MİLLİ BİR
KİMLİK VE MİLLİ BİR DURUŞA SAHİP OLMAK
Saddam Hüseyin El Tikriti, Irak'ı 23 yıl yönetti. ABD'nin
Irak'ı işgaliyle iktidardan düşen ve yargılandığı Duceyl davasıyla ölüm
cezasına çarptırılan Saddam Hüseyin kimilerine göre bir diktatör, kimilerine
göre de bir halk adamıydı. İki kez iktidardan uzaklaştırmak amacıyla savaş
yapıldı. Nihayetinde ABD’nin Mart 2003'te başlayan askeri müdahalesiyle 9 Nisan
2003'te devrildi. Bir süre kaçak yaşayan Saddam Hüseyin, 13 Aralık 2003'te,
doğum yeri Tikrit yakınlarındaki Advar'da gizlendiği yerde yakalandı ve
yargılanmak üzere hapsedildi. Sonunda 05.11.2006 da asılarak idam edildi.
Kimyasal silah deposuna sahip olduğu söylendi ama
ölümünden yıllar geçse de kimyasal silah izine asla rastlanılmadı. 25.11.2003
tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi devrik Irak lideri Saddam
Hüseyin’e ait mal varlığını denetim altında tutmak amacıyla yeni bir komisyon
oluşturmayı kararlaştırsa da öldüğünden beridir hala mal varlıkları ne oldu
asla basına yansımadı. Bilinen sadece Saddam’a ait milyonlarca bir milyon
doların piyasaya sürüldüğü ve servetinin ne olduğu hala belli değil. Irakta
kimyasal ve nükleer silah olduğu söylenerek birinci ve ikinci ırak savaşı
yapıldı.
Muammer Kaddafi. O da kimilerine göre ülkeyi yıllarca
diktatörlükle yönetmiş kanlı bir lider. Kimilerine göre de Libya’daki refah
seviyesini arttırmak için uğraşmış bir devrimcidir. Oda tıpki Saddam Hüseyin
gibi Josef Stalin, Adolf Hitler, Mussolini gibi
tartışmalı eli kanlı soykırım yapan liderlerdendi. Libya’yı 42 yıl boyunca
demir yumrukla yönetti. Onun da akıbeti Saddam gibi oldu.
Belçika merkezli Le Vif dergisinin haberine göre
Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi yönetimine ait Belçika'da dondurulan
banka hesaplarından 10 milyar euro kayboldu. Belçika Dışişleri Bakanı ise
haberin doğru olmadığını öne sürdü.
10 Mart 1957 tarihinde Suudi Arabistan'ın Riyad
şehrinde doğan Usame Bin Muhammed Bin Avad Bin Ladin, .babası Muhammed Bin
Ladin Cidde'de inşaat işleriyle uğraşarak milyarder olan ve günümüzde Saudi Bin
ladin Group adıyla faaliyet gösteren şirketin kurucusu . Bin Ladin 2 Mayıs 2011
tarihinde Amerika birlikleri tarafından yapılan bir operasyon sonucu
öldürülmüştür.
Dünya tarihinde bu ve bunun gibi irili ufaklı yüzlerce
diktatör, emperyalist devşirmesi örnekleri vardır. Bunlardan sadece üç tanesini
seçtim. Hepsinin ortak özelliği hayatlarının bir bölümünde Amerika ile
çakıştığıdır. Önce Amerika tarafından devşirilen ve nemalanan bu zatlar daha
sonra da iktidar hırsının da etkisiyle Amerika’ya kafa tutmaları sonucu ile
akıbetleri hemen hemen aynı olmuştur. “Kullan
işi bitince darağacına gönder.”
Oysa Amerikalılar onların yaptığının kat ve kat
mislisini her zaman aşikara yapmaktadırlar. “Onlar
diktatör ise Amerikalılar tescillenmişidir. “
Günümüzde diktatörleri
yetiştiren, devşirten, büyüten, besleyen Amerika ve İngiltere gibi emperyalist
güçlerdir. Bir diğeri de S.S.C.B (Rusya) ve Çin’dir. Türk Cumhuriyetlerinde
etnik kıyım yapan, dinini dahi yaşatmayan Rusya ve Çin değil midir? Benim ismim
Rusya S.S.C.B. yıkıldı deyip işin içinden sıyrılamazlar.
S.S.C.B’nin (Rusya)
uydusu Bulgaristan, Todor Jivkov liderliğinde ki rejimin Türk ve Müslüman
azınlığa yönelik 1984 ve 1989 yılları arasında uygulanan asimilasyon
politikalarını 22 yıl sonra kabul etse de Bulgar Parlamentosu 1989 yılında sona
eren komünist rejimin, Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon
sırasında yürüttüğü isim değiştirme, ibadet yasağı, anadilde konuşma ve zorunlu
göç gibi etnik temizlik kampanyalarını unutmuş değiliz
Tibet ve Uygur bölgeleri
Çin'deki 55 azınlık grubu içinde en büyükleri ve Pekin'in en fazla başını
ağrıtanlar Tibetliler ve Uygurlardı. Geniş bir bölgede dağınık bir şekilde
yaşayan iki azınlık grubunun da tarih boyunca bağımsız oldukları dönemler
mevcuttu. Tibetliler ve Uygurlar, Çin'in toplam nüfusunun % 1'inden az olsa da,
bu iki bölgenin bağımsızlığı Çin'in topraklarının yüzde 30'unu kaybetmesi
anlamına gelmekteydi. Bu yüzden de Pekin makamları, daha fazla özerklik ya da
bağımsızlık taleplerine sert tepki vererek yıllardır Han grubundan Çinlileri
bölgeye yerleştirerek nüfus yapısını değiştirmeye çalışmakta ve etnik temizlik
yapmaktadır.
Sevgili dostlar; eğer bu
emperyalist güçlerin maşası ayağı olmak istemiyorsanız bunun adımları güçlü bir
ekonomi ve güçlü bir sanayi ve teknolojiye sahip olmaktan geçer. Eğer
olamazsanız önce tarım ve hayvancılığınızı çökertirler ki nüfusunuzu beslemekte
kendilerine bağımlı yapsınlar, genleri değişmiş ürünlerle tank, top, silahla
ele geçirilemeyen topraklarınızı zahmetsizce altınızdan çekip alsınlar, gelecek
nesillerinizi hasta ve sağlıksız kılsınlar. Sonrasında bankalarınızı
çökertirler ki ekonominizi ellerinde tutsunlar. Sonra sanayi ve teknolojiyi
çökertirler ki teknolojide kendilerine bağımlı kılsınlar. Eğitim sisteminizi
çökertirler ki eğitimsiz bir nüfusu daha kolay ele geçirsinler.
Çocuklarımızı bilinçli
bir şekilde Türk kimliğine uygun milliyetçi duygularla
emperyalist ülkelerin
uşaklığını yapmamaları için bilim, ilim eğitimli, yetiştirmeliyiz.
Çocuklarımıza tarihten
örnekler vererek dostumuzu düşmanımızı öğretmeliyiz. Muhasır medeniyet
seviyesine ulaşmalıyız. Bölgemizden bir milim sınırı bile olmayan milletleri süratle
milli bir duruşla uzaklaştırmalıyız. Onlara bağımlılıktan kurtulmalıyız.
Bağımsızlığın temeli
eğitimden geçer.
Bu da ekonomik güç ve
tam bağımsızlıkla mümkündür.
Saygılarımla
Mustafa Kemal Bektaş
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder