etkilediği açıklandı. CHP’li milletvekilleri, bu konuda Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Bzı milletvekillerinin verdiği önerge ile ‘’Plastikte bulunan BPA (Bisphenol A) gibi kimyasal maddeler sıcak ve soğuktan etkilenerek, içinde muhafaza ettiği yiyecek ve içeceklere geçmekte, bu da kanser yapma riskine yol açmaktadır’’ denildi.
Pet şişe ve damacana, plastik bardak, kaşık, çatal, pipet, biberon, emzik gibi ürünlerin, kanser riskinin yanı sıra, üreme, hipofiz, tiroid, meme gibi organ ve dokuları da etkilediği açıklandı. CHP’li milletvekilleri, bu konuda Meclis Araştırması açılmasını istedi.
Bzı milletvekillerinin verdiği önerge ile ‘’Plastikte bulunan BPA (Bisphenol A) gibi kimyasal maddeler sıcak ve soğuktan etkilenerek, içinde muhafaza ettiği yiyecek ve içeceklere geçmekte, bu da kanser yapma riskine yol açmaktadır’’ denildi.
Önergede şu görüşler savunuldu:
‘’Plastiklerin içindeki bu kimyasal maddeler endokrin sistemini bozmakta, üreme, hipofiz, tiroid, meme dokusu gibi çeşitli organ ve dokulara etki etmektedir. Büyüme, gelişme ve bağışıklık sistemine zarar vermekte, kanseri tetiklemektedir. Plastikteki BPA maddesi, obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer hasarına yol açmakta, kadınlarda meme, erkeklerde ise prostat kanseri riskini arttırmaktadır. BPA ihtiva eden plastik biberon, şişe ve kaplara sıcak sıvı veya yiyecek konulduğunda BPA maddesi kaptaki sıvı ya da yiyeceğe geçmektedir. Halkımızın cam şişe kullanımına özendirilmesi gerekmektedir. Başta biberonlar olmak üzere yiyecek ve içecek kapları ile diğer plastiklerin kullanımı yasaklanmalıdır.’’ (Milliyet)
‘’Plastiklerin içindeki bu kimyasal maddeler endokrin sistemini bozmakta, üreme, hipofiz, tiroid, meme dokusu gibi çeşitli organ ve dokulara etki etmektedir. Büyüme, gelişme ve bağışıklık sistemine zarar vermekte, kanseri tetiklemektedir. Plastikteki BPA maddesi, obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ve karaciğer hasarına yol açmakta, kadınlarda meme, erkeklerde ise prostat kanseri riskini arttırmaktadır. BPA ihtiva eden plastik biberon, şişe ve kaplara sıcak sıvı veya yiyecek konulduğunda BPA maddesi kaptaki sıvı ya da yiyeceğe geçmektedir. Halkımızın cam şişe kullanımına özendirilmesi gerekmektedir. Başta biberonlar olmak üzere yiyecek ve içecek kapları ile diğer plastiklerin kullanımı yasaklanmalıdır.’’ (Milliyet)
Çay ve kahve keyfiniz kabusa dönüşmesin.
Prof. Dr. Selma Çivi, kahve ve çay gibi sıcak içecekler için kullanılan
plastikten üretilen bardakların, kanserojen bir madde olarak bilinen benzenden
üretildiğini ve bu bardakların özellikle erkeklerdeki testosteron hormonunu
etkileyerek, erkeklerde kısırlık ve güçsüzlüğe neden olduğunu söyledi.
Konya
Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı ve Halk
Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Selma Çivi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD'de
yapılan bir araştırmada, plastik ürünlerini fazla kullananlarda, özellikle
karaciğer enzimlerinin yükseldiğinin, karın yağlanmasının arttığının tespit
edildiğini söyledi.
Plastik ürünlerinde bisfenol A ve flalein isimli maddelerin kullanıldığını ifade eden Çivi, “Çevresel kirleticiler olarak vasıflandırdığımız plastikler, boğazımızdan başlayarak tiroit bezini, karın bölgesinde yer alan pankreas bezini, kadınlarda yumurtalıkları, erkeklerde de testisleri temel olarak etkilemekte ve kısırlığa neden olmaktadır” dedi.
Çivi, bebek biberonlarında da bu maddelerin kullanılabildiğine dikkati çekerek, biberonların ısıtılmasıyla çocukların küçük yaşlarda, plastik ürünlerdeki zararlı maddelere maruz kaldığını dile getirdi.
"CAM VE ÇELİK TERCİH EDİLMELİ"
Bu maddelerin, çocuklarda davranış bozukluklarına sebep olduğunu vurgulayan Çivi, “Bu zararlı maddeler, çocukların bütün genetik yapılarını değiştirebilmekte. Bu nedenle plastikleri, günlük yaşamımızdan mümkün olduğunca uzaklaştırıp, plastik ürünler yerine içindeki sıvıya zararlı maddelerini bırakmayan cam ve çelik gibi ürünleri tercih etmeliyiz” diye konuştu.
Çivi, plastiklerde üçgen biçimindeki bir kutunun içerisinde numaralar olduğunu belirterek, bu numaralardan en tehlikeli olanların 3-6-7 numaralı maddeler olduğunu bildirdi.
Bu numaralardan 3, V ya da PVC yazan plastiğin, gıdalarda kullanılmaması gerektiğini anlatan Çivi, şunları kaydetti:
“7 işareti bulunan veya numarasız olan cam gibi parlak ve sert plastik, en tehlikeli olan plastiktir ve 'güvenli değildir' demektir. İçindeki zararlı maddeleri gıdalara sızdıran bu plastikler yiyecek ve içeceklerde kullanılmamalıdır. 6 numaralı plastik ise kahve ve çay gibi sıcak içecekler için kullanılan köpük bardakların plastik olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Bu malzeme benzenden üretilir. Kanserojen bir madde olarak bilinen bu maddenin mutfaktan kesinlikle uzak tutulması gerekir.”
PLASTİKTEN KORUNMAK İÇİN PRATİK ÖNLEMLER
Günlük hayatta tamamen vazgeçilemeyecek olan plastiklerin zararlarını en aza indirgemek için pratik önlemlerin alınabileceğini anlatan Çivi, “Konserve yerine daha çok taze sebze ve meyveleri tercih ederek bunlardan büyük ölçüde korunabiliriz. Ayrıca biberon kullanmak yerine annelerin bebeklerini emzirmeleri veya toz şeklindeki mamaları tercih etmeleri daha uygun olur” diye konuştu.
3-6-7 ve numarasız plastik ürünlerinin gıdalardan uzak tutulması gerektiğinin dile getiren Çivi, şu tavsiyelerde bulundu:
“Plastiklerin içerisinde herhangi bir sıvıyı dondurmamak ve ısıtmamak gerekiyor. Aynı şekilde asitli ve tuzlu yiyecekler, plastiğin yapısını bozarak Bisfonel maddesinin gıdaya geçmesine neden oluyor. Konserve veya salamura gibi yiyecekler için plastik kaplar kullanmamalıyız. Plastik ürünlerinde bulunan flalein maddesi, özellikle erkeklerdeki testosteron hormonunu etkileyerek, erkeklerde kısırlık ve güçsüzlüğe neden olmaktadır.” (aa)
Plastik ürünlerinde bisfenol A ve flalein isimli maddelerin kullanıldığını ifade eden Çivi, “Çevresel kirleticiler olarak vasıflandırdığımız plastikler, boğazımızdan başlayarak tiroit bezini, karın bölgesinde yer alan pankreas bezini, kadınlarda yumurtalıkları, erkeklerde de testisleri temel olarak etkilemekte ve kısırlığa neden olmaktadır” dedi.
Çivi, bebek biberonlarında da bu maddelerin kullanılabildiğine dikkati çekerek, biberonların ısıtılmasıyla çocukların küçük yaşlarda, plastik ürünlerdeki zararlı maddelere maruz kaldığını dile getirdi.
"CAM VE ÇELİK TERCİH EDİLMELİ"
Bu maddelerin, çocuklarda davranış bozukluklarına sebep olduğunu vurgulayan Çivi, “Bu zararlı maddeler, çocukların bütün genetik yapılarını değiştirebilmekte. Bu nedenle plastikleri, günlük yaşamımızdan mümkün olduğunca uzaklaştırıp, plastik ürünler yerine içindeki sıvıya zararlı maddelerini bırakmayan cam ve çelik gibi ürünleri tercih etmeliyiz” diye konuştu.
Çivi, plastiklerde üçgen biçimindeki bir kutunun içerisinde numaralar olduğunu belirterek, bu numaralardan en tehlikeli olanların 3-6-7 numaralı maddeler olduğunu bildirdi.
Bu numaralardan 3, V ya da PVC yazan plastiğin, gıdalarda kullanılmaması gerektiğini anlatan Çivi, şunları kaydetti:
“7 işareti bulunan veya numarasız olan cam gibi parlak ve sert plastik, en tehlikeli olan plastiktir ve 'güvenli değildir' demektir. İçindeki zararlı maddeleri gıdalara sızdıran bu plastikler yiyecek ve içeceklerde kullanılmamalıdır. 6 numaralı plastik ise kahve ve çay gibi sıcak içecekler için kullanılan köpük bardakların plastik olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Bu malzeme benzenden üretilir. Kanserojen bir madde olarak bilinen bu maddenin mutfaktan kesinlikle uzak tutulması gerekir.”
PLASTİKTEN KORUNMAK İÇİN PRATİK ÖNLEMLER
Günlük hayatta tamamen vazgeçilemeyecek olan plastiklerin zararlarını en aza indirgemek için pratik önlemlerin alınabileceğini anlatan Çivi, “Konserve yerine daha çok taze sebze ve meyveleri tercih ederek bunlardan büyük ölçüde korunabiliriz. Ayrıca biberon kullanmak yerine annelerin bebeklerini emzirmeleri veya toz şeklindeki mamaları tercih etmeleri daha uygun olur” diye konuştu.
3-6-7 ve numarasız plastik ürünlerinin gıdalardan uzak tutulması gerektiğinin dile getiren Çivi, şu tavsiyelerde bulundu:
“Plastiklerin içerisinde herhangi bir sıvıyı dondurmamak ve ısıtmamak gerekiyor. Aynı şekilde asitli ve tuzlu yiyecekler, plastiğin yapısını bozarak Bisfonel maddesinin gıdaya geçmesine neden oluyor. Konserve veya salamura gibi yiyecekler için plastik kaplar kullanmamalıyız. Plastik ürünlerinde bulunan flalein maddesi, özellikle erkeklerdeki testosteron hormonunu etkileyerek, erkeklerde kısırlık ve güçsüzlüğe neden olmaktadır.” (aa)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder