17 Nisan 2018 Salı

FETVA KURUMU VE FETÖ ŞARLATANININ DEVLETİN EN GİZLİ BELGELERİYLE NE İŞİ OLABİLİR? Bu gün farklı bir konu yazacağım. Sabahtan beridir düşündüm ne yazsam ne yazsam. Bir taraftan Orta doğuda savaş tam tam sesleri, diğer taraftan ülkemizin ekonomik haberleri, gündem çok yoğun. Bu gündeme uygun bir yazı belirlemem gerek. Bakalım nasıl bir şey ortaya çıkacak. İçimden bir fetva kelimesi geçti. Ne alaka diyenleriniz olabilir. Alakası var efendim gündemimizle ilgili. Şöyle ki: Önce fetva nedir? Fetva verenin kimliği ve fetvanın şartları ne olabilir sonrada alakasını yazacağım. FETVA: İslâmî bir konuda Kur’an, sünnet ve içtihatlara uygun olarak soruya yetkili bir kimsenin verdiği cevap, bir meselenin hükmünü belirten veya zorlukla karşılaşılan bir olay hakkında güçlükleri çözmek için verilen kuvvetli cevap demektir. Bakın İslami bir konuda diyor devletin düzeniyle ilgili değil diyor. Devam edelim: Fetva veren kimseye müftî denir. Ahmed b. Hanbel ‘e (ö. 241/855) göre bir kimsenin müftî olabilmesi için kendisinde şu beş vasfın bulunması gerektiğini söyler:

FETVA KURUMU VE FETÖ ŞARLATANININ DEVLETİN EN GİZLİ BELGELERİYLE NE İŞİ OLABİLİR?
Bu gün farklı bir konu yazacağım. Sabahtan beridir düşündüm ne yazsam ne yazsam. Bir taraftan Orta doğuda savaş tam tam sesleri, diğer taraftan ülkemizin ekonomik haberleri, gündem çok yoğun. Bu gündeme uygun bir yazı belirlemem gerek. Bakalım nasıl bir şey ortaya çıkacak. İçimden bir fetva kelimesi geçti. Ne alaka diyenleriniz olabilir. Alakası var efendim gündemimizle ilgili. Şöyle ki:
Önce fetva nedir? Fetva verenin kimliği  ve fetvanın şartları ne olabilir sonrada alakasını yazacağım.
FETVA: İslâmî bir konuda Kur’an, sünnet ve içtihatlara uygun olarak soruya yetkili bir kimsenin verdiği cevap, bir meselenin hükmünü belirten veya zorlukla karşılaşılan bir olay hakkında güçlükleri çözmek için verilen kuvvetli cevap demektir.  Bakın İslami bir konuda diyor devletin düzeniyle ilgili değil diyor. Devam edelim:
Fetva veren kimseye müftî denir. Ahmed b. Hanbel ‘e (ö. 241/855)  göre bir kimsenin müftî olabilmesi için kendisinde şu beş vasfın bulunması gerektiğini söyler:
a) İyi niyet sahibi olmak ve yalnız Allah rızasını gözetmek. Çünkü kötü niyet, düşünceyi de kötüleştirir,
b) İlim, hilim, vakar ve ciddiyet sahibi olmak,
c) Kendisinden ve bilgisinden emin olmak,
d) Halka kendi otoritesini kabul ettirmek,
e) Fert ve toplum olarak insanları tanımak.

FETVA VERMENİN SAKINCALARI NEDİR?
Fetvâ vermek ya da dinî bir meseleyi aydınlatmak ehli açısından ne kadar büyük bir sevap getiriyorsa, yeterli birikim ve donanıma sahip olmayanların fetva vermeye yeltenmesi de bir o kadar günahtır hatta büyük günahlardandır ve haramdır.
“... Bilmiyorsanız bilenlere / uzmanlarına sorun.” (Nahl, 16/43; Enbiya, 21/7)
Hz. Peygamber (asm) :
“Bilgisi bulunmadığı halde fetvâ veren onun günahını üstlenir.” (2 Ebû Dâvûd, İlim, 8.)
“Sizin fetva vermeye en cüretkâr olanınız, cehenneme atılmaya en cesaretli olanınızdır.” (Dârimî, Mukaddime, 20)
İşte okudunuz fetva bu kadar sakat bir meseledir.
Müslüman ülkelerde devlet geleneği oturuncaya kadar fetva kurumu ile savaşlara karar verilmiş, bir çok sorunlar fetva ile çözülmüştür. Ancak teknolojinin çok iyi seviyelere gitmesi, savaş silahlarının ve kurallarının elektronik, laser, kimyasal, manyetik, ışın,biyolojik  v.s alanlarında ilerlemesi sebebiyle fetva ancak dini konularda sınırlı kalmıştır, daha doğrusu kalmak zorunda olduğu anlaşılmıştır.
Bizim insanlarımız hangi konu olursa olsun din meselesi konuluşunca hemen zırt diye konuya atlayıp fetva vermeye başlıyorlar. Bayılıyorlar fetva vermeye. Bilgiçlik taslayarak ulu orta konuşmaya başlıyorlar. Yada cebine bir gelir koyma güdüsüyle hareket ediyorlar. Yani istismar bu alanda her tarafa açık…
Mesela sigara haram mıdır? Sorusuna kimisi haramdır demiş !, kimisi mekruh olduğuna fetva vermiş !, kimisi mubah olduğunu savunmuş !, kimisi tam bir hüküm belirtmeden açıklamaya gitmiş !, kimisi de hiçbir şey söylememiş !, susmayı tercih etmiştir. Bu iş sorumluluk ister.
Ya da kalkar kutuplarda namaz saatleri nasıldır? Diye sorarlar. İyi de kardeşim sen kutuplarda mı yaşıyorsun?  İlla bir farklı olduğunu belli edecek ya !..
Neyse biz konumuza devam edelim
BU ÇAĞDA FETVA VERİP DİNEN  ……  ÜLKEYE SAVAŞMAK CAİZDİR DİYEN YÜREKLİ VAR MI?
Biliyorsunuz silah teknolojisinin kılıç, kalkan, at v.s olduğu boyutta ki olduğu dönemde  fetva kurumu kullanılarak Şeyhülislam efendi “Padişahım İslam dini açısından …. Küffara savaş açmak caizdir” fetvasını veriverir ona göre hazırlık yapılır savaşa girilirdi. Kazandım mı ne ala “Allah yardım etti denir. Kaybedince toprak gider tıs yok. Ve sonun da ne oldu taa “Bulgar zulmüne, Sırp zulmüne, Yunan Batı Trakya zulmüne, Rusya’da ki soydaşlarımızın zulmüne bu nedenle kaldık. Savaş açtık , oralara insanlarımızı yerleştirdik ve koruyamadık sonunda… Hatta rasathaneyi bile gavur icadi diye bu fetva kurumu çalıştırılarak yıktırdılar.
Artık öyle ulu orta “falan yere savaş caizdir” fetvası veremezsiniz. Bazıları fetva sistemini özlemiş olabilirler ama artık bunun mümkünatı yoktur. Dini konu da fetva verilebilir ama devletin bekası gibi hassas konular kullanılarak savaş v.s amacıyla fetva verilmesi olanaksızdır.
Efendim emeklide olsam sonuçta askerlik kökeninden geldim. Bakın açayım size bunun neden mümkün olmayacağını:
Kıt’a yükü mühimmat var, Kıt’a yükü erzak var, Kıt’a yükü akaryakıt var
Gesap planları var (Geri savunma), (Köprüler, tünellere kadar yıkılacak yerler, tankları geçireceğiniz güzergahlar, sığınaklar, araç seferberlik planları, kan depolaması, su kaynaklarınız,  haritalarınız,  her şey bellidir)
Yeşil birlikler var. (Savaş durumunda yedekler çağırılır, kurulacak birlik yerleri haritada kayıtlıdır.), Silah sisteminizin menzilleri var, Seyyar hastaneler var, Tahliye planları var, Ağırlıklar merkezi var  (Sahrada kurulacak çadırlar, mutfaklar, ikmal noktaları v.s)
İstihbarat var ….. var da var…
AH FETÖ PİSLİĞİ SEN BU ÜLKENİN SAVAŞ PLANLARINI DİN ADINA ÇALDIRDIN AMERİKA’YA UÇURTTURDUN. SENİN YATACAK YERİN YOK
Gördünüz mü Fetö ve avanesi devletin çok gizli bilgilerinin olduğu yere girdi tüm planları götürdü Amerika’ya ortalık karıştı. Açıkçası Devletimizin savaş planları çalındı. O savaş planlarını hazırlamak bu devletimize ne kadar iş gücüne patladı bileniniz var mı?
EE Bunların hangisini müftü bey ya da fetva verecek makam bunu biliyor ve neye göre fetvasını verecek. Kıt’a yükü erzaklar savaş öncesi tertiplenen birliklere erzak ikmali yapılıncaya kadar geçen sürede verilecek hazır paketlenmiş sayılmış gıda miktarıdır. Keza mühimmat da öyle. Artık öyle kılıç kalkanla atla savaş yapılmıyor. Daha birliğinizden hareket etmeden sizin haberleşme sisteminiz ve uçaklarınız uzayda ki uydularla kilitleniyor. (Denemesi bedava: Mercedes arabasını çalın başınıza ne geliyor görün. İçinde iken kilitli kalırsınız. Uzaydan yeri tespit edilip anında kilitleniyor)
Şimdi örnek vereyim Amerika, Fransa ve İngiltere Suriye’nin dibine bile gitmeden Akdeniz’den ya da okyanustan 2-3.000 km. menzilli Toma Hawk füzesi atarak Suriye’yi çökertebiliyor. Adamların attığı füzeler sadece 250 milyon dolar ediyor. Biz atsak iki günde borsa dahil her şey çöker. Amerika Suriye’yi vurdu. Peki o bölgede ki Pyd, Pkk unsurlarının  melanetlerinden bizi kim koruyacak ve kim bize  teminat verecek? Orası da ayrı mesele tabi.
Şimdi fetva verecek bir babayiğit arıyorum. Suriye’ye, Irak’a ya da Amerika’ya “masum insanlara kimyasal silah kullandın yada öldürdün, Dinimiz açısından  sana savaş ilan ediyoruz” diye fetva verecek.
Gördünüz mü bir fetva konusu nerelere geldi !, Var mı ? kendisine güvenip fetva verecek bir babayiğit. !
İşte ATATÜRK bu nedenle Din işi ayrı devlet işi ayrı olmalı demiştir. (Laiklik) Fetö efendi gibi bir imamın devletimizin çok gizli belgeleri ile ilgili ne işi olabilir? Yoksa fetvayı o mu! Verecekti ! Bir imamın ya da avenesinin bu bilgilerle ne işi olabilir?
Yorumu size bıraktım.
Saygılarımla


Mustafa Kemal Bektaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder