ŞU EĞİTİM SİSTEMİMİZ !!!!
Ah şu eğitim sistemimiz !!
Dünya’nın hiçbir ülkesinde
eğitim sistemi yaz boz tahtası haline getirilmiş bir ülke var mıdır?
Hasbel kader bir kızım var. Onu okutmaya başladıkça eğitim
sistemimizde ki garabetlerle tanışmaya başladık. Ana okulundan bir şey
anlamadık. İlkokula başladığında el yazısı çıktı. Alman ekolü el yazısı. El
yazısı maalesef çocukların yazma hızını kesti. Sonra düz yazıya geçtiler. Bu
seferde hızlanamadılar. Derken kızım Melike Sudenur ile birlikte tüm çocukların
başına TEOG felaketi çıktı. Lise ve
üniversite düzeyinde de aynı problemler yaşanmakta..
TEOG sonucu kızımın sınıfında bayağı dökülme oldu. Oysa bu
çocuklarımızı bende dahil dershanelere gönderdik tonlarca para aktardık. İçim
acıdı çocuklarımıza Sayın Cumhurbaşkanına yazdım:
Sayın Cumhurbaşkanım TEOG niye var? Okullar niye var?
Öğretmenler niye var? Dershaneler niye var? Dedim. Bu öğretmenler öğretemiyor
mu? Okullar neden var? Ya dershaneleri kapatın ya okulları kapatın. Bu aileler
tonlarca para verdi çocukları için sonuç hüsran! Parası olan harcadı olmayan kredi çekti. Parası
hiç olmayan maddi imkansızlığı olmayan ne yapacak? dedim dile getirdim
CİMER’den. Kısa bir zaman sonrada Cumhurbaşkanımız TEOG’u kaldırdık dedi. Milli
Eğitim Bakanımız galiba hazırlıksız yakalandı ki sistemle ilgili bir karmaşa
oldu. Şimdide garip bir sisteme dönüştü. Gerçi kızım iyi puan aldı tercihi ile
de istediği ve beğendiği iyi bir okulu
tercih etti. (Onur Ateş Lisesi)
Okuluna başlayalı her gün takip etmekteyim. Müfredatları
yoğun. Ama eğitim sistemini gözlemlediğimde bana çok garip geliyor. Çocuklar
okula gitmek istemiyor. Kitap okuma alışkanlıkları sönük. Her gün tatil olsa
tatil yapacaklar. Bizler koştura koştura okula giderdik. Bir kitabı üç kişi
paylaşırdık. Bizim zamanımızda servisde yoktu ! Ne oldu bu okullara ve
çocuklarımıza anlayamadım !
Bakın eğitim sistemi gözlemlerimi not aldım sizinle
paylaşayım. Haklımı yım değil miyim?:
Mevcut Eğitim Sistemimiz:
-
Genellikle öğrenmeye değil öğretmeye;
-
Yapmaya değil bilmeye;
-
Araştırmaya değil ezberlemeye;
-
İşe, mesleğe değil şekle;
-
Temel anahtar kavramları kazandırmaktan çok
gereksiz ayrıntılara;
-
Çocuğun yeteneğini ortaya çıkarmaktan çok
verilen bilgileri ölçmeye;
-
Çocuğun özünü, ruhunu, şuurunu geliştirmekten,
güçlendirmekten çok çocuğun görüntüsünü
değiştirmeye;
-
Çocuğun kişiliğini ve karakterini geliştirmekten
çok, müfredat programlarını bitirmeye;
-
Çocuğun kendi kendisinin olduğunu anlamasından
çok, bizim istediğimize göre, büyüklerinin istediği onun hakkındaki kararına
göre yetiştirilmesi ;
-
Çocuğu üreticiliğe, tutumlu olmaya ve tasarrufa
değil tüketiciliğe, israfçılığa;
-
Çocuğun eleştirici, bağımsız ve hür bir dimağ ve
medeni cesaret sahibi olmaya değil, genellikle eleştirmemeye;
-
Çocuğun Düşünmeyi geliştirmeye, özendirmeye değil
mevcutla yetinmeye ve genelde halini kabullenmeye;
-
Çocuğun aklı ve mantığını değil mutlak itaate
zorlamaya;
-
Çocuğun Mesleki ve teknik eğitimine değil,
akademik ve genel eğitime;
-
Çocuğun başarısını değil başarısızlığını
ölçmeye;
-
Çocuğun yeteneğe göre seçen, değerlendiren,
yönlendiren değil, elemeye, itmeye, sistemin dışına atmaya;
-
Çocuğa öncelik ve değer veren bir yaklaşımı
anlayış ve uygulama içindedir. Bütün bunların sonucu davranışa değil diplomaya
değer veren bir eğitim sistemimiz mevcuttur.
Gözlemlerim bunlar ! Sizce haksız mıyım?
Eğitim Sistemimizinn sadece diplomaya değer
verdiği ve bu nedenle üniversite önüne öğrenci yığdığı hakkındaki bu teşhisler
az gelişmiş ülkelerdeki kuruluşların çoğunluğunun uzun vadeli insan gücü
ihtiyaçları hakkında fikir sahibi olmayışlarından kaynaklanmaktadır.
Ülkemizde öğretimcilerimizin çoğunluğu
tesadüfen bu mesleği seçtiğini ve ya öğretmenliği sevmediğini, işsizlikten
dolayı tercih ettiğini söyleyen öğretmenlere eğitim teslim edildiğini çeşitli platformlardan
öğrenmekteyiz.
Bu nedenle eğitim sistemimiz adam akıllı
kökten bizim kültürümüze uyacak şekilde düzeltilmelidir. Zeki olan beyin
güçlerimizi dış ülkelere kaptırılmamalı ulusal oluşturulacak milli bir
platformda ülke içinde bu insanlarımızdan yararlanılmalıdır.
Her şeyden önce ailelerimiz iyi bir
pedagoji ve psikolojik eğitimine tabi tutulmalıdır.
Saygılarımla
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder