8 Mayıs 2018 Salı

DÜNYA’NIN EN ZOR ŞEYİ BU COĞRAFYADA YAŞAMAK, KONUŞULMASI EN ZOR OLAN ŞEYDE SİYASETTİR. Dünyanın en zor şeyi bu topraklarda, bu coğrafyada yaşamak, konuşulması en zor olan şey de siyasettir. Tüm Dünya’da 365 gün, 12 ay, 4 mevsim yaşandığı sabit yaşandığı halde ülkemizde bir günde yaşanabilmektedir. O kadar hareketli dolu yaşanmakta ki haberciler zamana karşı yarıştıkları halde, haber atlattıkları halde yinede ülkemizdeki bu hıza yetişememekteler. Her sabahleyin, akşamleyin yazılarıma göz attığımda bunu ne zaman yazmışım diye çok şaşırıyorum. Böyle bir coğrafyada, böyle bir topraklarda, böyle bir Dünya’da yaşıyoruz işte. Şu gündeme bakarmısınız? Sabun köpüğü ve sarsıcı gündemi olan bir ülke; Ülkemiz haricinde var mıdır?

DÜNYA’NIN EN ZOR ŞEYİ BU COĞRAFYADA YAŞAMAK, KONUŞULMASI EN ZOR OLAN ŞEYDE SİYASETTİR.

Dünyanın en zor şeyi bu topraklarda, bu coğrafyada yaşamak, konuşulması en zor olan şey de siyasettir. Tüm Dünya’da 365 gün, 12 ay, 4 mevsim yaşandığı sabit yaşandığı halde ülkemizde bir günde yaşanabilmektedir. O kadar hareketli dolu yaşanmakta ki haberciler zamana karşı yarıştıkları halde, haber atlattıkları halde yinede ülkemizdeki bu hıza yetişememekteler. Her sabahleyin, akşamleyin yazılarıma göz attığımda bunu ne zaman yazmışım diye çok şaşırıyorum. Böyle bir coğrafyada, böyle bir topraklarda, böyle bir Dünya’da yaşıyoruz işte. Şu gündeme bakarmısınız? Sabun köpüğü ve sarsıcı gündemi olan bir ülke; Ülkemiz haricinde var mıdır?
Fetö efendi, İşsizlik, Ekonomi, Başkanlık Sistemi, Çocuk istismarı, Afrin, Münbiç, Zeytin dalı harekatı, S 400 füzeleri, Kadın Cinayetleri, Meclis toplantıları, Ekonomik tedbirler, Ekonomik kriz, Faiz yükselmesi, Varlık fonu, Dövizde ki dalgalanma ve kur farkları, Milletvekili transferleri, Anayasa değişiklikleri, Seçim ekonomisi, Özelleştirmeler, Şeker fabrikalarının satışı, 24 haziran seçimleri, İyi Partinin seçimlere katılması, Lozan antlaşması, 15 Temmuz meselesi, TEOG, Kıta Sahanlığı sorunları, Yargı sorunları, Ege’de ki adaların Yunanistan tarafından işgali, Diyanet İşlerinin yapılanması, Ohal, Y.S.K., ………
Sorunlar uzayıp gidiyor. Seçmece bunlar, seç seç yaz der gibi tuhaf bir durumla karşı karşıyayız ülkece. Dünya’nın hiç bir ülkesinde bu kadar ağır sorunu olan bir ülke, millet var mıdır? Bazen insan düşünmeden edemiyor. Acaba gündemi dışarıdan görünmez bir el yönetip de bizi olduğumuz yerde posttaki saydırmak mı istiyorlar diye. Daha bir sorun hallolmadan diğer sorun ortaya çıkıyor. Bir süre sonra da sıradaki gelsin der gibi herkes alışıyor, unutuluyor. Rahmetli Özal’ın dediği gibi “Alışırsınız, alışırsınız” demesinin sanki özeti gibi. Keşke ülkece huzurumuz olsa da hiç yazı yazmasak diye düşündüğüm çok olmuştur.
Yazıyı yazarsınız anında sizi ya hainlikle suçlarlar, dinsizlikle, ya da karşı görüşten olmakla. Herkesin ipine, sapına göre hareket etmek zorunda mıyız! Yazarsınız bu kez de yazınız kanuni takibata alınır. Ülkemizde hakikaten yaşamak çok zorlaştı. Yarınınızı boş verin bir saniye sonra ne olacağınız belli değil aynı ölmek gibi !
Maalesef ne demokrasimiz oturdu, ne ekonomimiz. Bazen insanda yaşama iştahı da kalmıyor. Hatta çekip bu ülkeyi terk etmek isteyenlerin bile sayısı haddinden fazla. Ama gidecek başka yerimizde yok. Sabah çok şükür sakin bir gün derken gün içinde birisi diyor seçimlere katılamazsın, artık bir daha ki seçimlere katılırsınız inşallah derken, Y.S.K kalkıyor Yargıtay’ın seçimlere katılacak listesini oylamaya kalkıyor. Akşam çok şükür sakinleşti derken bir bakmışsınız gece 15 milletvekili istifa etmiş gurup kurulmuş. Bu sefer de ahlaksızlık falan filan. Nasıl bir ülke olduk biz. Hiçbir şeye tahammül edemiyoruz. Neredeyse bir kaşık suda birbirimizi boğacağız. Hiçbir sorun yok derken bu seferde yanmaz terlik, yanmaz kefen piyasaya çıkıyor. Hakikaten sorunlar seçmece aynı Adana karpuzu gibi kesmeye gerek yok içi garanti kanlı ve canlı..
Seçim yapılacak neredeyse kimse bu seçimde ne olacak nasıl oy kullanılacak, neyin seçimi yapılacak doğru dürüst kimse bilmiyor. Başkanlık seçimi diyorsun saf saf yüzünüze bakıyorlar. Yani bir karmaşadır gidiyor. Gündemi dakika farkları ile değişen bir ülke başka varmıdır! Sanmam olacağını. Irak ve Suriye ile bir milimetre sınırı olmayan Amerika, İngiltere, Fransa, Rusya buralarda fink atıyorsa ve siz sınırınızın ve ülkenizin güvenliğini korumak için sınır ötesi operasyonları yapıyorsanız ona dahi engel olmaya çalışıyorlarsa sizi bu bölgede rahat bırakmazlar. Onun için böyle gündemlerle bir birimizi yiyeceğimize ülkece kenetlensek daha iyi olur diye düşünüyorum. Aksi takdirde onların taktiği her zaman böl, parçala ve yut olmuştur. Uyanmamız ve akıllanmamız lazım diye düşünüyorum.
Saygılar..

Mustafa Kemal Bektaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder