#1701410915 Başvuru Detayı
Başvuru Tarihi:
Başvuru Yolu:
Başvuru Tipi:
Sayın Başbakanım;
Öncelikle toplumsal yapı sorunlarıyla ilgili şimdiye kadar gönderdiğim sorunların çözümüne olan duyarlılığınızdan ötürü teşekkürlerimi arz ediyorum.
Son zamanlarda artan bağış,yardım adı altında ülkemizin her yerinde muhtelif dernekler adı altında toplanan bağışların harcamalarının yada bağışların nereye kimler tarafından gittiğini mercek altına alınmasının zorunluluğu doğmuştur.Sizlere bunun nedenlerini açıklamak gerekirse;
a. Ülkemizin her yerinde mantar gibi açılan bu derneklerden bir çoğu bir mekan bulup,mekanın işletmesini bir kahveciye devredip kendilerine uyduruktan bir masa konularak dernek adı altında faaliyet gösterenlerin asıl maksatlarının uyuşturucu, kumar, alkol tüketilen yer haline getirmekteler, biz bunları muhtelif polis operasyonlarından basından görmekteyiz.
b. Yine Filan.. filan yöre tanıtma derneği adı altında açılan dernek faaliyetlerini incelediğimizde keşkek, tirit, v.s adı altında sponsor aramaktan yemek yemekten başka hiç bir faaliyetleri olmayan bu derneklerin bağış, sponsor harcamalarının da mercek altına alınması gerekmektedir. Aynı il ve ilçeden olup sırf siyasi görüşleri farklı olduğundan dolayı 3 tane bile dernek olan yerler vardır? Bunların hangisi neye göre tanıtım yapmaktadır anlaşılır gibi değil ! Gerçekten harcanan bu miktarı ile sponsor olan rakamlar bir birini tutmakta mıdır?Bu derneklerin misal ..... şehri, ilçesi derneği acaba kurulduğundan beridir kaç tane hemşehrisini bir yerde ikamet ettirmişlerdir?Yada yolda kalanına otobüs bileti almışlar mıdır? Bir kurs düzenlemişler midir? Bunların kayıtlarına bakılmalıdır. Harcamaları daha titiz incelenmelidir. Amaçları ile faaliyetleri gerçekten tutarlı mıdır? Bunları yazmakta ki kastım halkımızın güzel duygularını istismar edilip edilmediğidir.
c. Özellikle cami dernek ve vakıflarının bağışları çok titizlikle takip edilmelidir.Bir dönem bende cami dernek başkan yardımcılığında görev yaptım. Caminin artan ısıtma faturalarını azaltmak için pencerelerden başlayıp, günlük namazlarda cemaat azlığından dolayı ufak oda bölünmesine gidip düzenlemeler yaptık.En basiti pencereleri pimapen yaptırırken dernek başkanının da evindeki pencereleri de aynı firmaya pimapen yaptırmaya başladı ve akabinde kendilerini uyardım ve dernek yönetimini bıraktım. Sayın Başbakanım ben kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum. Var mıdır yok mudur?Allah c.c ile kendisi arasındadır. Ama Bu tür vakıf ve dernekler sürekli her türlü temaruza açık yerlerdir.Ellerinde makbuzlar şehir şehir dolaşıyorlar. Bunların öyleki 800 km.den bir insan bu ekonomik şartlarda nasıl bağış toplamaya gelir giderler.Ne yerler,ne içerler bunların masrafını kim karşılar birisi anladıysa bizde anlarız. Topladıkları para ne kadardır! Bunun hesabını kim yapıp soracaktır.Verilen küçük meblağlar toplanarak topluca makbuz kesilmesi safsatası ile bu miktar neye göre tespit edilip makbuz kesilecektir?Bunun kontrolünü kim yapacaktır?
Diğer taraftan bu dernekler ihtiyarlar heyetinden süratle kurtarılmalıdır.Toplanan bağışların harcaması aşamasında garabetliklerde yaşanmaktadır.Bir bakıyorsunuz dernekte ki iki ihtiyar karar vermiş boya yaptırıyor! Tamirata kalkışıyor! elektrik tesisatını yeniletiyor! Duvar örürüyorlar! Bir insan her şeyden nasıl anlayabilir.En son Samsunda İlk adım kaymakamımız titiz birisidir onun da siniri zıplamıştı.Cami de tamirat yapıyorlar,Kubbede çatlak var ki galiba akıntılara karşı naylon gerip ucuna da hortum bağlayıp akıntıyı dışarı bağlamışlar.Dernekler olacaksa eğitim seviyesi en az Lise seviyesinde olmalıdır.Dinimizin koruyucusu sadece ihtiyarlar değildir.
Öte yandan her cuma mutlaka para toplama sahnesi yaşanmaktadır.Falan yere cami, filan yere cami. İyi güzelde sayın Başbakanım Diyanet İşleri Başkanlığı genel bütçeden 3-4 Bakanlığın bütçesini kullanmakta iken camileri biz halk yaptırıyorsak,Kur'an Kurslarını biz yaptırıyorsak,Dış ülkelerdeki yardıma ihtiyaç duyulan insanlara,ülkelere yine biz halk para toplayıp yardım konvoyları gönderiyorsak,Camilerin bakım, Onarımını, Su elektrik masrafını yine biz cemaat aramızda toplayıp bu masrafları karşılıyorsak bu Diyanet İşleri Başkanlığımız bu ödenekleri nereye sarf etmektedir, ve ne işe yarar? 3-4 Bakanlığın bütçesini kullanıp hala ödenek isteme tasarrufunda bulunmalarını ben anlayamıyorum!Anlayan birisi varsa anlatsın bizde anlayalım!
Yine geçtiğimiz cuma günü Samsun Site Caminde para yardımı toplandı. 3 Adet klima yanık 10 ar milyardan 30 milyar.Yardım Yardım Yardım! Bunun sonu nereye kadar. İhtiyar heyeti dernek başkanları kendileri karar veriyor kendileri çalıp kendileri oynuyor Var mı böyle bir düzen sayın Başbakanım! Elbette ki halk camisine de sahip çıkar,Yapar da onarır da, Diyanet işleri Başkanlığı bunca bütçe ile ne işe yarar!
Süratle bu derneklerin hepsi kontrol altına alınmalıdır.Cami dernekleri kapatılmalıdır.Yada görev alanları daraltılmalıdır.Camiler, Türbeler tescil edilmeli devlet disiplini içerisinde bakım ve onarımları yapılmalı, her türlü temaruza, suistimale, dini kendine kazanç olarak sağlayanların yada sağlamak isteyenlerin emellerine kapatılmalıdır.
Sayın Başbakanım yine son zamanlarda ortaya bir garabet suistimal konusu daha çıktı.Ellerinde makbuzlar Lösemi çocuklarına yardım adı altında parklarda, ana arterlerde her yerde özellikle kızlar, başı kapalı kızlar yardım topluyorlar. Belgelerine baktığımızda Belediyelerden izin aldık deniyor ama! izin olarak gösterdikleri kağıt da sade Belediyeye müracaat ettiklerine dair başvuru numarası var.Kızlara sorduğumuzda bundan kazancın ne senin dendiğinde % 15 i bizim diyorlar. İş yok ne yapalım diyorlar.Ellerindeki makbuzlara belgelere baktığınızda derneklerin adresi var.Bu dernekleri bunlara kim kurduruyor,Birisi gidip kontrol etmiyor mu sayın Başbakanım?Böyle % 15 kar veren yardım kuruluşu olur mu hiç?Siz müsaade ediyorsanız buyursun toplasınlar Sayın Başbakanım!
Sayın Başbakanım yukarıda belirttiğim hususlar için ivedi dernekler masasında çalışılması gerektiği kanısındayım.Emirlerinize arz ederim.
GizleÖncelikle toplumsal yapı sorunlarıyla ilgili şimdiye kadar gönderdiğim sorunların çözümüne olan duyarlılığınızdan ötürü teşekkürlerimi arz ediyorum.
Son zamanlarda artan bağış,yardım adı altında ülkemizin her yerinde muhtelif dernekler adı altında toplanan bağışların harcamalarının yada bağışların nereye kimler tarafından gittiğini mercek altına alınmasının zorunluluğu doğmuştur.Sizlere bunun nedenlerini açıklamak gerekirse;
a. Ülkemizin her yerinde mantar gibi açılan bu derneklerden bir çoğu bir mekan bulup,mekanın işletmesini bir kahveciye devredip kendilerine uyduruktan bir masa konularak dernek adı altında faaliyet gösterenlerin asıl maksatlarının uyuşturucu, kumar, alkol tüketilen yer haline getirmekteler, biz bunları muhtelif polis operasyonlarından basından görmekteyiz.
b. Yine Filan.. filan yöre tanıtma derneği adı altında açılan dernek faaliyetlerini incelediğimizde keşkek, tirit, v.s adı altında sponsor aramaktan yemek yemekten başka hiç bir faaliyetleri olmayan bu derneklerin bağış, sponsor harcamalarının da mercek altına alınması gerekmektedir. Aynı il ve ilçeden olup sırf siyasi görüşleri farklı olduğundan dolayı 3 tane bile dernek olan yerler vardır? Bunların hangisi neye göre tanıtım yapmaktadır anlaşılır gibi değil ! Gerçekten harcanan bu miktarı ile sponsor olan rakamlar bir birini tutmakta mıdır?Bu derneklerin misal ..... şehri, ilçesi derneği acaba kurulduğundan beridir kaç tane hemşehrisini bir yerde ikamet ettirmişlerdir?Yada yolda kalanına otobüs bileti almışlar mıdır? Bir kurs düzenlemişler midir? Bunların kayıtlarına bakılmalıdır. Harcamaları daha titiz incelenmelidir. Amaçları ile faaliyetleri gerçekten tutarlı mıdır? Bunları yazmakta ki kastım halkımızın güzel duygularını istismar edilip edilmediğidir.
c. Özellikle cami dernek ve vakıflarının bağışları çok titizlikle takip edilmelidir.Bir dönem bende cami dernek başkan yardımcılığında görev yaptım. Caminin artan ısıtma faturalarını azaltmak için pencerelerden başlayıp, günlük namazlarda cemaat azlığından dolayı ufak oda bölünmesine gidip düzenlemeler yaptık.En basiti pencereleri pimapen yaptırırken dernek başkanının da evindeki pencereleri de aynı firmaya pimapen yaptırmaya başladı ve akabinde kendilerini uyardım ve dernek yönetimini bıraktım. Sayın Başbakanım ben kimseyi töhmet altında bırakmak istemiyorum. Var mıdır yok mudur?Allah c.c ile kendisi arasındadır. Ama Bu tür vakıf ve dernekler sürekli her türlü temaruza açık yerlerdir.Ellerinde makbuzlar şehir şehir dolaşıyorlar. Bunların öyleki 800 km.den bir insan bu ekonomik şartlarda nasıl bağış toplamaya gelir giderler.Ne yerler,ne içerler bunların masrafını kim karşılar birisi anladıysa bizde anlarız. Topladıkları para ne kadardır! Bunun hesabını kim yapıp soracaktır.Verilen küçük meblağlar toplanarak topluca makbuz kesilmesi safsatası ile bu miktar neye göre tespit edilip makbuz kesilecektir?Bunun kontrolünü kim yapacaktır?
Diğer taraftan bu dernekler ihtiyarlar heyetinden süratle kurtarılmalıdır.Toplanan bağışların harcaması aşamasında garabetliklerde yaşanmaktadır.Bir bakıyorsunuz dernekte ki iki ihtiyar karar vermiş boya yaptırıyor! Tamirata kalkışıyor! elektrik tesisatını yeniletiyor! Duvar örürüyorlar! Bir insan her şeyden nasıl anlayabilir.En son Samsunda İlk adım kaymakamımız titiz birisidir onun da siniri zıplamıştı.Cami de tamirat yapıyorlar,Kubbede çatlak var ki galiba akıntılara karşı naylon gerip ucuna da hortum bağlayıp akıntıyı dışarı bağlamışlar.Dernekler olacaksa eğitim seviyesi en az Lise seviyesinde olmalıdır.Dinimizin koruyucusu sadece ihtiyarlar değildir.
Öte yandan her cuma mutlaka para toplama sahnesi yaşanmaktadır.Falan yere cami, filan yere cami. İyi güzelde sayın Başbakanım Diyanet İşleri Başkanlığı genel bütçeden 3-4 Bakanlığın bütçesini kullanmakta iken camileri biz halk yaptırıyorsak,Kur'an Kurslarını biz yaptırıyorsak,Dış ülkelerdeki yardıma ihtiyaç duyulan insanlara,ülkelere yine biz halk para toplayıp yardım konvoyları gönderiyorsak,Camilerin bakım, Onarımını, Su elektrik masrafını yine biz cemaat aramızda toplayıp bu masrafları karşılıyorsak bu Diyanet İşleri Başkanlığımız bu ödenekleri nereye sarf etmektedir, ve ne işe yarar? 3-4 Bakanlığın bütçesini kullanıp hala ödenek isteme tasarrufunda bulunmalarını ben anlayamıyorum!Anlayan birisi varsa anlatsın bizde anlayalım!
Yine geçtiğimiz cuma günü Samsun Site Caminde para yardımı toplandı. 3 Adet klima yanık 10 ar milyardan 30 milyar.Yardım Yardım Yardım! Bunun sonu nereye kadar. İhtiyar heyeti dernek başkanları kendileri karar veriyor kendileri çalıp kendileri oynuyor Var mı böyle bir düzen sayın Başbakanım! Elbette ki halk camisine de sahip çıkar,Yapar da onarır da, Diyanet işleri Başkanlığı bunca bütçe ile ne işe yarar!
Süratle bu derneklerin hepsi kontrol altına alınmalıdır.Cami dernekleri kapatılmalıdır.Yada görev alanları daraltılmalıdır.Camiler, Türbeler tescil edilmeli devlet disiplini içerisinde bakım ve onarımları yapılmalı, her türlü temaruza, suistimale, dini kendine kazanç olarak sağlayanların yada sağlamak isteyenlerin emellerine kapatılmalıdır.
Sayın Başbakanım yine son zamanlarda ortaya bir garabet suistimal konusu daha çıktı.Ellerinde makbuzlar Lösemi çocuklarına yardım adı altında parklarda, ana arterlerde her yerde özellikle kızlar, başı kapalı kızlar yardım topluyorlar. Belgelerine baktığımızda Belediyelerden izin aldık deniyor ama! izin olarak gösterdikleri kağıt da sade Belediyeye müracaat ettiklerine dair başvuru numarası var.Kızlara sorduğumuzda bundan kazancın ne senin dendiğinde % 15 i bizim diyorlar. İş yok ne yapalım diyorlar.Ellerindeki makbuzlara belgelere baktığınızda derneklerin adresi var.Bu dernekleri bunlara kim kurduruyor,Birisi gidip kontrol etmiyor mu sayın Başbakanım?Böyle % 15 kar veren yardım kuruluşu olur mu hiç?Siz müsaade ediyorsanız buyursun toplasınlar Sayın Başbakanım!
Sayın Başbakanım yukarıda belirttiğim hususlar için ivedi dernekler masasında çalışılması gerektiği kanısındayım.Emirlerinize arz ederim.
Başvuru hareketleri için tıklayınız.
26.09.2017 10:41 tarihinde internet üzerinden başvuru alındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder