12 Eylül 2017 Salı

Bana diyorlar ki: Neden BİMER’e CİMER’e (Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına yazıp duruyorsun? Amacın ne? Ne yapmaya çalışıyorsun?

Bana diyorlar ki:

Neden BİMER’e CİMER’e (Başbakanlığa ve Cumhurbaşkanlığına yazıp duruyorsun?
Amacın ne? Ne yapmaya çalışıyorsun?

Size neden yazdığımı tek tek açayım:

Öncelikle ben şunu belirtmek istiyorum. Benim şana şöhrete ihtiyacım yoktur.

Anayasadan doğan hakkımız gereği 4982 Sayılı Bilgi edinme hakkında kanunun 4 ncü maddesi gereğiHerkes bilgi edinme hakkına sahiptir” denmektedir. Yine bu kanunun 5 nci maddesi gereği “Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki  her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler” diye emretmektedir.

Yine Anayasa da emredilir!

VII. Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı (*)
MADDE 74- (Değişik: 3/10/2001-4709/26 md.) Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetleri hakkında, yetkili makamlara ve Türkiye Büyük Millet Meclisine yazı ile başvurma hakkına sahiptir.
(Değişik: 3/10/2001-4709/26 md.) Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu, gecikmeksizin dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.
(Mülga: 12/9/2010-5982/8 md.)
(Ek fıkra: 12/9/2010-5982/8 md.) Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir.

İçinde yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti  devleti sosyal bir devlettir. Bu sosyal devlet, vatandaşlarına 'lütuf' dağıtan bir 'sadaka devleti' olmaktan çıkarılmalıdır. Bunun içinde herkes vatandaşlık hakkını sonuna kadar kullanmalıdır.

Niçin yazıyorum? :

Çünkü bu ülke topraklarında yaşıyoruz. Gidecek başka yerimiz var  mı?
Mustafa Kemal Paşa tarafından İzmir İktisat Kongresinde:
“Efendiler! Tarihimizi dolduran zaferler ve başarısızlıkların tümü, ekonomik durumumuzla yakinen ilgilidir. Yeni Türkiye'mizi, layık olduğu “Uygarlık Seviyesi”ne eriştirmek için, her ne olursa olsun ekonomimizi birinci planda tutarak, en çok bu konuya önem vermek zorundayız”. Demiştir.
Demek ki içinde bulunduğumuz koşulları Daha güzel koşullarda yaşamamız, geleceğimizin çiçekleri çocuklarımıza iyi yarınlar bırakmamız için elbirliği ile aksaklıkları, düzensizlikleri yok etmemiz gerekmektedir. Bunun içinde vatandaş olarak devletimize sahip çıkmamız gerekmektedir.

1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilánından sonra Kırklareli Milletvekili olan Emrullah Efendi, 1910’da Maarif Nazırlığı’na yani Milli Eğitim Bakanlığı’na getirilmesini müteakip şaka yollu da olsa “‘Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim’ sözü gerçekten devlet yönetiminin ciddiyet gerektirdiği ile ilgili manidar bir sözdür.

Sayın Cumhurbaşkanı da Başbakanlığı döneminde buna yakın bir söz vardı
Askerlik yan gelip yatma yeri değildir.”
Kısacası vatandaş olarak çocuklarımıza daha iyi yarınları tesis etmek bizim görevimizdir. Bizim vekilliğimize talip olan Milletvekillerimiz bizim rahat bir yaşama kavuşmamız için hukuk kuralları içerisinde bizim isteklerimizi yerine getirmek zorundadırlar.

Evet ben bunun için yazıyorum. Kimse yan gelip yatmasın.  Peki siz ne yapıyorsunuz?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder