YENİ BİR
SENDROM: ÜLKEMİZDE ROBOT İNSANLAR YARATILDI
Ülkemizde son yıllarda önemli bir sorun ortaya çıktı. Etrafımızda
devşirme robot insanlar türediğini ve hatta etrafımızı sardığını gördük. 15 Temmuz’da yaşananlar ve geçtiğimiz aylarda
Adnan Oktar efendiye yapılan operasyonla bu insanlar nereden türemiş dercesine
baktık kaldık. Bunların hepsi bir gecede türemedi ya! Sistematik bir şekilde
eğitildiler, piyasaya sürüldüler. “Gören
gözler görmez oldu, duyan kulaklar duymaz oldu.” Ruhsuz, duygusuz, bir
toplum olduk. Bir önce ki yazımda “Etrafımızı
robot insanlar sardı” diye bir köşe yazım vardı. Şimdi bu yazımı bir adım
daha ileri taşıyalım. Bu konuda haksız mıyım bir görelim!
Robot insan yetiştirecekler özenle bezene eğiteceklerini seçerler.
Robot haline getirilmiş insanların, kurtarmak istedikleri hedefleri ve
sorgulamadan kabul ettikleri inançları vardır. Kitlesel birlikte olmanın devasa
gücünden gelen büyüklenme ve tehdide dayalı kibirli bir karaktere sahiptirler.
Sorgulamayı unuttukları için beyinlerini başkalarına teslim etmişlerdir.
Sorgulama kültürünün olmadığı bir kitle yaratmak, yasaklar ve günahlar ile başlar.
Uyutma iki türlüdür; hem fiziksel uyutulur hem de zihinsel olarak uyutulur. Her şey gönül bağı, kerametlerin mucizesi ve güce tapınma
ile başlar. İnançta tutku, sadakat aranır. Keramet ile inanılmazı yaşar. Tehdit
ve korku ile sindirilir. Yeterince korkutulan insanlar otoriteye sığınır.
Kendilerine bağlanan birey takip edilir, hata yaptığında enselenir, uyarılır ve
korkutulur.
İdeolojileri ya da inançları adına bilinç altlarına sürekli
telkinlerde bulunulur. Bu telkinlerin sık tekrarlanması, çeşitli kahramanlık öyküleri
ve vaatlerin süslenmesiyle kişi hazır hale getirilir. Telkinlerden başka kullanılan
bir yöntemde baskıdır. Fiziksel ve düşünsel baskılar da aslında negatif
telkinler olarak kişinin sağlıklı düşünmesini engeller. Bu baskıların en tipiği
ise, içlerinde bulundukları grubun yarattığı sosyal baskıdır. Seçilen biri, içinde
bulunduğu grubun diğer üyeleri tarafından sürekli olarak uyarılır. “Sen kabul etmez isen, bir daha kimse senin
yüzüne bakmaz, dışlanırsın, ailen ve senin için artık hayat şansı kalmaz. Eğer
denilenleri gerçekleştirirsen kahraman olursun, ailene de iyi bakarız.”
Belirsizlikler ve saldırı altında oldukları anlatımı süreklilik
kazanırsa tapınma anlam kazanır ve cesaretlenir. Görevler komut olarak
tekrarlanarak, beyinde iz bırakması sağlanır. Beyine iz bırakıcı mesajlar sürekli
gönderilerek görevin unutulmaması sağlanır ve hırslandırılır.
Dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük gizlilik
teknolojisiyle yetiştirilirler; bu gizliliğin adı tedbirdir, “gizlilik atom bombası kadar tehlikelidir, çünkü
atom bombası yapabilirsiniz ama saklayamazsınız, oysa yüz binlerce robotlaşmış
insanı gizlemeyi başarırsınız.”
Robot insanlar
belirli aşamada uygulanan temel eğitimle yaratılırlar. Önce robot insan
yetiştirecek uzmanlar hazırlanır ve hazırlık eğitimi verilir. Sonra robotlaştırılır
takip asla elden bırakılmaz. Çevreden fark edilmemesi sağlanır ve akabinde eyleme
geçirilir. Eylem sonrası ise ya tam susturulur ya da bağları koparılır.
Unutulmamalıdır
ki robot insan yetiştirilirken verilen psikolojik savaş akla değil, duygulara
hitap eder. Asılsız bilgi kaynakları kullanılarak etkili olabilmek için
kuvvetli bir disipline sahip, yaratıcılık özelliği olan, taklit ve şaşırtma
yeteneği yüksek uzmanlar tarafından uygulamalı eğitimler verilmektedir. Net ve
kesin bir sonucun alınması için beyne transfer edilecek mesajın, birey ya da
kitlenin içinde bulunduğu atmosfere uygun ve birbirlerine paralel bir psikolojiye
sahip birey veya grupların hazırlanmasını gerekli kılmaktadır.
Birey ya da
kitlede mevcut davranış biçimlerini silme, hafıza kaybı oluşturma anlık
olabildiği gibi çok uzun sürede de sonuç alınacak bir faaliyettir. Hafızayı
yeniden programlamak için, öncelikle düşünce ve kanaat oluşturma özgürlüğü
engellenir, sınırlandırılır ve sonunda yok edilir. Ve devamında gerçeklere
gözlerini kapamak ve kulaklarını tıkamaları için inanca dayalı gönül bağımlılığında
yalnızlaştırma ve ötekileri ret etme öğretilir. Böylece sorgulama yetenekleri
de yok edilir, biat etme ve tam bağımlılık oluşturulur. Birey ya da kitlenin yeni davranışları
programlanırken ortak amacı ve uyması gereken tedbirleri sürekli tekrar
ettirilir. Böylelikle sır küpü olma öğretilirken, kendini belli etmeme de öğretilmiş
olur. Sızma, sinme; uyuma, gizlenme; uyanma, görevini hatırlama ve kendinden
olanı ve görevini fark etme konularında uzmanlaşır. Gizliliğin adı artık tedbirdir.
Eğitim aşamasında, kendi başına başarma ve karar verme yeteneği elinden alınır;
başarı kendine ait değil, kendisi uygulayandır, bilir.
Robot insan yetiştirenler sade
bir yaşamı varmış gibi davranırlar. Hiç bir olaya karışmaz, kimse ile polemiğe
dahi girmez, hiç kimseyle samimi diyalog kurmazlar. Etkinlik veya sosyal
faaliyetlerin fotoğraflarına dahi girmekten kaçındıkları gibi etrafta da çok
ender görülürler. Çantasını yanından hiç ayırmaz, sık sık yaptığı yürüyüşler de
bile tek başınadırlar.
Kendilerince seçilmiş
devşirdikleri çocuklar ile bir robot ordusu üretirken eğitim aşamasında pişmanlık
diye bir şey yoktur, korku var, verilen görevleri eksiksiz yerine getirme vardır.
Bir inancın
gücü, dağları yerinden oynatmasından değil, yerinden oynatılacak dağları
görmemesinden belli olur. Öncelikle sorgulamanın olmadığı, inancın ipine sarılanların
nasıl bir irade yoksunluğu sorunuyla karşılaştıkları ve kendisi olma vasıflarını
kaybettikleri ortadadır. Onlar sınırları çizilmiş belirli bir inanca mahkûm
edilirler, uyutulurlar.
Çünkü onlara dayatılan temel felsefede:
-Sorgulamayacaksın,
önderler adınıza bu işi zaten yapmaktadır,
-Doğrudan
inanacaksın, doğruları keramet sahibinden daha iyi mi bileceksin?
-Kendini geliştirmeyeceksin,
senin ne olacağına karar verilmiştir.
-Ötekilerini
yok sayacaksın, saygı göstermeyeceksin; çünkü onlar yok edeceğin düşmanındır.
Aklını örgüte
teslim eden rol modeller veya robot askerler yetiştirme konusunda uzmanlaşanlar
bütün ilimleri öğrenir, kimya, sihir ve gizem ile uğraşırlar. Sızma, tedbir ve
sır konularında uzmandır. Kendilerine ait dünyayı kurgular ve kendilerine ait
önder, suikastçı ile gizli fedai yetiştirirler. Kendilerine bağlı adamlarını,
ölesiye sadık haline getirecek yöntemler geliştirirler. Devletin önemli
kademelerinde yer alan gizli fedailer ordusu oluşturulur. Bu fedailerin bir kısmı
devleti yöneten çok güvenilir insanlar, komutanlar, sırdaşlar, hatta eşleri de
olabilir
Robot insan
yetiştirecek olanlar muazzam disiplinde eğitilirler. Bu eğitimlerde, hedefin ne
pahasına olursa olsun yok edilmesi ve deşifre olunduğunda doğrudan yok olunacağı
öğretilir. Öte yandan devletin içerisine sızmaları, yerleşmeleri, suskun
kalmaları konusunda farklı uygulamalar ve eğitimler de geliştirilir.
Önderlerinin emri ile devletin önemli kademelerinde bulunmak, onlardanmış gibi
görünmek zamanı gelince yapılan işi başarmak, ya da bu uğurda ölmek,
onurlanmaktır. Üretmek ya da kontrol etmek istediğiniz kişilere ilişkin, kişisel
istihbarat, en büyük silahtır. Çok büyük bir istihbarat yapılanması söz
konusudur. Birey ya da toplumun düşünce ve duygusunu sentez yapabiliyorsanız topluluğu
arkanızdan götürmeniz, ölüme götürmeniz çok kolay olabilir. Robot insan yetiştiren
önderler deşifre olunca hemen başka önderler gelir ve o boşluk böyle dolar.
Konu uzadıkça
uzuyor. Sonrasında da okunması zorlaşıyor. Sanırım neyden ve kimlerden bahsettiğim
anlaşılmıştır. Siz siz olun çoluk çocuğunuza, yakınlarınıza sahip çıkın ve
uyarın. Bu devlete yakışır insanlar olmasında etkin rol oynayın.
Saygılarımla
KAYNAKLAR:
E.P.Kd. Albay Fevzi
MORAY - Günümüzün Savaşı Psikolojik/ Asimetrik Harp http://morayfevzi.blogspot.com/2009/12/gunumuzun-savas-psikolojik-asimetrik.html
E.Kur.Alb. Dr.Tahir Tamer
Kumkale - Psikolojik Savaş
Dr. Cahit Karakuş -
Yönlendirilmiş Elektromanyetik Enerji ve Uzaktan Beyin Kontrolü
Alb. Alexander Hodgson -
Parapsikoloji ve Parapsikolojik Harp -
http://www.psikoterapi.com/hipnoz-siyaset-ve-askerlik-2/
Volkan Kemal Ergenekon-
Metafizik Parapsikolojik Savaş Üzerine
Kozan Demircan - Yapay Zeka ve
Telepati https://khosann.com/yapay-zeka-ve-telepati-insanlarin-aklindan-geceni-okuyan-ve-hislerini-anlayan-duygusal-bilgisayarlar/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder