


ALLAH-U ZÜLCELAL’ E
AİT KUTSİ HADİSLER
HAZIRLAYAN : MUSTAFA KEMAL BEKTAŞ
Bana ibadet ederek beni hatırlayınız ki; bende sizi
mağfiretimle (Bağışlamamla) anayım.. O halde şanıma yaraşan ibadetle beni
hatırlayanı mağfiretimle anmamdır.
Ey İnsanoğlu Günün başında kılınması gereken dört rekat
namazdan geri kalma ki; bende seni, o günün sonuna kadar koruyayım. Benden
başka ibadet edilecek hiçbir ilah yoktur. Ancak, hak varlık ben varım. Muhammet
benim kulumdur ve Peygamber’imdir (S.A.V.). (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:18)

Ölümün hak olduğuna iman eden kimse, nasıl sevinip ferahlık duyar ?
Buna taaccüp ederim (Şaşa kalırım) Yine o kimseye taaccüp ederim ki, hesap
vermeye iman ettiği halde, habire nasıl mal toplar.? Mezara girmenin hak
olduğunu bildiği halde de nasıl güler.
Ahiret gününün var olduğuna gerçekten inanan kimse, nasıl ferahlık
duyar ? Buna taaccüp ederim. Dünyayı
bilip de onun yok olacağına iman ettiği halde bu dünya ile yetinip tatmin olan
kimseye şaşılır.
Kulum her işini Allah bildiğine iman ettiği halde, O’na isyan eden
, kula taaccüp ederim., nasıl asi olur?
Yalnız başına öleceğini, yalnız başına kabire gireceğini ve yalnız başına hesaba
çekileceğini bilip buna iman eden kimse, nasıl insanlardan medet umar. Ve
onlara bağlanır. Buna şaşılır. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:19)

Kim benim hükmüme razı olmaz, verdiğim belaya sabretmez,
nimetlerime şükretmez ve verdiklerime
kanaat etmezse kendisine benden başka Rab arasın. Kin kendisine inen
musibeti şikayet ederse, gerçekte beni şikayet etmiş olur.
Varlığım, kendi varlığına şahitlik eder ki ; benden başka
hiçbir ilah yoktur. Eşsiz olduğum gibi, mülkümde de ortağım yoktur. Muhammed
(S.A.V) kulumdur ve Peygamberimdir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:21)

Rızkın azına razı olan kimse, Allah katında ki nimetlere
güvenmiştir. Sana hırsla düşkün olanı yoksun et (İstediğini verme) Seni
önemsemeyip geri çekileni de ara (Onu yoksun etme) Sana düşkün olanı kendine
hizmetçi edin ve sana düşkün olmayana hizmetçi ol.
Ey İnsanoğlu! Rızkınla kanaat etmediğin zaman Allah senin boynuna
bitmez tükenmez bir emel (Hırs dolu arzu) ile asla boş vakit bulamayacağın bir
meşguliyet takar. Bilmiş ol ki kanaat eden kimse zengindir.
Dünya hayatını kazanmak için ömrünü harcadın. Cennet için hiç
çalışmadın. Sanki yarın ölmeyeceğini biliyorsun da, Dünya’da devamlı kalacakmış
gibi mal topluyorsun
Az konuşanın aklı kemale ermiş demektir.. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:23)

Ey İnsanoğlu ! Her gün güneş üzerinden geçip batar da
ömründen azalma olur. Halbuki sen bunu bilemezsin. Her gün senin rızkın bol bol
verilir. Fakat sen hamd etmezsin. Ne aza kanaat edersin, ne de çoğa doyarsın
Dünya işleri için üzüntüye düşen kimse, Allah’ın gazabını
artırır ve rahmetinden uzaklaşır. Dünya’da yalnız zahmet çeker, Ahiret’te ise
ancak meşakkati çoğalır.
Ey İnsanoğlu ! Hiçbir gün yoktur ki, yeni bir rızık sana
gelmiş olmasın. Bir gece yoktur ki, iyi bir melek senin katından kötü bir ameli
bana getirmiş olmasın. Benim rızkımı yiyorsun, bana isyan ediyorsun. Bana dua
ediyorsun. Ben de senin duanı kabul ediyorum. Benim bereketim ve hayrım sana
iniyor, kötülüğün bana yükseliyor. O halde ben sana ne güzel yardımcıyım. Sen
ise bana ne kötü bir kulsun.!.. Ben senin kulluk hallerinde beis görmem, sen
ise , utanmak görevin olduğu halde benden utanmazsın. Beni unutur da, benden
başkasını hatırlarsın. İnsanlardan korkarsın de benim gazabımdan ve tuzağımdan
güven içinde olursun.
(Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:25)

Her yeni doğan gün, arz sana şöyle diyor; Ey İnsanoğlu! Sırtımda
gezip dolaşıyorsun, fakat son durağın karnımdır. Bu gün sırtımda gülüyorsun,
fakat yarın böcekler karnımda seni yiyecektir.
Kabir de sana şöyle diyor ; Ey İnsanoğlu! Ben, hem hesap sorma ,
hem vahşet (Yabanıllık) , hem de yalnızlık eviyim. O halde beni onar, beni
yıkıp harap etme (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:27)

Ey İnsan oğlu! Ben azlıktan dolayı sizinle çoğalmak ve
yalnızlıktan dolayı sizinle ünsiyet (Ahbaplık, arkadaşlık) etmek için sizi
yaratmadım. Yine bir işte aciz kaldım da ondan ötürü sizden yardım istemek
için, sizden bir yarar sağlamak için, bir zarar ı gidermek için sizi
yaratmadım. Ben sizi ancak bana çok ibadet edesiniz, bana çok şükredesiniz ve
sabah akşam beni noksanlıklardan yüceltesiniz diye yarattım.
Eğer sizden öncekileriniz ve sizden sonrakileriniz,
dirileriniz ve ölüleriniz, küçükleriniz ve büyükleriniz, hürleriniz ve
köleleriniz, insanlarınız ve cinleriniz hep bana isyan etmek üzere toplansalar
bu, benim mülkümden zerre miktarı bir ağırlık noksanlaştırmaz.
Ey İnsanoğlu ! Ettiğin işe göre hesaba çekileceksin ve
ektiğin şekilde biçeceksin. Çünkü ; dünya Ahiretin ekin tarlasıdır. (Kırk Kutsi Hadis. Türk
Tarih Kurumu:29)

Ey İnsanoğlu ! İbadet ve işlerini ancak benim rızama uygun yap.
Ey İnsanoğlu ! Bil ki ; Ben ancak benim rızam için yapılmış olan
ameli kabul ederim.
Ey İnsanoğulları ! Çalışmalarınızı benim için yapın ki ben de size
karşılığında ödül vereyim. Benim için amel edin ki, size sevap vereyim. Benim
için amel edin k, size merhamet edeyim. Rızamı kazanmaya gayret edin ki, size
sevap vereyim. Çünkü , benim katımda hiç bit gözün görmediği, hiçbir kulağın
işitmediği ve hiçbir insanın gönlüne düşmediği nimetler vardır.
Altın ile gümüşü yarattım ki, onlar sebebiyle rızkımı yiyesiniz,
elbisemi giyesiniz, güzel isimlerimi yüceltesiniz., nimetlerime şükredesiniz.;
bana ibadete onları yardımcı kılasınız. Ve cennete bir yol edinesiniz, bunlarla
ateşimden korunasınız.
Oysaki, siz Dünya’ya daldınız ve bana isyan etmek için bunlarla
(Altın ve gümüşle) kuvvetlendiniz. Ve bunları başlarınızın tacı ettiniz. Ve
beni bırakıp onlara tapındınız. Kitabımı , ayaklarınız altına aldınız ve
evlerinizi yükselttiniz. Benim evlerim olan cami ve mescitleri ise alçakta
bıraktınız. Evlerinizi şenlediniz, benim evlerimi kimsesiz bıraktınız. Hayır,
siz iyi ve hayırlı kimseler değilsiniz.
Ey İnsanoğlu ! Damda yanan lamba karanlık eve fayda vermediği gibi,
çirkin işleriniz yanında iyi sözleriniz bir yarar vermez.
Haramı ve yasakları bırakan kimse din özlemiş olur. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:31)

Ey İnsanoğulları! Biliniz ki ben sizi boşuna ve başıboş
yaratmadım. Yaptıklarınızdan habersiz de değilim.
Sizler katımda ki büyük nimetlere ve sonsuz mutluluğa,
benim rızamı kazanmak yolunda hoşlanmadığınız ağır şartlara sabretmekle ancak ulaşabilirsiniz.
Bana ibadet ve itaate karşı yapılan sabır , bana yapılan
isyana karşı sabırdan daha yararlıdır. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:33)

Ey İnsanoğulları ! Benim isimlerimden bir tek isimle gökler
boşlukta direksiz olarak dosdoğru duruyor. Oysa ki sizin kalpleriniz, kitabımın
tümünde ki öğütle doğrulmuyor.
Ey İnsanoğlu ! Suyu tatlı tatlı içiyorsun da, bana hamd etmiyorsun.
Afiyetle yemek yiyorsun da, Allah’a şükretmiyorsun. Yeyip içtiğinin eziyet
vereni senden kolayca çıkıyor. , Sen ise bundan gafilsin ve bunun faydalısı
sana ulaştığı halde sen bundan habersizsin. Haramdan kaçınmazsın, da günah
kazanırsın; ve ateşten korkmazsın. Rahmanın gazabından da sakınmazsın.
Dillerinizle bilmediğiniz şeyleri söylerseniz ve onları
önemsemezsiniz. Oysa ki bu Allah katında büyük sorumluluğu olan şeydir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:35)

Ey İnsanoğulları ! Siz, ancak kendinize iyilik edenlere
iyilik ederseniz, size yakınlık gösterenlere yakınlık gösterirsiniz. Sizinle
konuşanlarla ancak konuşursunuz. Size yedirenlere ancak yedirirsiniz. Size
ikram edenlere ancak ikram edersiniz. Hiç kimsenin diğer bir kimse üzerine
üstünlüğü yoktur. Gerçek mü’minler o kimselerdir ki; Allah’a ve O’nun
Peygamber’ine iman ederler ve kendilerine kötülük edenlere iyilik ederler.
Kendilerinden ilgiyi kesenlere yardım ederler. Kendilerine darılanlarla
konuşurlar. Kendilerine ihanet edenlere ikramda bulunurlar. Muhakkak ki ben tüm
yaptıklarınızı bilirim. Ve onlardan haberdarım. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:37)

Ey İnsanlar! Dünya ibret almak için yaratılmış bir yerdir.,
güvenilecek yer değildir. O halde Dünya’ya önem vermeyiniz. Çünkü; o
geçicidir., nimetleri yok olmaya mahkumdur, hayatı da kesiktir. Öyle ise size
ölüm gelmeden önce iyi iş ve amellerle ölüme hazır olunur. Sizden önce gelip
geçen babalarınız ve oğullarınız nerede? Bu size ibret alarak ta yeter, bir
hisse (Pay) olarak da.
Ey insanoğlu ! çok kimseler vardır ki, dünyada onlara Allah-u Teala
çok yüksek makamlar ve dereceler vermiştir. Oysa ki bu, ahiret de azap çokluğu
içindir. Ne kadar insan vardır ki hakkında iyi sözler söylenir; oysa ki o
insan, kendine zulmetmiş helaka düşmüş kimselerdir. Yani ; insanlardan dünyada
çok kimseler vardır ki bunlar hakkında insanlar der ki ; bu kimse dürüsttür,
iyidir. Oysa ki o adam Rabbisine asidir, kendisine zulmetmiştir., kendisini
helak etmiştir. Ne kadar da helake düşmüş kimse vardır ki ben onun günahını
örterim. Zira; ben günahları örten Allah’ım. Yani ; insanlardan çoğu işlediği
günahları bildiğinden kendini helakte görür, fakat ayıpları çok örtenin
(Allah’ın) örtmesiyle helakten kurtulur.
Sıhhat ve afiyetin devamına aldanan ne kadar insan vardır ki günah
kazanmaktadır. Günah işleyenler, kazandıkları günah yüzünden muhakkak
cezalandırılacaklardır. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:41)

Ey İnsanlar ! Farzları yerine getirdikten sonra, farz
olmayan ibadetlerle benim rahmetime yaklaşınız. Fakirlerinizin gönlünü almakla
benim rızamı kazanınız. Oturumlarınızda alimlere rağbet gösteriniz. Çünkü,
benim rahmetim bir an dahi onlardan ayrılmaz.
Ey Musa ! Sözümü dinle söylediğim haktan başka şey
değildir: Bir fakire karşı büyüklenen kimseyi kıyamet gününde küçültüp bir
karınca gibi diriltirim. Bir alime veya ana-babasına alçak gönüllülükle davrananı, hem dünyada,
hem ahirette yükseltirim. Kim bir müslümanın gizli hallerini yayarak örtü
perdesini yırtmaya kalkışırsa, ben onun gizli hallerine ait perdeyi yetmiş defa parçalarım. Kimde
müslümanı fakirliğinden dolayı küçümserse, gerçekten benimle savaşa çıkmış
demektir. Bir mü’mini benim rızam için seven kimse ile melekler dünya ve
ahirette musafaha eder.
Ey İnsanlar ! Size verdiğim bunca nimetleri hatırlayın ve
bana olan (ezelde ki iman) sözünüzü
yerine getirin. Ben de size olan “Cennet” vaadimi yerine getireyim. Yalnız
benden korkun. Malı zahmetle topladığınız gibi Cennet’e girmeniz için de zahmet
çekmeniz gerekir. (Kırk Kutsi Hadis.
Türk Tarih Kurumu:45)

Ey İnsanlar ! Bana ihtiyacınız kadar, bana itaat ediniz. Çünkü ;
Cehennem’e sabrınız gayet azdır, Dünya’da beklenişiniz kadar kazanınız. Çünkü;
Dünya ahiret çalışmalarınızın evleridir. Geciken ecellerinize, mevcut
erzakınıza ve gizli kalmış günahlarınıza bakmayınız. Çünkü; Allah’tan başka bir
şey yok olmaya mahkumdur. Hüküm O’nundur. Ve sonunda O’na döndürüleceksiniz.
Eğer birbirinizi andığınız gibi, beni de anaydınız meleklerde size
sabah akşam rahmet dileğinde bulunurlardı.
Eğer zenginlerinize ve dünya ehline ettiğiniz iyilik ve ihsan gibi,
fakir olan iyi kullarına da ihsan edeydiniz, size peygamberler ikramını
yapardım. Fakat siz, dünya sevgisiyle kalplerinizi öldürüyorsunuz. Oysa ki ;
dünya yararlarının yok oluşu pek yakındır. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:47)

Ey akıl sahipleri ! Allah’tan korkun ki kurtulasınız.
Hikmetin en hayırlısı, Allah korkusudur. Zenginliğin
hayırlısı ; kanattır. Sana verdiğim şeylerin hayırlısı; afiyettir. Sözünüzün
kötüsü ; yalandır. İşlerinizin kötüsü de koğuculuktur.
Kalbi öldüren, cesedi bozuk onu yakan dünya sevgisini
kalbinden çıkar. Çünkü bunlar Cennet’e layık olmaz. Muhakkak ki ben, bir kalbde
benim sevgimle dünya sevgisini asla bir araya getirip toplamam. (Kırk Kutsi Hadis.
Türk Tarih Kurumu:51)

Ey İnsanoğlu ! Dünyanın lezzetleriyle size tuzak kurması karşısında
haliniz, bala düşen sineğe benzer. İçine her bulanışta helak olur. İnsanların
yararları için kendini yakan odun gibi olma. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:53)

Ey İnsanoğlu ! Tanıdık kimsesi bulunmayan zavallıyı
barındır., fakire genişlik ver, yakın akrabaya iyilik et, belaya düşene acı,
yetime ikram et ve ona karşı şefkatli bir baba gibi ol. Dullar için de
merhametli bir koca gibi ol. Kim bu halde olur da, bana dua ederse, onun
duasını kabul ederim. Ve ona istediğini veririm.
Ey insanoğlu ! sana emrettiğim şeyi yap, sana yasakladığım
şeyden de sakın. Böyle yaparsan, seni hiçbir zaman ölmeyecek canlı yaparım.
Ey insanoğlu ! Benim Cennet’ime ancak yüceliğime karşı
küçülen, gündüzünü beni anmakla geçiren
ve benim rızam için nefsini yasak şeylere düşmekten alıkoyan kimse
girer. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:55)

Ey İnsanoğlu! Benden şikayet ediyorsun. Oysa ki, benim gibi “var”
şikayet olunmaz. Beni unutuyorsun. Oysa ki benim gibi “var” buna müstahak
değildir. Bir de ne zamana kadar nimetimi inkar edeceksin ? Ben ise kullara
asla zulmeden değilim. Ne zamana kadar benden ilgiyi keseceksin? Oysa ki ben
senden iyiliğimi kesmiş değilim. Benden başka sana yardımcı olmadığı halde, ne
zamana kadar bana hamd etmeyeceksin? Hiç benden başkası sana şifa verir mi ?
Ey İnsan oğulları! Sizden biriniz üç günlük yiyecek bulur da bana
şükretmezse, benim nimetimi küçümsemiş demektir. Kim de malından zekatı
vermezse, benim kitabımı küçümsemiştir. Namaz zamanı gelirde onu kılmaya vakit
ayırmayan kimse benden gafil olmuştur.
Senin hakkında ki kaza ve kaderim senin için hayırlı olduğu halde,
ne zamana kadar bu kaderime öfkelenip bana karşı çıkacaksın; ve içinde
bulunduğumuz zaman bize yapacağını yaptı, şu ve bu felakete bizi attı, deyip
beni unutacaksın. Gökte devamlı surette size yağmuru şanı yüce olan ben
gönderdiğim halde, siz; Şu ve bu yıldız ve ay şu ve bu gezegen nedeniyle
yağmura kavuştuk, dediniz. Yıldızı da gezegeni de yaratan yüce varlık benim.
Rahmetimle yağmuru belirli bir miktarda bölgelere bölünmüş olarak size indiren
benim. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:57)

Ey insanoğlu ! Sabret ve alçak gönüllü ol ki ; seni
yükselteyim. Bana Şükret ki sana daha fazla vereyim.
Daima susmayı tercih ederek benden afiyet iste. Ve bil ki
selamet vahdettedir. İhlas da takvadadır. Zühd; günahlardan tevbe etmektedir.
İbadet ilimdedir. Zenginlik kanaattedir.
Ey İnsanoğlu! Uyku çokluğu ile kalp tecellisini nasıl
arzularsın? Fakirlik korkusu taşıyarak Allah korkusuna nasıl tamah edersin ?
Günahların çokluğu ile nasıl Allah’ın rızasını kazanmak peşinde olursun ? Cimrilikle beraber övülmeye nasıl rağbet
edersin? Övülmeyi, üstün gelmeyi ve beğenilmeyi sevmekle beraber hikmet (gizli
neden) sahibi olmayı nasıl istersin ? İlim azlığı ile de mutluluğu nasıl
temenni edersin ?
(Kırk Kutsi
Hadis. Türk Tarih Kurumu:59)

Ey İnsanlar ! Tevbe gibi geçerli bir yardımcı yok. İlim gibi
değerli bir ibadet yok. İhlaslı namaz gibi makbul bir namaz yok. Başarıya denk
bir mutluluk yok. Akıldan daha güzel bir güzellik yok, Cehaletten daha kötü bir
fenalık yok.
Ey İnsanoğlu! Bana ibadet için zaman ayır ki, seni ihtiyaçtan
kurtarayım , evini rızıkla doldurayım ve vücuduna rahatlık vereyim. Beni
anmaktan ve bana ibadet etmekten gafil olma ! Eğer gafil olursan, seni ihtiyaç
içinde bırakırım, vücuduna zahmet ve yorgunluk veririm. Kalbine de gam ve keder
bırakırım.
Ey insanoğlu ! sana verdiğim afiyetle bana ibadet etmeye güç
kazandın. Benim başarılı kılmamla benim
farzlarımı yerine getirdin. Benim rızkımla bana isyan etmeye güç kazandın.
Benim ihsanım içinde yaşadın ve ihsanım içinde yoğruldun, afiyetimle de güzelleştin. Halbuki sen, beni unutuyorsun, benden
başkasını hatırlıyorsun ve bana şükretmiyorsun. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:61)

Ey İnsanoğulları ! Hiç bana isyan ettiniz de benim
gazabımı hatırlayarak bana karşı günah işlemekten sakındınız mı ? Hiç de size
emrettiğim gibi, farzlarımı yerine getirdiniz mi ? Mallarınızdan fakirlere
verdiniz mi ? Size kötülük edene iyilik ettiniz mi ? Size zulüm edeni
bağışladınız mı ? Size hainlik edene vefa gösterdiniz mi ? Sizden akrabalık
bağlarını kesene ilgi gösterdiniz mi ? Çocuklarınızı terbiye ettiniz mi ?
Komşularınızı memnun ettiniz mi ? Din işlerinizden alimlere sordunuz mu ? Ben
sizin şekillerinize ve güzelliklerinize bakmam, ancak sizin kalplerinize ve
niyetlerinize bakarım. O halde sizden olacak bu hasletlerle (huylarla) benim
rızamı kazanın.
(Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:64)

Ey İman edenler ! Allah’ın üzerinizde ki nimetini ve birde sizinle
sözleşme yaptığı misakını hatırlayın!... Hani siz ezelde İşittik ve itaat ettik
demiştiniz!
Şu günler gelip çatmadan önce Allah’tan korkun: Kıyamet gününden
önce, aldanma gününden önce, azab gününden önce, miktarı elli bin yıl olan bir
günden önce, insanların konuşamayacakları günden önce, mazeret dilemek için
izin alamadıkları günden önce, felaket gününden önce, kıyametin korkunç
sesinden önce , bed çehreli ve çatık suratlı bir günün dehşetinden önce, hiç
kimsenin hiçbir kimseye bir şeyle sahip olamadığı ve işlerin ancak Allah’a ait
olduğu günden önce , zelzele gününden önce.. Yine dağların düşüşü dehşetinden, ibret
örneği uzun bir azabdan, azabın ivedileştirilmesinden ve dehşetinden çocukların
ihtiyarlayacağı bir günün vuku bulmasından dolayı Allah’dan korkun!.. İşittik
deyip de söz kabul etmeyen kimseler gibi olmayın. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:67)

Ey iman edenler ! Allah’ı çok zikredin ve akşam, sabah onu
tesbih edin. (O’nu noksanlıklardan
yüceltin ve namaz kılın)
Ey İnsanoğlu! Dilin, senin arslanındır. Eğer onu
salıverirsen seni de yer. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:69)

Kim gece ibadet ederek, gündüz oruç tutarak namaz kılıp bana dua
ederse, çeşitli ikramlarla ona iftar veririm. Gece vaktinde kalkarak namaz
kılan kimsenin Allah katında şerefli olur. Kim haramlardan gözünü sakındırırsa,
ateşinin hararetinden emin kılarım.
Ben sizin Rabbinizim beni tanıyın. Nimet veren benim; bana
şükredin.
Ben koruyanım; korunmayı benden isteyiniz. Ben yardımcıyım; yardımı
benden isteyiniz. Ben günahları bağışlayanım; benden mağfiret dileyin. Ben kastedilen
amacım; beni kastedin. Ben veren varlığım.; benden isteyin. Ben ibadete layık
olan mabudum ; bana ibadet edin. Ben gizli şeyleri bilen alimim ; o halde
benden korkun ve benden sakının. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:72)

Her ne kadar bana isyankar olanı ben helak edersem de, her
iyilik edende Cennet’e hak kazanmış değildir. (O ancak benim lütfumla Cennet’e
girer.) Her şey benim kaza ve kaderimle meydana gelince korku neden ?
Kim İslam’dan gayri bir din ararsa; o istediği asla
kendisinden kabul olunmaz.
Benim rahmetimden ümit keseni ben helak ederim. Kim Hak’kı
Tanır de O’na uyarsa, helakten emin olur., kim de batılı tanıyıp ondan
korunursa ondan kurtulur. Kim Allah’ı bilir de O’na itaat ederse kurtuluşa
erer.
Allah C.C. kendinden başka ibadete müstahak bir ilah
olmadığını delillerle açıkladı. Kim, İslam’dan başka bir din ararsa o istediği din asla kendisinden kabul
olunamaz.
(Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:75 – Ali İmran:85)

Ey İnsanoğulları ! Azığı çoğaltın (Ahiret yolculuğundasınız).
Çünkü; yol uzundur. Vasıtaları (araçları) yenileyiniz. Çünkü; deniz derindir.
Kafirlere buğuz ederek Cehennem’den
uzaklaş ve iyi insanları severek Cennet’e gir. Gerçek şu ki; Allah, iyilik
edenlerin mükafatını zayi etmez.
Ey kullarım ! Nefislerinize merhamet edin. Çünkü; bedenler
zayıftır. Yolculuk uzundur., yük ağırdır. Sefer borusunu çalacak olan da
İsrafil’dir. Cehennem ateşi de alevlidir. Hüküm sahibi ise; alemlerin Rabbidir.
Böylece Allah sizi kendisinden sakındırıyor. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:77)

Ey insanoğulları ! İhlasla amel edin. Çünkü; onu geçerli
sayan Allah her şeyi olduğu gibi görendir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:80)

Ey İnsanlar ! Dünya’yı nasıl sevip istiyorsunuz ? Çünkü Dünya
ölümlüdür. Nimetleri geçicidir, hayatı son bulucudur. Dünya’da işlenen günahlar
ise bakidir. (Bunlar Ahirette hesaba geçecektir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:84)

Benim rızamı kazanmak isteyen ve benim ikram yerim olan
Cennet’i arzulayıp benim rahmetimi ve benim nimetimi isteyen ; sadaka vermekle,
dünyayı benimsememekle ve rızkın azına kanaat etmekle bana yaklaşsın. Ben de
onu Cennet’ime yerleştiririm.
(Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:85)

Ey iman edenler ! Allah’tan O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak
Müslüman olarak ölün.
Kulak asmayanlar yanında öğüt, ölüler yanında ki yiyecek ve içeceğe
benzer. Haram maldan sadaka vermek, idrarla necaset (Pislik) yıkayana benzer.
Zekat vermek sizin kılınan namaz, ruhsuz cesede benzer. Tevbesiz amel, temeli
olmayan binalara benzer. Artık o kafirler, Allah’ın kendilerini ansızın
yakalıyı vermesinden emin mi oldular ? Allah’ın böyle ansızın baskınından ancak
hüsrana düşenler (Zarara uğrayanlar) güven içinde olurlar.
Ey iman edenler ! Allah’tan O’na yaraşır şekilde korkun ve ancak Müslüman
olarak ölün.
Biliniz ki; ilimsiz amel, meyvesiz ağaç gibidir. Amelsiz ilim de
kirişsiz ok yayına benzer.
Ahmaklar (Zekası az gelişmişler, budalalar) yanında ilim, hayvanlar
yanında ki inci ve yakuta benzer. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:87)

Ey İnsanoğlu! Mal benim malımdır. Sen de benim kulumsun.
Benim malımdan senin malın, ancak yeyip harcadığını, giyip eskittiğin, Dünya
için geri bırakmayarak sadaka verip ibret için ebedileştirdiğin şeylerdir.
Dünya için biriktirdiğinden senin hissen; ilahi gazabdır. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:89)

Eğer Allah’ın hakkını bileydiniz, meşguliyet ve gayeniz Allah’tan
başkası olmazdı ve Allah’tan başkasından da korkmazdınız. O halde Allah’dan
mağfiret dileyin de günah işlemekte ısrar etmeyin; çünkü günahlarda ısrar
suretiyle mağfiret dilemek yabancıların tevbesidir.
Beni zikredip anmak için zaman ayır ki, bende seni meleklerimin
yanında anayım.
Ey İnsanoğlu ! Takva sahibi ol. Ve amelini gösterişten arındır.
Ey İnsanoğlu ! Kendin gibi bir yaratığa dayanıp güvenme; yoksa seni
onunla azaplandırırım. Benim yarattıklarıma karşı büyüklenip kibirlenme.
Ey İnsanlar ! Kalplerinizde, meşguliyetlerinizde ve tüm
gayretlerinizde Allah’tan başkası olduğu halde, ne zamana kadar “Allah”
diyeceksiniz.? Allah kalplerinizde olanı bilir.
Ey İnsanoğlu ! Dünya sevgisini kalbinden çıkar. Çünkü ben, dünya
sevgisi ile benim sevgimi asla bir kalpte toplamam. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:91)

Ey İnsanoğlu ! Bil ki sana ölüm gelecektir, hoşlanmasan
bile…. Hakkında iftira edilip söylenecektir., hoşlanmasan bile…. O halde
Allah’ın hükmüne sabret. Zira; O’nun huzuruna gönderileceksin.
Ey İnsanoğlu ! Ahiretin nimetlerini istersin, fakat ahiret
için çalışmazsın. Abitlerin (İbadet eden iyi kulların ) sözünü söylersin, fakat
münafıkların (İki yüzlülerin) işini yaparsın. Nimetlendirildiğin zaman kanaat etmezsin, belaya çarptırılınca sabretmezsin.
Ey İnsan oğulları ! Siz isterseniz, bende isterim Ancak
benim dilediğim olur. Benim irademe rıza gösterene ben dilediği şeyi veririm.
Ey İnsanlar! Kim salih amelle beni kastederse, benim
yüceliğimi bilir. Beni bilende beni murad eder. Beni murad eden, benim rızamı
arar. Beni arayan; beni bulur. Beni bulan; beni zikreder. Beni zikreden de beni
unutmaz, bende onu mahrum etmem ve unutmam.
Ey İnsanoğlu ! Katımda takdir edilen ecelin, (tükenmez)
arzuna güler, ilahi hükmüm, senin sakınmana güler. Benim takdirim, senin tedbir
almana güler. Rızkı bölmem, senin hırsına güler. O halde, kalbi güzelleştirip
kaza ve kaderine boyun eğ! Çünkü; senin rızkın bölünmüştür. Ve ölçülüdür. Sana
takdir ettiğim şey kesinleşmiş. Öyle ise ahiret için hemen çalışmaya koyul.
Çünkü; senin rızkını dünyada senden başkası yiyemez. Biz, dünya hayatında sizin
rızkınızı, diğer kısmınız üzerine yükselttik ki, bir kısmınız bir kısmınızı
tutup çalıştırsın. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:94)

Ey İnsanoğlu ! Dört türlü ölümü tatmadıkça senin amelin İhlaslı
olmaz: Kırmızı ölümü, beyaz ölümü, sarı ölümü, ve siyah ölümü….
1. Kırmızı ölüm : Eziyetlere katlanmaktır.
2. Beyaz ölüm : Uzun boylu susmaktır.
3. sarı ölüm : Uzun bolu düşünüp ibret almaktır.
4. siyah ölüm : Nefis arzularına aykırı hareket
etmektir.
Allah C.C. yolundan sapıp yüz çevirenler için şiddetli bir azab
vardır. (Kırk Kutsi Hadis. Türk
Tarih Kurumu:95)

Ey Ademoğlu ! Beni zikredersen, şükretmiş olursun. Beni
unutursan, nimetlerime nankörlük etmiş olursun.
Kulum beni anıp, dudağını benim zikrimle devindir dimi,
ben de onunla beraberim.
(Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:96)

Ey İnsanoğlu! Meleklerim gece ve gündüz senin üzerinde
nöbetleşirler ve söylediklerinle yaptıklarını yazarlar. Arz, kendi üzerinde
yaptıklarına şahitlik eder. Gök, kendisine yükselen iyi amellere şahitlik eder.
Güneş ve Ay, sende gördükleri şeye şahitlik ederler. Allah, sana şahit olarak
yeter.
Ey İnsanoğlu! Ömür pek azdır, Sende öleceksin. Seni meşgul eden bir
iş olarak ölüm sana kafidir.
O, seni gözetip görendir. Nefsinin sana verdiği vesveseyi de, kalbinden
gelip geçenleri de noksansız olarak bilir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:97)

Ey İnsanoğlu! Dünya ile ferahlanma, Zira; sen dünyada
devamlı kalıcı değilsin.
Ey İmran oğlu Musa ! Eğer kulumun kalbinde ahiret işiyle
uğraşmak üstünse onun gayretini bana yöneltirim. Kullarımı ona hizmetçi
kılarım, kalbine zenginlik doldururum. Ve bedenine de rahatlık veririm.
Eğer kulumun kalbinde Dünya meşguliyeti üstünse, ben onun
kalbini ihtiyaçla meşgul ederim, ona ölümü unuttururum. Ona mal toplama hastalığını
veririm. Ve onu ahiretten gafil bırakırım.
Allah’a ibadet etmekte sabırlı ol, muhakkak ki Allah her
zorluğa karşı sana yardımcı olur.
Allah’ın rahmetinden ümidini kesme ; zira Allah Gafur’dur,
Rahim’dir. Günahı terk et ! Çünkü O, günahkarları Cehennem’e sürükler.
Zenginlikle ferahlanma ! Zira, zengin Dünya’da azizdir. Ahiret de zelildir. Fakir ise Dünya’da zelildir ahiret
de azizdir. Ahiret daha yüksektir. Ve devamlıdır. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:100)

Ey İnsanoğlu! Ben sana hazırladığım rızkı başkasına yedirmeden önce
ona sahip ol ve Dünya senden yüz çevirmeden önce, sen ondan yüz çevir. Hesap
gününde iyiliklerin yok olmadan önce, engellerden kurtul. Ahiret’i de anarak
mezarını (İyi işlerle) onar. Çünkü; senin kabirden başka gidecek yerin yoktur.
İbadetin azına sabredip devam etmen de sana uzun rahmetler getirir.
Bu rahmetlerin bulunduğu Cennet’te devamlı nimetler var.
Ey insanoğlu ! Cennet’i arzulayan kimse , hayırlı işlere koşar.
Ateşten korkan da kötülükten sakınır. Kim nefsini fen alışkanlıklardan
alıkoyarsa yüksek derecelere erişir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:103)

Ey İnsan oğlu ! Sana üç vazife gereklidir: Malının
zekatını vermek, akrabana ve hocalarına iyilik edip onlarla ilgiyi kesmemek,
ailene ve misafirlerine namaz kılmayı emretmek, Üzerine gerekli şeyi yapmazsan,
alemlere gözdağı olacak bir ibret örneği yaparım seni…
Ey İnsanoğlu! Çoluk çocuğunun hakkını koruduğun gibi,
komşunun da hakkını korumazsan, sana bakmam ve rahmetimi de sana yöneltmem,
duanı da kabul etmem. Benim
yarattıklarıma karşı böbürlenip kibirlenme.
Ey İnsanoğlu ! Bilesin ki; benim rızam dışında olan hiçbir ameli kabul etmem. İhlas
sahiplerine müjdeler olsun. İşitilsin ve görülsün diye iş yapan kimse, dağı
yumuşatmak için sırtıyla su taşıyan kimse gibi olur. Ancak yorgunlukla zahmet
çeker., yaptığı iş boşa çıkar. Ne kadar su dökse dağda yumuşama olmaz. (İhlas
olmayan amel) Allah katında değersizdir. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:106)

Sana haram kıldığım şeylere bakma ! Çünkü; böcek (Mezarda) ilk önce
vücudundan gözlerini yer. Bil ki bakışından ve sevgilerinden sorguya
çekileceksin. Huzurumda yarın makamını hatırla. Zira ben, bir göz kırpması
kadar dahi senin gizli hallerinden gafil olmam. Ben kalplerdekini noksansız
bilirim. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:107)

Ey İnsanoğlu ! Benim dinime hizmet et ki ; kullarımı sana
hizmetçi kılayım. Sen ömrün boyunca ne geçmişte ve nede gelecekte bana isyan
miktarını bilemezsin.
Şükretmek senden, ziyade vermek bendendir. Beni zikretmeyi unutma ! Çünkü; ben dilediğimi
derhal yapan kudret sahibiyim. Bana ibadet et ! Zira sen güçsüz bir kulsun. Ben
ise yüce olan Rabbim.
Ey İnsanoğlu ! Ne
zamana kadar ölümlü dünyayı onaracaksın ve ölümsüz olan ahireti harap
edeceksin.
Ey İnsanoğlu ! Deniz ortasında kayığı parçalanarak bir
tahta parçası üzerinde dalgalara maruz kalan kimse musibet bakımından senden
daha ileride değildir. O halde günahkar olduğunu kesin olarak bil. Ameline
güvenme de tehlike üzerinde bulun !
Ey İnsanoğlu ! Ben sana afiyetle bakıyorum., günahlarını
örtüyorum. Hiç de sana muhtaç değilim. Sen bana muhtaç olduğun halde ,
günahlarla bana karşı çıkıyorsun.
Ey İnsanoğlu ! Eğer göklerde ki meleklerle yerde ki tüm
insanlar senin için mağfiret dileseler, yine günahlarından dolayı ağlaman uygun
düşerdi. Çünkü; sen hangi hal üzere öleceğini ve nasıl kavuşacağını bilmezsin. (Kırk Kutsi Hadis.
Türk Tarih Kurumu:110)

Ey İmran oğlu Musa ! Dediğim sözü dinle ; Çünkü ben, ancak hak şeyi
söylerim: Kullarımdan hiçbir kulum zulmünden, kötülüğünden, hilesinden,
koğuculundan, gıybetinden ve hasedinden insanlar emin olmadıkça, o kul bana
iman etmiş olamaz. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:111)

Ey İnsanoğlu ! Benim hazinelerim hiçbir zaman tükenmez.
Sen harcayıp yedirdiğin kadar, ben sana veririm. Sen, tutkunluk ve cimrilik
ettiğin kadar, ben de sana kısarım. Senin fakirlere karşı cimrilik ettiğin
kadar, bende sana kısarım. Senin fakirlere karşı cimrilik etmen, bana kötü zan
beslemendendir. Fakirlikten korkmandandır. Ve senin aslını, rızkına önem
vererek yarattığıma itimat etmeyişindendir. Rızkı önemseyip de sana rızkı ben
verince, sende yedirip harca ve benim rızkımla kullarıma cimrilik etme.
Harcadığının yerine geçecek malı ben sana kefil oldum. Ve sana ödül de vaat
ettim. O halde kitabım hakkında neden şüphe ediyorsun da benim vaadimi
onaylamıyorsun.
Peygamberlerimi doğrulamıyorsun.Penim Peygamberlerimi
yalanlayan, benim ulühiyyetimi inkar etmiştir. Benim ulühiyyetimi inkar edeni
de ben yüzü koyun Cehenneme yuvarlarım
Kendisine ayırdığımız rızka kim razı olursa, onun rızkına
bereket veririm ve dünyayı istememesine rağmen dünya menfaatlerini ona veririm. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:114)

Ey İnsanoğulları ! Ben,kendisinden başka hiçbir ilah olmayan
Allah’ım. O halde bana ibadet edin; bana şükredin;beni inkar etmeyin (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:115)

Ey İnsanoğlu! Senin en son varışın ölümdür; O halde ölüm
sana gelmeden önce kendin için çalış. Günahlarını azımsama, seni aldatmasın.
Çünkü; onların yolunda bulunmakta Cehennem vardır. Dünya hayatı ve uzun emel,
seni tevbe etmekten asla meşgul edip alıkoymasın. Çünkü; pişmanlık fayda
vermediği bir zamanda , tevbeyi geciktirdiğine pişman olursun.
Ey insanoğlu! Eğer ben dünyayı kullarımdan birine
bırakaydım, muhakkak ki onu, peygamberlerime bırakırdım. da onlar, kullarımı bana
ibadete çağırırlar ve emrimi yerine getirmeye davet ederlerdi.
Ey İnsanoğlu! Eğer benim rahmetimi istiyorsan, bana itaat
etmeye devam et. Eğer azabımdan korkuyorsan, bana isyan etmekten sakın.
Ey İnsanoğlu! Sahip olduğun nimetle sevincini ahiret için
hazırla, ahiret de kaybedeceğin sevince esef et. Dünya malından ve mevkiinden
sana gelen şeyden ferahlanma, bunlardan kaybettiğine de üzülme.
Ey İnsanoğlu! Gençliğine güvenip aldanma, nice genç vardır
ki ölümde ileri geçmiştir.
Ey İnsanoğlu! Seni topraktan yarattım, seni toprağa
çevireceğim ve seni topraktan dirilteceğim. O halde, dünya zevklerini bırak ve
ölüme hazırlan.
Ey İnsanoğlu! Her ömür ölümlüdür, ne kadar uzun olsa da…
Dünya gölgenin meyline benzer, arz gölge yapar, sonra kaybolarak bir daha
dönmez sana.
Ey insanoğlu! Dünya zevkleri sana karşı çıkınca, ölümü
hatırla. Günah işlemeyi kastettiğin zaman hesabı vermeyi hatırla. Yemeğe
oturduğun zaman aç olanı hatırla. Nefsin seni zayıf kimse üzerine güç yetirmeye (yani zulmetmeye) götürürse,
seni o zayıf üzerine musallat kılan Allah’ın senin üzerinde ki kudretini
hatırla. Eğer Allah C.C. dileseydi onu senin üzerine musallat ederdi.
Ey İnsanoğlu! Eğer seni dilsiz yaratmış olsaydım
konuşamazdın, seni kör yaratsaydım işitemezdin. O halde senin üzerinde
nimetimin kıymetini bil de bana şükret ve beni inkar etme. Zira; dönüş banadır.
Ey İnsanoğlu! Elini göğsüne koy da (Vicdanına) kendin için
sevdiğini, senden başkası için de sev.
Ey İnsanoğlu ! Benim rızkımı yeyince bana ibadete koyul,
bana itaat et.
Ey insanoğlu ! Yarınki rızkı benden isteme. Zira ben
senden yarının iş ve ibadetini istemiyorum. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:119)

Sana bir bela gelince, benden (Allah’tan) yardım iste ; kuvvet ve
kudret ancak yüce ve büyük olan Allah’ındır, diye söyle !
Sana ölüm gibi bir musibet, bela gelince de ; Biz Allah’ın
yaratıklarıyız ve biz ona döneceğiz, diye söyle (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:120)

Ey İnsanoğlu! Çok zengin vardır ki hesap gününde fakirliği
isteyecektir.. Nice zalim vardır ki, ölüm onları perişan edip değersiz
bırakmıştır.
Nice tatlı şeyler vardır ki , ölüm onları acı yapmıştır.
Elinde ki nimetiyle sevinen nicesi vardır ki, ölüm onu başına keder kılmıştır.
Çok genişlik vardır ki, sonunda uzun boylu bir üzüntü bırakmıştır.
Ey İnsanoğlu ! Eğer ölüme ait sizin bildiklerinizi
hayvanlar bileydi, açlık ve susuzluk çekerek ölünceye kadar yemezler ve
içmezlerdi.
Ey İnsanoğlu! Eğer ölümün acısı ve şiddeti gizlenmeyeydi,
gece uyumaman ve gündüz durmaman gerekirdi. Ölümden sonrası ise; daha şiddetli
ve daha acıdır. , halin nicedir.
Azametimden korkarak oturup ağlayan kimseyi güler halde
Cennet’ime koyarım. (Kırk Kutsi Hadis.
Türk Tarih Kurumu:126)

Ey İnsanoğlu ! seni yaratan benim, sana rızık veren benim, seni
dirilten benim, seni öldükten sonra diriltecek benim,seni hesaba çekecek olan d
a benim. Eğer hayırlı iş yaparsan, onun ödülünü göreceksin ve eğer kötü bir iş
yaparsan onun cezasını çekeceksin. Bununla beraber ne zarar , ne yarar, ne
ölüm, ne hayat, nede dirilme yönünden kendine sahip olamazsın.
Ey İnsanoğlu ! Gençliğine güvenip aldanma, nice genç vardır ki ,
ölümde ileri gitmiştir., yani; ihtiyarlardan önce vefat etmiştir.
Bil ki, ben bir kulu sevdiğim zaman dünyayı ondan uzaklaştırırım ve
onu ahiret için kullanırım. Dünya ayıplarını ona gösteririm de onlardan
sakınarak Cennet ehlinin işlerini yapar. Ben de onu rahmetimle Cennet’e
koyarım. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:127)

Ey İnsan oğlu! Şükreder halinle az bir rızık,
şükretmeksizin sahip olduğun çok maldan daha hayırlıdır.
Ey insanoğlu ! kederli olan kimsenin kederini ben
gideririm. Mağfiret dileyeni ben bağışlarım. Tevbe edeni, günahtan ben alıkoyarım.
Çıplak olanı, ben giydiririm. Korkanı, korkudan ben emin kılarım. Karnı aç
olanı, ben doyururum. Kulum bana ibadet üzere olup emrimi yerine getirince ben
de onun işini kolaylaştırırım. Belini
doğrulturum. Ve kalbine genişlik veririm. (Kırk Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:128)

Mezarda arkadaşın; işlediğin hayırlı ameldir. (Din için
yaptıklarındır.) Sen, hesaba çekilmeden önce kendi nefsini hesaba çek ve bana
ibadete koyul. Bana isyan etmekten sakın, sana verdiğime razı ol ve
şükredenlerden bulun.
Ey insanoğlu! Bana itaat et ve dinime hizmet et. Rızık yönünden
kederlenme. Çünkü; rızk işini sana bırakmadım. İşini sana bırakmadığım şeyin
endişesini yüklenme. (Kırk
Kutsi Hadis. Türk Tarih Kurumu:129)

Ey İnsanoğlu ! Rabbine itaat et ki sana akıllı denilsin.
O’na isyanda etme, yoksa cahil diye anılırsın. (Bin Bir Hadis Ahmet Sertdemir:5)

Dili ile alim olup kalbi ile cahil bulunana taaccüp ederim. (Bin Bir Hadis Ahmet Sertdemir:19)

Bildiği şeylerle amel eden kimseye, bilmediği şeyleri de
bilmeyi Allah nasip eder.
Ey insanoğlu ! Bildiklerinle amel etmediğin halde,
bilmediklerini neden öğrenmek istersin. (Bin Bir Hadis Ahmet Sertdemir:21)

Ey kulum ! Benim istediğimi sen de iste. Kazalarıma teslim
olanları, belalarına sabredenleri, yanımda sıdıklar defterine yazarım.
Ey Ademoğlu ! Ben hidayet etmezsem hepiniz delalette kalır, ben
şifa vermezsem hepiniz hasta, ben zenginleştirmezsem hepiniz fakir olursunuz.
Bana yöneliniz ki ben de size yardımcı olayım. (Marifetname :130)

Ey Ademoğlu! Beni seviyorsan gönlünden Dünya sevgisini at.
Çünkü, benim sevgimle dünya sevgisi aynı kalpte birleşmez.
Ey kulum ! ben seni tüm sıfatlarımla tanıyasın diye
yarattım. Beni iyice bilesin diye sağlıklar ihsan ettim. İstediklerini yalnız
benden iste ki, sana sıfatlarını ve kudretimi bildireyim. (Marifetname
:131)

Ey Ademoğlu! İbadetimle uğraş, kalbini zenginlikle doldururum,
avucunu rızıkla. Ey Ademoğlu ! Benden uzaklaşma yoksa, kalbini yoksullukla,
elini meşguliyetle doldururum. (Marifetname :135)

İzzet ve celalime yemin ederim ki ; bir kulumun üzerinde
iki korku ve iki emri (Emniyeti,güveni) cem etmem (toplamam). Benden dünyada
korkarsa, onu ahirette emin kılacağım. Kulum, benden dünyadan korkmazsa
(günahtan sakınmaz, ibadette bulunmazsa) onu, ahirette azabımla korkutacağım. (Marifetname :136)

Ey Ademoğlu! Kazalarıma razı olmak kadar hiçbir şey seni bana o
derece yaklaştıramaz
Ey Ademoğlu ! Benden razı ol ki ben de senden razı olayım. Ve sana
sevgimi vereyim.
Ey Ademoğlu ! Kazalarıma rıza göstermeyen, belalarıma sabretmeyen,
benim daha büyük musibetlerimi beklesin. (Marifetname :143)

Kulum, benim rızam, kazalarıma rıza göstermendedir. Eğer
kazalarıma razı olursan rızamı bulursun. (Marifetname :144)

Ey Ademoğlu ! Kalbini ibadetine boşalt ki, sevgimle doldurayım.
Bana dön ki sana yardımcı olayım (Marifetname Cilt:1 S:163)

Kim benim bir
velime düşmanlık eder, dil uzatırsa muhakkak ben ona savaş açarım. (Mevlana
Mesnevi :23)

İhlas , benim sırlarımdan bir sırdır. Onu ancak kullarım içerisinde
seçtiklerim ve sevdiklerimin kalbine korum. (Mevlana Mesnevi :178)

Üç nesne vardır. Onları saklayan, koruyan kişi, gerçekten
benim dostumdur. Korumayan ve uygulamayan kişi ise gerçekten benim düşmanımdır.
O üç nesnenin biri: Gizlide ve açıkta namaz kılmak. İkincisi: Gizlide ve açıkta
oruç tutmak. Üçüncüsü: Gizlide ve açıkta gusletmektir. (54 Farz:8
Salahi-i Uşşaki (1260 Cemaziyel
ahir’ında basılmış)

Bir kulumun bedenine yahut malına ya da evladına bir musibet gelse
o kulum, o musibeti sabırla karşılasa ben o kulum için kıyamet gününde mizan
kurup defterini açmaya utanırım. Yani; onu sorgusuz, hesapsız Cennet’ime
koyarım. (54 Farz:27 Salahi-i Uşşaki (1260 Cemaziyel ahir’ında
basılmış)

Gemiler benim vekillerimdir. Ve fakirler benim ailemdir.
Zenginlerde olan mal, benim malımdır. Ve Cennet benim evimdir. O kimse ki; benim
malım ile benim evimi satın alsa, eğer fayda ederse (yararlanırsa) onundur,
eğer ziyan ederse benimdir.
(54 Farz:36
Salahi-i Uşşaki (1260 Cemaziyel ahir’ında basılmış)

İzzetim ve Celalim hakkı için, bir kulum üzerinde iki korku ve iki
emniyeti (güven ve imanı) toplamam. Dünyada emin edersem Kıyamet gününde
korkuturum. Dünyada korkutursam Kıyamet gününde emin kılarım. (54 Farz: 282 Salahi-i Uşşaki (1260
Cemaziyel ahir’ında basılmış)

Her kim beni bilirse , beni isterse beni bulur. Her kim
beni bulsa beni sever. Her kim beni sevse, ben onu öldürürüm. Ve diyeti ben
olurum. Onun diyeti benim üzerimedir. Envar-ül Aşıkin:318Ahmet Bican)

Benim velilerim vardır. Kubbelerin içinde gizlidir. Benden başka
kimse onları bilmez. (Envar-ül Aşıkin:320 Ahmet Bican)

Kim benim bir velime düşmanlık ederse, bana karşı harbe
başlamış olur. Kim bir veliye eza ederse, benimle savaşa cür’et etmiş olur. (Envar-ül
Aşıkin:327 Ahmet Bican)

Gizli bir hazine idim, bilinmek istedim, halkı da bunun için
yarattım. (Lübbü’l
Lüb:12 Muhiddin-i Arabi)



Hiç yorum yok:
Yorum Gönder