23 Nisan 2018 Pazartesi

SAMSUN”UMUZ LA BİRLİKTE TÜM ÜLKEMİZİN ORTAK SORUNU İŞSİZLİK “Bebeklere süt vermekten daha iyi bir yatırım olamaz.” Wiston Churchill Konuya bebeklerle başladım. Beslenme sadece bir sağlık sorunu değil insan kaynaklarımızın niteliğini geliştirmek için kullanılacak en önemli araçlarından birisidir. Dünyada gıdaya en fazla ihtiyaç duyulan toplumların gelişme sürecinin en alt kademelerde oldukları görülmektedir. Sağlıklı, zeki ve çalışkan bir nesil yetiştirmek istiyorsanız tüm gıdalardan, proteinlerden dengeli bir beslenme ile neslinizi beslemek zorundasınız. Bunun içinde halkınıza o gıda maddelerini yedirmek için ona yaşayabileceği ve geleceğine yatırım yapabileceği yaşama ve hayat standardına göre uygun ücreti, çalışabileceği işi sunmak zorundasınız.

SAMSUN”UMUZ LA BİRLİKTE TÜM ÜLKEMİZİN ORTAK SORUNU İŞSİZLİK, EĞİTİM VE BESLENME YETERSİZLİĞİ, ÖZ SAMSUN’LI MİLLETVEKİLİ İSTİYORUZ: ÇÜNKÜ !!
“Bebeklere süt vermekten daha iyi bir yatırım olamaz.” Wiston Churchill
Konuya bebeklerle başladım. Beslenme sadece bir sağlık sorunu değil insan kaynaklarımızın niteliğini geliştirmek için kullanılacak en önemli araçlarından birisidir. Dünyada gıdaya en fazla ihtiyaç duyulan toplumların gelişme sürecinin en alt kademelerde oldukları görülmektedir. Sağlıklı, zeki ve çalışkan bir nesil yetiştirmek istiyorsanız tüm gıdalardan, proteinlerden dengeli bir beslenme ile neslinizi beslemek zorundasınız. Bunun içinde halkınıza o gıda maddelerini yedirmek için ona yaşayabileceği ve geleceğine yatırım yapabileceği yaşama ve hayat standardına göre uygun ücreti, çalışabileceği işi sunmak zorundasınız. Günlük çorbayla, ekmekle, makarna v.s obezliğe yol açan maddelerle zeki bir nesil yetiştiremezsiniz.!!
Yıllardır kalkınmada öncelikle yöre ve fakir bölge diye diye Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi sunuldu! Aslında öylemiydi? Maalesef bana kalırsa Karadeniz bölgesi o bölgelerden çok geri kalmıştır. Kentimiz de bunlardan nasibini almıştır. Karadeniz bölgesini ayakta tutan Tarım ve hayvancılıktı. Ne zaman ki üreticinin malı para etmedi! Ne zaman ki üretici toprağını işleyemedi bu enflasyon ateşi tüm ülkemizi sardı.
En basit örneği vereyim Fındık mesela Fiskobirlik vardı. Halkın malı Fiskobirlik sayesinde para etmeye, pazarlanmaya başlandı. Sonra bir takım oyunlarla Fiskobirlik, Sağra v.s bana kalırsa bilinçli olarak atıl duruma getirildi. Ve Piyasaya resmen üreticinin malını değerinin altında alan simsarlara kaldı ya da bırakıldı. Şimdi de resmen İtalya’nın Nutella markası ile Ferroli firmasının insafına terk edildi. Çay da aynı şekilde Ulusal kuruluşumuzdan Çaykur üreticinin malını değerlendirmek için kurulmuştu. Şimdilerde Lipton firması v.s firmalarının insafına terk edilmiş durumda. Acilen kentimizde ve ülkemizde tarım ve hayvancılık kooperatifleri yaygınlaştırılarak üreticinin malı gerçek değerinden para etmesi,pazarlanması için tedbir alınmalıdır. Giderler minümuma indirilmelidir. (Mazot v.s giderler)
Kalkınmada öncelikli yöre fakir bölge denilen bölge dediğimiz Doğu ve Güney doğu Anadolu bölgesinde kontrolsüzce çoğalan bir insan doğumu olmaktadır. İnsanlarımızın ahlaksız ticaret yapması o bölgeye yapılan her türlü yatırım hep hayali yatırıma dönüşmüştür. Devlet teşvikle para veriyor git oraya fabrika yap adam yerini gösteriyor alıyor parayı yiyor yerine bir şey yapıldığı yok. Para uçtu hayali yatırımla parayı hep beraber yediler sonuç kontrol olmayınca ne olacak sıfır. Ülkemizin kaynakları maalesef hayali ihracatlarla, hayali yatırımlarla bu şekilde eridi gitti. Demek ki sağlıklı zihinli nesiller yetiştirmenin yanında ahlaklı beyinlerde yetiştirmek gerekiyor. Peygamber efendimiz s.a.v ne diyor “Aldatan bizden değildir”
Yıllardır Samsun’a ne yapıldı? Çocukluk yıllarımda Havza’nın Mısmılağaç köyü sırtlarına Sümerbank malimo tipi iplik fabrikası yapılacaktı. Rahmetli Erbakan hoca geldi temel attı. Beş sene orada bekçi kaldı maaşını aldı. Sonrasında temelde gitti fabrikada, bekçide. Gözle görülen Samsunda fabrika kaç tane siz sayın. Çarşamba’da şeker fabrikası, Ladik’te Çimento Fabrikası, Samsun’da bakır İşletmeleri. Hadi gerisini siz getirin. Yıllardır Samsun’umuz Meclise vekil gönderir vekillerimiz ne yapar, ne yaptılar anlamış değilim. Şimdilerde de Samsun’umuzda bana kızıp darılmasınlar ama öz ve öz Samsunlu beyinlerimizin suyu çıktı ithal vekillerimiz başladı. Haksız mıyım. Bir tane Samsun’lunun başka illerden seçildiğini gösterin bana.
Son günlerde yerli arabanın üretimi için ön ayak olunmaya başlandı. Günaydın derler insana. Nihayet Samsun için düşünmeye başlanıldı. Popilist politikalarla Samsun’umuz yıllarca oyalandı. Artık şakşakçılığa son verelim. Gidin Asarcık, Vezirköprü Havza, Kavak ve Bafra’nın köylerine Güneydoğu’dan daha geri kalmış köyleri görürsünüz. Birileri Doğu ve Güneydoğu kartını bu ülkeye kötü oynadı. Kaynakları Hayali yatırımlarla yada yerli yerinde yapılmayan yatırımlarla heba ettiler. Keban barajı, Harran ovası şimdilerde tamamen yabancı yatırımcının elinde. Kendi ülkemizde maraba durumuna düştük. Düştüğümüz içinde durumumuz budur. Kokskoca bir işsizlik ordusu başka  söylenilecek söz kalmış mıdır ! Hani Köylü milletin efendisiydi?
Samsun’un en büyük sorunu işsizlik ve pahalılıktır. Kentimiz en verimli ovasına ve topraklarına sahiptir. Ama hepsine içine girip inşaat yaptılar. Bilinçsiz sulamalar, ilaçlamalar, ürünler ve gübrelemelerle ile toprakları çoraklaştırdılar. Mersinde domates 1 lira iken siz üretilen topraklarımızda 2 liraya yiyorsanız burada bir sorun var demektir. Memur şehri olan kentimiz artık memur şehrinin yerinde yeller esmektedir. Kentimizin bir milyondan fazla nüfusu var ama yapılan fabrika sayısı kaç? Bir elin parmaklarını geçmiyor. Sanayi siteleri var ama birisi şehrin içinde kalmış durumda. Diğerleri de sürekli el değiştiren orta ölçekte bakım, onarım tamir, yada imalathanelerden oluşmakta. Yakın zamana kadar bu işletmelerde sigortasız işçi çalıştırılmaktaydı. Hala çalıştıran olabilir. Aldıkları ücret hala asgari ücretin altında çalışan çoğu çocuk işçi ve niteliksiz elemanlarla dolu. Ben size sayayım ne iş yaptıklarını:
Tamirci, Araba Kaporta bakım onarımı, Geri dönüşüm toplayıcıları, Boyacılar, zımparacılar, Marangoz yardımcısı, Kaynakçı, Parçacı, Camcı, son zamanlarda çıkan Balkon camı katlanır sistem montaj ekibi, elektrikçi, inşaatçı, kalıpçı gerisini de siz sayın….
Buralarda çalışanların alacağı para ne ki? Bunlarla gün geçer mi ? İşi veren zaten ayakta zor duruyor çalışanına ne verecek? Stopajı var, Sigortası var, vergisi, elektriği, suyu var? Teşvik! İşte orada durun. Samsun’umuz o yüzden geçmiş zamanda bir gol yedi. Şimdi bunu kime sormak zorundayız! O milletvekillerimiz öz ve öz Samsun’lu olaydı o teşvikden gol yermiydik! Teşviğin yanında D.M.O gibi bölge müdürlüğü bazında bazı kuruluşlarda Samsun’dan çevre illere kaydırıldı ! Gidin bakın Kayseri’ye, Yozgat’a şehri tanıyamıyorsunuz. Bir önceki Cumhurbaşkanının Kayseri’den olması nedeniyle şehrin her tarafında fabrika dolu. Keza Yozgat’ta, Mesela Niğde’ye gidin. Şehri tanıyamıyorsunuz. Kısacası şehirden seçilen o şehrin öz doğumlu insanları kendi memleketlerine yatırım yapıyorlar. Samsun’umuzda bu iş tam tersi durumda. Samsun’da da başka illerden doğmuş olanların seçildiği yer haline geldi. İlk defa şehrimizden bakan seçilmesiyle şehrimiz yatırım yüzü gördü spor kompleksleri yapıldı.
İlimizde o kadar çok sorun var ki bunların başında olanı işsizliktir. Halkınıza ayakta duracak, geleceğine yatırım yapacak insanımıza makul ücretli iş imkanı sunmazsanız bu insanlar potansiyel suçlu olarak karşınıza çıkarlar. Geçenlerde bir sohbette Ülkemizde en fazla suç işlenilen yerin Adana olduğu biliniyor diye bir sohbet konusu vardı. Ama içimizden birisi maalesef en fazla suç işlenilen yer Samsun’umuz dedi. Evet maalesef en fazla suçun işlendiği yer Samsun’umuz olmaktadır.
Bıçaklama, yaralama, baly uyuşturucu madde kullanma, esrar eroin kullanma, tarla sınır davaları, cinayet, adam kaçırma, hırsızlık, gasp, ırza tecavüz, intihar, v.s Bu suçların hepsi işsizlikten ve yeterli ücreti sağlayamamaktan ileri gelmektedir. Bir kısmı da yurt içi ve yurt dışı göçlere dayalıdır. Siz ilimize göç getiriyorsanız onun kazanacağı işi vermek zorundasınız. Öyle paldır kültür burada yaşayın derseniz bir süre sonra dilenciler ordusu görüntüsü haline yaşadığınız mekanları sokarsınız. Yeterince kendi işsizimiz varken birde bu işsizlik ordusunu tetikleyecek davranışlardan kaçınmak gerek. Günlük 10-15 Tl ye amelelik yapan Suriye’lileri  bile gördüm. Saathane meydanına gidin her sabah orada bir karmaşa yaşanmaktadır. Havza’ya gidin esnaf kahvesinde iş bekleyenlerin pineklediğini görürsünüz. Kavak’ta güzel formül bulunmuş. Belediye hopörlerinden işci ihtiyacı ilan ediliyor ama bunların hepsi geçici çözümlerdir. Niteliksiz elemanda kısa vadeli zamanda işe yarar ama nitelikli olan fakülte bitiren bilgisayar mühendisine kazma kürek işi de vermezsiniz ki!
Bir ilin yatırımı ancak ve ancak önce devletin kendisi ya da yerel yönetiminin yatırımları ile özel kuruluş ve şahısların yatırımları ile olur. Devlet yatırımı yapmıyorsa özel şahıs neden yapsın? Yaparsa gider memleketine yapar. Ben yıllardır çok esnaf tanırım Samsun ve ilçelerinde orada kazanır gider memleketine yada Samsun dışına yatırım yaparlar. Hata kazandığını bile Samsun dışında harcayanları bilirim. Bu hiç hoş bir şey değildir, etik değildir. Sen bu insanlardan kazan git başka yerde ye. İnsana söğer gibi bir şeydir. Mesela Samsun Havza’da bir dönem yerel radyo çalıştırdım bizim tüm gelirimiz reklamdı. 25 liraya reklam mı olur? Onu bile zar zor alıyordum. Oysa ticaret için batılılar kazandığının yarısından fazlasını reklama verirler. Ama bilinçsiz bir iş kesimi var Samsun’umuzda. Bana reklam vermeye gelenler küçük işletmelerdi. Reklam spotunu hazırlamadan önce bana sat malını derdim. Ama kem küm başlardı ve sonunda mümkünse bu iş sana göre değil, belli elinde üç beş kuruş var ya kredi çektin, yada büyüklerin ön ayak olup para verdiler bunu da burada kaybedeceksin deyip reklamını almazdım. Bana inadına öbür radyoya gider reklam verirlerdi. Hatta oradan geçerken mahsus radyonun sesini açarlardı. 5 ay sonra kapalı !! evet niteliksiz elemanların yapacağı iş bu kadar olur. Halbuki devletimiz organize bir şekilde tüm kentimizdeki yada işsizlerimizi İş Kur aracılığı ile tespit edip eğitse, yeni iş imkanları kurdursa, en basitinden ilimizde kurulan 4 tane büyük organize sanayi bölgelerini ful çalışmaya teşvik etse bu sorunlar kalır mı! Samsun büyük iç ve dış göç almaktadır. Buna bağlı olarak tüm hizmetler yetişmemektedir. Alt yapıda, ulaşımda, sağlıkta, emniyet teşkilatında, Gıda sektöründe, v.s sorunlar daha da katmerlenmektedir. İşte Öz Samsunlu olmayan siyasetçilerimizle bu sorunlar daha da artmaktadır.
Bunun içinde devletimizin koordinesinde ve yerel yöneticilerimizle tüm halkımızı muhtelif kurslar düzenleyerek yeni çalışma sektörleri yaratılmalıdır. Hayvancılık, tarım geliştirilmelidir. Organize sanayi bölgeleri acilen el atılıp, işsizliği giderici olarak bu bölgelerde istihdam yaratılmalıdır. Kısır çekişmeler ne bölgemize nede ülkemize fayda getirir. Seçtiğimiz siyasetçilerin, vekillerimizin ağzının iş yapmasını değil icraat yapmalarını, bu topraklarda doğan ve büyüyen insanlarımızdan vekillerimizin seçilmesini istiyoruz.
İleriki günlerde bu detaylı isteklerimize devam edeceğiz.
Saygılarımla



Mustafa Kemal Bektaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder