11 Haziran 2018 Pazartesi
BU SEÇİMLERDE HALK BODOSLAMA GİDİYOR... HALK UYANMIŞ GİBİ...
HALK UYANMIŞ
GİBİ. DİKKAT ! BU SEÇİMLERDE HALK BODOSLAMA GİDİYOR...
Normalde seçimler 3 Kasım
2019 yılında yapılması gerekirken seçimler önce sayın Bahçelinin 26 Ağustos
tarihini açıklaması ve sonrasında da Sayın Cumhurbaşkanının 24 Haziran ilan
etmesinin ardından bir çok faraziyeler ortaya atılmaya başlandı. Ama bilinen
bir şey varsa bu seçim sonunda siyasi harakirilerin ortaya çıkacağı, savcıların
ve mahkemelerin bolca çalışacağıdır.
O kadar karşılığı
bulunmayan soru ve sorun var ki! Bu sorunları ne kimse dile getirebiliyor nede
konuşabiliyor. Toplumda bir tuhaflık söz konusu.
Geçen gün Samsun’da
dikkatimi çekti. Cumhuriyet Meydanında ve o bölgede bir muhabir ve kameraman
herkese mikrofon uzatıp seçim sonuçlarını ya da hangi partiyi destekliyorsunuz
tarzından sorular soruyordu.. Mikrofon kime uzatılsa herkes ketum konuşuyor,
ser verip sır vermiyorlar.. Sonra uzaklaşınca da “Deli
miyim ben. Konuşayım da başıma sıkıntı mı alayım” diyor. Ya da esas
tuttuğu partiyi konuşuyor uzaklaşınca da adeta bülbül gibi şakırdıyor. Kendimi
tuhaf hissettim bir an bende bakındım sağa sola acaba B.B.G (Biri Bizi Gözetliyor) evin demiyim diye.
Pes doğrusu.
Gazetelerde boy boy seçim
tahminleri yayınlanıyor. Bakıyorum herkes kendisini kazandı görüyor. Kaybeden
kim peki?
Kimsenin kaybettiği de
gözükmüyor.
Bir gariplik var bu işte
dostlar.
Geçtiğimiz yıllarda
gelmeyen bayram harçlıkları erkenden geldi.
Hatta herkes bitirdi şimdi
de sağa sola bakınıyor herkes ikincisi de gelecek mi diye?
Belli mi olur bakarsınız
ikincisi de gelir. Kim yok demez ki ekstradan gelen paraya.
Geçen sefer olmayan hayır
diye rest çekilen bu para bu sefer birden ortaya çıktı. Demek ki
bulunabiliyormuş!
Yine belli ki yeni aday olmuş
milletvekili adayı önüne gelenle toka ediyor. Kendisini tanıtıyor. Vatandaş sordu:
“Falan parti şunu
veriyor! Siz ne vereceksiniz.?”
Artık vatandaş işi
öğrendi. Paralar peşin kırmızı meşin. Beleş yok artık diyor.
O da bir gelişme J)))
Ben Avrupa’ya da gittim böyle
bir seçim hayatımda görmedim. Ya da televizyonlardan da görmedim.
Sokaklar tam konser yeri
gibi. Gürültü kirliliği hak getire. Öyle bir birilerini takip ediyorlar ki aynı
tabiri caizse köşe kapmaca oynanıyor. Biri bizim sokağa giriyor. Öbürü diğer sokağa
giriyor. Bizim sokaktan çıktığı an öbürü giriyor. Yer değiştirmece.
İyi ki kavgasız çözüyorlar
bu işi.
Şimdi benimde sormam lazım
:
3600 Kat sayıyı kim 4000
verecekse oyum onaJ)))
Şaka şaka.
Samsun’da Atatürk Heykelinin orada Büyükşehir
Belediyesinin Simit Parkı var. Bazen bunalınca oraya giderim. Biraz istirahat
ederim. Orası aynı Türkiye mozaiği gibi. Oradakilerin çoğuna göz aşinalığım
var. Bazısı bir çay için eli cebine gitmez ama bu seçimlerde seçim arabalarının
başına binip çevre ilçelere siyasilerle gitmeye başlamışlar. Hatta gidip farklı
partilere üye olanlar olmuş. Televizyon haberlerini pür dikkat dinlemiş
olacaklar ki en ufak ayrıntıları aralarında tartışıp konuşuyorlar. Ben bazen
yazılarıma konuyu oradan buluyorum. J))))
Bu sefer hem iktidarın hem
de muhalefetin işi oldukça çok zor. Kimse
kendisini kandırmasın. Halk uyanmış. Dersine iyi çalışmış. Ekonomik krizi de, her
şeyi de yemiş yutmuşlar. Her gittiğim, konuştuğum yerde bu intiba uyandı bende.
Halk uyanmış ama ne yapacakları hiç belli değil. Bodoslama gidiyorlar haberiniz
olsun.
Bildiğim bir şey varsa bu
seçim sonucunda siyasi harakiriler olabilir. Savcılar ve mahkemeler bol
çalışacak gibi.
Bu gün ekonomik verilerden
bahsedecektim ama artık yarına kaldı..
Saygılarımla
Mustafa Kemal Bektaş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder