25 Haziran 2018 Pazartesi

24 HAZİRAN SEÇİMLERİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

24 HAZİRAN SEÇİMLERİ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?


Dünyanın en zor olan şeyi sonucu bilinen bir seçim hakkında birkaç kırıntı yazı yazmaktır.
Ve nihayet iki seçimi daha dün egale ettik. Bilinen bir şeydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN seçimi kazandı. Kazandı kazanmasına da kazandığı bu seçimden dolayı gece yaptığı konuşmada yüz hatlarından çok fazla da memnun değildi. Eski coşkuyu kendisinde göremedik.
Dün gece itibariyle yazdığım “24 HAZİRAN SEÇİMLERİNİ NASIL OKUMALIYIZ? (https://www.kapsamhaber.com/24-haziran-secimlerini-nasil-okumaliyiz-makale,1795.html ) yazımda seçim sonuçlarının bir kısmına değinmiştim. Aslında bu sonuçlar anlayan için çok önemli mesajlar içermektedir.
Bu sonuçların İktidar kanadına verdiği mesajlara gelince;
Halk mutfağındaki kesesindeki yangını bile bile oyunu verdi. “16 yıllık iktidardasın, bu kriz nasıl oluştuysa bu krizi giderecek sensin” dedi bir yönde. Bu seçim zaferine rağmen ve yine yeni oluşumla 600 milletvekilinin ancak 290-300 arasına ışık yaptı. Halk “Uzlaşmacı, koalisyon bir yönetime, idareye izin verdi.” İktidar partisi artık akıllı düşünmeli ve akıllı politikalar izlemelidir.
Görüldü ki oylar artık eskisi gibi kolay elde edilemiyor. İktidar partisi “dağınık her kavaldan ayrı ses çıkma görüntüsünden” kurtulmalıdır. Önüne gelenin toplumu geren açıklama yapma alışkanlığına artık iktidar partisi teşkilatlarına tembih edip son vermelidir. Bir soğan, patates krizinde bile “soğan ve patates 50 kuruşken depolarda çok var dediler ihraç edilmesine izin verdik bu zam nasıl oldu anlamış değilim” açıklamasını yapmak bir Tarım ve Hayvancılık Bakanına yakışır mı? Veteriner Hekimler dururken Doktordan Tarım ve Hayvancılık Bakanı yapılırsa (Sayın bakanımı tenzih ederim küçümseme olarak belirtmiyorum ikisi farklı meslek erbabı olduklarını dile getirmek için belirttim) daha çok krizler iktidarın kendisini bekleyecektir.
Bu sonuçları incelediğimizde iktidar partisinin kademeli olarak “2003’den beridir % 70’lerden % 60’lara, şimdi de % 50’lere kadar oy potansiyeli düşmüş bir yıpranmışlık” söz konusudur. Bir önceki partilerin siyasi hayattan silinme gerekçelerini de incelediğimizde “krizle gelen gider” kelimesini iktidar partisi aklının bir köşesine bu sözü yazmalıdır. Bu seçimlerde geçen ki Cumhurbaşkanlığı seçimini karşılaştırdığımızda C.H.P’nin oyu zaten bu oranlardaydı. O zaman da sahnede M.H.P ile birlikte ortaya koydukları çatı adayla birlikte yine bu oranlarda M.H.P. vardı. Bu seçimlerde de İYİ Parti var. İyi Partide sanırım kendisi % 10 civarında bir oy aldı. 2003 seçimleri öncesinde M.H.P.’nin oy aranı % 18 civarıydı. Kararsızlarla birlikte bu oran İktidar Partisinin oy hesabındaydı. Demek ki kriz v.s nedenlerle bu miktar  İYİ Parti’ye ve H.D.P.’ye kaydı.
Muhalefet Partilerine gelince;
 C.H.P 2003 yılından beridir garip işler yapıyor. Gidiyor bir başka parti ile anlaşıp çatı aday oluşturuyor. Demekki kendi içinden isterse aday çıkartabiliyormuş! C.H.P Hesapsız, kitapsız “İktidar Partisi ne verirse 100 fazlasını vereceğim!” diyor. Seçim uğrunda “kendisine köstek olan kuruluşları satacağım!” diyor. Halkımızın popilist politikalara kanmadığını, hamaset nutuklarına itibar etmediğini C.H.P.’nin artık öğrenmesi gerek. Bu seçimlerde benim yorumladığım halk Muharrem İNCE’ye sahip çıkmış ama C.H.P’ye açık ihtar vermiştir. C.H.P.'ye karşı siyaset yapan Sezgin Tanrıkulu, Mehmet Bekaroğlu, Sencer Ayata, Selin Sayek Böke’ gibi adayları alarak bir nevi kendi topuğuna kurşun sıkıyor. Diğer taraftan da halkta tepki ile karşılanan “dinsel eksenli söylemlere” artık bir son vermelidir. İktidara alternatif ekonomik politikalar üretmeli toplumun saygınlığını kazanmalıdır.
Yine C.H.P’nin yaptığı en büyük yanlış özel haber kanallarının ankormanlarına çok güveniyor. Mesela Fox Tv.’ye fazla bel bağladı. Fox Tv ankormanları o gün başka konuşurken şimdi başka konuşuyorlar. Hatta bayramda Havza’ya gittiğimde Çözüm Bilgisayar’ın sahibi arkadaşım Hakan ARSLAN’la seçim sonuçlarının ne olacağını konuşurken bana “çok Fox Tv.’mi izliyorsun” demişti! Çok fazla fox Tv izlememe rağmen demek ki bir tek ben değil toplumun tüm kesimi de aynı görüşteler. Onlar özel kanallar reytinglerinin yüksek olması için önüne geleni kullanmaktan çekinmediklerini bilmeleri lazımdı.
Geçen seçimlerde de C.H.P’nin seçmenleri M.H.P’ yi seçime sokmak için M.H.P’ye oy kullandılar. Bu seçimlerde de C.H.P nin seçmenlerinin bir kısmı İYİ Parti ve H.D.P’yi meclise sokmak için o partilere oy verdiler büyük ihtimalle. C.H.P her seçimde bu tuzağa düşüyor.
Saadet Partisine gelince artık halkın “milli görüş gömleği kimliği” efsanesine itibar etmediğini bilmesi gerek. Halk dinamik genç siyaset adamı istemektedir. Bence Saadet Partisi çoktan miadını doldurmuştu. C.H.P. sayesinde bir miktar daha rötar yapmış oldu.
İYİ Parti’ye M.H.P’ye gelince;
Meral AKŞENER mensubu olduğu parti M.H.P’den milliyetçi, ülkücü oyları parçalanması amacıyla bilinçli olarak uzaklaştırıldı. Başarılı mı oldu? Bence olmadı. Olan AK Parti’nin oylarına oldu. Bu işte şimdilik Devlet BAHÇELİ liderliğinde ki M.H.P kazançlı gibi görünse de halk hem iktidara ve hem de M.H.P’ye aba altından sopa gösterdi. Bir daha ki seçimlere alternatif gibi gördü diyebiliriz. Parti içi kriz böyle yönetilmemeliydi. Uzlaşı yolu tutulaydı bu gün M.H.P iktidarda olabilirdi. Devlet BAHÇELİ bazen anlamsız ve en olmaz işleri yapmakta. Ne düşünüyor da yapıyor bilemiyoruz.
H.D.P.’ye gelince artık “Türk, Kürt kavgasını bırakması gerek!” % 10 u kendi çevresinden aldığını sanmasın. Sırf Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinde ki tabanı oyları alarak % 10 barajını aştığını düşünmesin. Kendisine oy verenlerin bir çoğu seçim sisteminden dolayı meclis içinde olması için % 10 barajını aşması için kendisinden olmayanların da kendilerine oy verdiğini bilsin. Burada C.H.P li seçmenler ya da AK Parti’den kopan seçmenler en büyük hatasını yapmışlardır. Bu halk evlatlarının kanını dökeni ne bu coğrafyada barındırır ne de bu anlayışta olanlara geçit verir. Tarih boyunca et ve tırnak olan Türk-Kürt kardeşliğini kaşıyarak bir sonuca gidemezsiniz. Bu anlayış ancak emperyalist ülkelerin ekmeğine yağ sürmekten ibaret olduğunu H.D.P bireylerinin bilmesi gerek.
İktidar Partisi önünde duran dağ gibi problemleri artık çözmeye başlamalıdır.
Cari açık sorunu nu, mutfakta ki yangını gidermelidir: Tarım ve hayvancılık politikalarını değiştirmelidir. Ekonomiyi, enflasyonu dizginlemek için % 70’i yabancılarda olan tüm bankaları özelleştirmelidir. Halkın ekonomik yapısal sorunlarını bir an önce çözmelidir. Kıt’a Sahanlığı sorunları, Kuzey Irak ve Suriye sorunu, P.K.K dahil terör sorunları bir an önce çözülmelidir. OHAL bir an önce kaldırılmalı, halka güven gelmelidir. Bu çözülmesi gereken sorunlar uzayıp gidiyor.
İktidara düşen bu sorunları çözmektir. Aksi takdirde krizle gelen bu iktidar da krizle gidecektir.
Son söz olarak;
“Sevdiklerinizle siyaset yapmayınız zira siyaset dostlukları zedeler. Siyasetçiler yollarına devam ederken siz dostlarınızı yitirdiğinizle kalırsınız”   diyelim

Saygılarımla


Mustafa Kemal Bektaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder