KÜRESEL ISINMA VE
DÜNYANIN EKSENİNİN KAYMASI
Küresel ısınma, atmosfere salınan başlıca gazların neden
olduğu sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve
havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa denir. Yani sera gazlarının
etkisi ile atmosferin, denizlerin ve dünya yüzeyinin ortalama ısısının
yükselmesidir. Dünya’mız, güneşten gelen ışınların direkt etkisinden çok,
yansıyan ışınlarla ısınır. Güneş ışınlarının karbon dioksit ve metan gibi
çeşitli gazlar tarafından tutulmasına “sera
etkisi” adı verilmektedir.
Bu etki ile gezegen yüzeyindeki ısının bir kısmı tutulur
ve ısı kaybı önlenir. Ancak, özellikle fosil yakıtların tüketilmesi sonucunda
sera gazları atmosfer içinde daha çok tutularak böylece dünyanın ısısı artışı
çıkmış olur.
Küresel ısınmanın
canlılar üzerine etkilerine gelince bilim adamları şu tespitlerde bulundular:
Küresel ısınmaya bağlı su ısısı artışıyla birlikte su
canlılarında üreme ve embriyo gelişimi bozuklukları oluştuğu gözlemlenmiştir.
Isı artımıyla birlikte yumurtalar anormal bölünmekte, embriyolar bozulmakta ve
sonuçta ölüm meydana gelmektedir.
Isı dalgalarına bağlı ölümler artmakta, sıcakların neden
olduğu sağlık sorunlarından dolayı insanlar hayatını kaybetmektedir. Küresel
ısınmanın sonucunda su ve tarım ürünleri giderek azalacak, kıtlık bütün dünyayı
saracak,.beslenme sorunları artacak, açlığa bağlı birçok hastalık gelişecek, açlık
ve kıtlık yüzünden ölüm oranları yükselecektir.
Aşırı ısınma ile polen alerjisi ve astım riski artmaktadır.
Küresel ısınma yabani otları artırmakta ve bunlar da alerjiyi ortaya çıkarmakta,
enfeksiyonlar artmaktadır. Sıtma, kene ile ilgili ensefalit ve ishal bunların
içinde en önemlilerindendir. Isı arttıkça, hastalığa neden olan sivrisinekler
daha yüksek bölgelerde daha kolay yaşayıp yayılabilmektedir. Küresel etkinin
sonucunda oluşan aşırı yağmurlar, bakteriden bol toprakları barajlara
sürüklemekte ve sonuçta toplu ishallere neden olmaktadır.
Isınmanın etkisi ile hayvanlar daha erken doğum yapmakta
ve göç etmektedir. Bazı bitki/hayvan türleri daha kuzeye/yükseğe yer
değiştirmektedir. İlkbaharın erken ve hızlı gelmesiyle bitkiler daha erken
çiçeklenmeye başlarken, bazı ağaç türleri ise bodur kalmaktadır. Küresel ısınma
ile doğanın dengesi bozularak birçok türün nesli tükenecektir. Öte yandan, bazı
türlerin sayısı ise gereğinden fazla artacaktır. Tırtıl yiyerek beslenen bazı
tür bülbüller ısınma yüzünden daha kuzeylerde yerleşmeye başlamıştır. Bunun
sonucunda tırtılların artması ve doğaya zarar verecektir. Genel olarak, sera
etkisi iyi bir şeydir. Sera gazları olmadan, Dünya üzerindeki sıcaklık, hayatı
desteklemek için çok yetersiz kalırdı. Sera gazları dediğimiz (karbondioksit ve
metan gibi) gazlar yeryüzünde insan hayatının varlığı için gereklidir. Ancak bu
gazların aşırı artması sebebiyle küresel ısınmayı yaşıyoruz.
Dolayısıyla uzaya daha az güneş ısısı geri dönüyor. Yani
fazla enerji dünyada kalıyor. Bu da daha fazla Dünya’mızın ısınması anlamına
geliyor. Buzulların erimesi deniz seviyesinin yükselmesine ve doğal su
kaynaklarına bağımlı alanlarda su kıtlığına neden oluyor. Yükselen deniz
seviyesi kıyı bölgesinde yaşayan insanların yaşamını çok yakın zamanda
tehlikeye sokabilir. Çok hızlı artan ormansızlaşma kirletici maddeler ortaya
çıkardığından sera gazlarında muazzam bir artış yaşanıyor. Ne kadar
kesilenlerin yerine ağaç da dikseniz, aynı ekolojik verimi yeni ağaçtan
alamıyorsunuz.
Küresel ısınmaya bağlı büyük gıda sıkıntıları yaşanabilir
ve yaban hayatını da tehdit edebilir. Bazı parazitler küresel ısınmaya bağlı
olarak yeni yaşam alanlarına yayılıyor ve artık endemik hale geliyor. Küresel
ısınmayı önleme başarısızlığı, ülkelerin büyük bir ekonomik çöküşüne de neden
olabilir.
İnekler, petrol
endüstrisinden daha fazla metan üretiyor. İnsanlar atmosfere, bitki ve
okyanuslardan daha hızlı ve daha fazla karbondioksit yayıyor. Buzdolaplarında
kullanılan freon gazları, deodorantlardaki basınçlı gazlar hepsi üresel
ısınmayı artırıyor. Dünya'da biriken ısı miktarı, her gün patlayan 400.000
Hiroşima bombası tarafından açığa çıkarılan ısı miktarı ile eşdeğer olarak
görülüyor. Bilim insanları, küresel sıcaklıktaki her bir derece artış ile
birlikte yıldırım düşüşlerinin %12 oranında artacağını söylüyor. Dünya
genelinde çölleşme küresel ısınma nedeniyle artıyor. Küresel ısınma ve iklim
değişikliği dünyadaki doğum oranlarını olumsuz yönde etkiliyor Küresel ısınma,
üzüm üretilen bölgeleri de değiştirebilir. Ormandaki yaprakların besin değerini
düşürüyor. Küresel ısınma "Gulf
Stream" gibi okyanus akıntılarını yavaşlatıyor. Bu akıntılar suyun
bütün dünyada taşınmasını sağlıyorlar.
Şimdi sorabilirsiniz
Küresel ısınma ve iklim değişmelerinin dünyanın ekseninin kayması ile ne alaka
var diyebilirsiniz?
Evet, çok ilişkisi
var. NASA Dünya’ya son
60 yılda yol açtığımız küresel ısınma sonucu kutuplarda eriyen buzlar ve
Güneydoğu Anadolu gibi orta enlemlerde yeraltı kaynak sularının kuruması
nedeniyle Dünya’nın gittikçe daha fazla yalpaladığını buldu. Bu da önümüzdeki
yıllarda şiddetli sel ve kuraklık gibi doğal afetlere yol açacak.
Aslında
Dünya’nın eksen eğikliğinde değişen bir şey yok. Eskisi gibi 23,4 derece, ancak
önceden Dünya uzayda topaç gibi dönerken şimdi yalpalıyor; yani tıpkı yerde
dönen bir top gibi sağa sola yatıyor. Bu da eksen kaymasına sebep oluyor
Dünya 100 bin yıllık dönemlerde
büyük yaz, büyük sonbahar, büyük kış ve büyük ilkbahar dönemlerine giriyor.
Jeolojik mevsimler 25 bin yıl sürüyor. Örneğin şu anda büyük ilkbahar
ortasındayız ve büyük yaz kapıda
Dünya’nın eksen eğikliği 23,4
derece. Ilımlı mevsimlere yol açan da bu. Gezegenimiz Uranüs gibi yan yatsaydı
ekvator donardı. Ay’ın kütlesi Dünya uzayda topaç gibi dönerken gezegenimizi
dengeliyor ve tümüyle yan yatmasını önlüyor. Buna rağmen Dünya dönerken
gittikçe artan şekilde yalpalıyor ve dönme ekseni hızlanarak kayıyor
Eksen kayması ve yalpalama farklı
şeyler ama Dünya’nın yalpalaması arttıkça eksen kayması hızlanıyor. Şimdilik 12
metrelik eksen kayması var. Bu, gezegenin 23,4 derecelik eksen eğikliğini
değiştirmeye yeterli değil ama büyük kuraklıklara, sel felaketlerine ve
çölleşmeye yol açmak için yeterli.
Aklımızı başımıza almazsak Dünya’mızda
ki buzulların erimesi, İstanbul’u su
basması, tarlaların kuruyup çöl olması, 200 milyon iklim göçebesinin Suriyeli
sığınmacılardan beter insanlık dramlarına yol açması, ekonomilerin çökmesi ve
yeni savaşlar çıkması söz konusu.
Uydumuz Ay, Dünya’nın yalpalamasını
büyük ölçüde dengeliyor. Böylece Dünyamız Güneş Sistemi’ndeki diğer
gezegenlerin yerçekiminden pek etkilenmiyor ve Uranüs gibi resmen yan yatmıyor.
Gezegen yan yatmadığı için ekvator donmuyor ve canlıların soyu tükenmiyor.
Dünya’nın daha çok yalpalaması,
kuzey yarıkürenin yıldan yıla aldığı ışığın açısının hızla değişmesi demek;
yani kış güneşi ve yaz güneşinin açısında büyük değişiklikler olacak. Sonuçta
Dünya’nın tahıl ambarı olan ve eski çağlardan beri ideal yaşam alanı olarak
kabul edilen ılıman kuşakta daha şiddetli kışlar, daha kurak yazlar ve bol
selli kısa baharlar görmeye başlayacağız. Özellikle Akdeniz ve California
enlemleri çölleşme riski altında
Güney Kutbunda buzların erimesi ve
Hazar Denizi ile Hindistan’da yeraltı sularının kuruması yerkabuğunun
ağırlığının değişmesine yol açıyor. Bu da gezegenin yalpalamasını hızlandırarak
eksen kaymasına yol açıyor. Dünya 14 yılda 50 cm ile 1,5 metre yalpalıyor ve
2000’den bu yana dönme ekseni 12 metre güneye kaydı.
Yerbilimciler ve iklim uzmanları son
40 yılda yapılan gözlemleri incelediği zaman gezegenin ekseninin kutuplardan
hızla kaydığını fark etti. Aslında bilim insanları Dünya’nın daha fazla
yalpaladığını 100 yıl önce fark etmişlerdi. Politikacılar ve iş adamları kafayı
kuma gömüp üç maymunu oynarken Dünya’nın ekseni kutuplardan hızla güney
enlemlerine kayıyor. Bu kaymanın 12 metreye ulaştığı tespit edildi.
Dünya’nın ekseni son yıllarda hızla
kaymaya başladığı için uzayda uydusu olan ülkeler uydularına her gün ince ayar
yapmak zorunda, aksi takdirde her şey
birbirine karışır, uyduya bağlı hizmetler durma noktasına gelir.
SONUÇ OLARAK NE YAPABİLİRİZ:
Bu soruna
her ülke el atmalı, el birliği ile çözüme gitmelidir. Küresel ısınmaya neden
olan olumsuz koşullar el birliği ile giderilmelidir. Günümüzde ki çıkarılan savaşlar,
su savaşları, sınır çatışmaları, Orta Asya ve Mezopotamya bölgesindeki olan
olaylar, politika zıtlaşmalarının temeli bu sorundandır. Her ülke küresel
ısınmaya bağlı buzulların erimesiyle deniz seviyeleri, okyanus seviyeleri yükselmektedir.
Her kavimin tufanla v.s helak edilmesiyle hayatın Mezopotamya ve Orta Asya’dan
başlaması bilinmektedir. Sınırlarımızda bir milimetre dahi yakınlığı olmayan
İngiltere, Amerika, Rusya gibi ülkelerin bir bardak suda fırtına koparıp ya da
sorun çıkartmalarının sebebi suların karaları yutmaya başladığı ana kadar
milletlerine yaşayacakları toprak bulma gayretinden başka bir şey değildir.
Biraz uzun bir yazım oldu ama konu önemli olunca detayları belirtmem
gerekmekteydi
Saygılarımla
Mustafa
Kemal Bektaş.
KAYNAKLAR:
Küresel Isınma nın Canlılar Üzerinde ki Etkileri - http://www.obi.bilkent.edu.tr/bultenorta/20172018/ekoilk23032018.pdf:
Prof.Dr. Erbil DURSUN - Küresel Isınma nın Canlılar
Üzerinde ki Etkileri
İlkay Hüyüklü - Graduate school of science and
engineering • biology
Kozan Demircan –
Dünyada Eksen Kayması BuzlarınErimesiyle Gezegenin Eksenini 12 metre kaydırdık
https://khosann.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder